Aşağıdaki yazım 01.03.2004 günü yayımlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı ne acı gerçek din adamlarımıza, hacılara, hocalara verdikleri sözü yerine getirmemekte ısrar ediyor. Kendilerine yazık ediyorlar. Er kişi verdiği sözü tutar. Uzun söze gerek yok Anlayan anlar değil mi?

6 ay önceki yazımı aynı başlıkla sunuyorum. Ben görevimi yapıyorum. Son Cuma günü yine toplandılar başıma, “Yine yazıver” dediler.

Orhan Camii cemaatinin Duran’dan istekleri

Aylardır her Orhan Camii’ne gittiğimde, çevremi saran sevgili insanlarımız çok sıkıntı çektikleri def-i hacet sorunlarının giderilmesini istemektedirler. Dün cumadan sonra bir grup yine çevremi sardı. Dileklerini tekrarladılar. İçlerinde emekli öğretmenler, başka emekliler, yaşlılar, hacılar da vardı.

Tavuklar Köyü’nde 1954-55 öğretim yılında çok çalışkan, başarılı öğrencim, Sakarya’nın çok seçkin din adamı, Orhan Camii İmamı Hacı Talip Bozkaya da vardı. Hatta öğrencim Bozkaya, bir güzel espri de yaptılar.

“Hani siz bazen öğrencilerinize ‘Hocalık hakkımı helal etmem’ diyorsunuz. Biz de şimdi Hoca’yız. Ben de hocalık hakkımı helal etmem. Bu hacılar, camimiz cemaatinin sürekli müşterileridir. Hep tanıdığım insanlar siz Aziz Durancısınız. Bunların içinde de çok var Aziz Durancı. Arzularını gideriver” dediler. Çok haklı buldum. Sevgili Aziz Duran kim ne derse desin, bu şehre inkar edilemez hizmetler verdi. Ama şu istenen def-i hacet yerini de hemen başlatarak, bu yıl içinde bitirtmesi isteniyor. Daha önce söz verilmiş. Hazırlıklara hayli hız verilmiş.

Orhan Camii karşısındaki boş araziye, arsaya, modern, çok geniş, bay bayan tuvaletleri yapılmalı. Tüm bu şehrin insanlarına hizmet vermeli. Yer altına yüz numara, tuvalet. Üsütnde başka alanda hizmet verecek bina mı, neyse yapılabilir. Ama tez elden hemen ele alınmalı. Temeli atılmalı. Bitirilmesi için hızlandırılmalıdır. Aylar önce hatta iki-üç yıl önce, bu yolda makama gelenlere verilen söz mutlaka yerine getirilmelidir.

Aziz Duran’ın çok haklı daha önce söz verdikleri hizmeti ele alıp, gerekeni yapacaklarına inanıyorum.

Cami cemaati, hacılar, iyi niyetli çevremi saranların güzel ağızlarından, dudaklarından “Bi başlatsın. Bizler de yardım ederiz. Parasal destek veririz. Çok önemli hayır işidir. Neden bağışta bulunmayalım mı?” dediler.

Cami cemaatinden bazılarının bir başka ricası oldu. Ona da değineyim. Caminin bahçesi duvarlarla çevrelidir. Duvarın iç kısmında çok değişik şeyler saklanmaktadır. Zaman zaman dilenciler, kendilerini acındırır şekilde oturup dilenmektedirler.

“Büyükşehir Zabıtası hem satıcıları, hem de bu dilencileri duvarın iç kısmına sokmasa çok iyi olur” diyorlar. Haklılar. Zabıta Müdürü insanlarımızn bu istekleriyle ilgilenmeli,  gidermelidir. Cami bahçesi pınl pırıl tertemiz olmalı. İnsanlarımız, genç-yaşlı söyleşilerde bulunmalı. Birbirlerine faydalı olmaldırlar. Carminin çevre duvarını, çeşmesini yaptıran Duran’a teşekkür ediyorlar.

Sevgili Başkanım Duran. Helalinden bol bol oy almak istiyorsanız çok önemli bir hizmette daha bulunmak istiyorsanız çok haklı bu isteği de gideriverin….

Yarın tekrar görüşmek dileğiyle…