Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR

Son günlerde izlediğimiz gündemdeki olaylar ve süregelen tartışmalar ülkemizde gerilimi tırmandıran  tehlikeli noktalara doğru gitmektedir.Bu sancıların yeni bir doğuma neden olması kaçınılmaz gibi görünüyor.Bazıları bunun ülkemizde demokrasinin iyice yerleşmesi için şart olduğunu söylerken bazıları da bunun devleti meydana getiren kurumlar arasında çatışma ve ayrıştırma çıkardığı görüşündeler.

AB ve ABD’nin desteklediği bu girişimler bazı iktidar sahipleri ile bir kısım medyada yuvalanmış sömürgeci anlayış tarafından halka ”kadife devrim” standartları ile sunuluyor. Bazı siyasetçilerimiz ise bunun büyüsüne kendilerini kaptırmış vaziyette bulunuyor. Anlaşılan ülkemize yine rahat yok.

TSK’nın halk üzerindeki “güvenilir” itibarını ve ülkenin birliğini üzerindeki “birleştirici” etkisini  bozmaya  yönelik girişimler ise hız kesmeden devam ettiriliyor. Yakın siyasi tarihimizle bu dönem kıyaslandığında bu dönemin adına “sivil darbe dönemi” diyenler de az değil. 

Temelde hem DTP’nin devlete karşı tavırlarında, hem de dini siyasete alet eden siyasi girişimlerin ardında adeta devlete ve onu oluşturan kurumlara karşı bir “meydan okuma” davranışı seziliyor. Peki bunun sonuçlarını bile bile bu davranışlara başvuranlar niçin böyle yapıyorlar?

İşin iktidar kanadı önümüzdeki seçim döneminde iktidarı kaybedeceğini bence anlamış durumda. Yeniden kendisini iktidara taşıyacak bir “mağduriyet” yaratılması peşinde olabilir.Ya da giderayak kendisini iktidara taşıyan güçlere verdiği sözleri yerine getirmeye uğraşıyor olabilirler.Bu sözlerin neler olduğunu pek çok kimse artık biliyor.Özellikle Anayasa Mahkememizin kapatma davasında verdiği “laikliğe karşı suç odağı olma” kararı ve dış ülkelerden yardım aldığı iddiaları onların geleceğini adeta karartıyor.

DTP ise ısrarla Türkiye Cumhuriyetine ve onun Anayasasına karşı suç işlemeye devam ediyor.DTP aleyhinde açılan kapatma davasının kararının uzamasında teknik nedenler olsa da onlarda şimdiden muhtemel sonucu görüyorlar.Adeta kapatılmak için çırpınıyorlar denilebilir.DTP’nin PKK ile ilişkisi her vesile ile ispatlanmış durumda olmasına rağmen birileri sanki bir şeyleri bekliyor gibi.

Bu konunun K.Irak’taki terörist varlığının tasfiyesini beklediği  ileri sürülebilir.Ancak onlarda yöre halkından bekledikleri ilgiyi göremediklerini teşhis ediyorlardır.Yani artık bazı işlerin sonuna geliniyor denilebilir.Önümüzdeki günler çok şeye gebe görünüyor.

Devleti kuran milli iradenin vatanı riske atmayacağı ortadadır.O halde herkes dikkatli davranmalı ve bu zor günlerde Anayasamızı ve bağımsız yargı organlarını sırf başkaları istedi diye normal güncelleştirmelerin dışında zorlamamalıdır.Türk Ordusu’nu yıpratacak girişimlerden uzak durmalıdır.Dışarıda tezgahlanan tertiplere dahil olmamalıdır.George Saros’a ve onun “açık toplum” örgütlerinin sömürgeci yöntemlerine aracılık etmemelidir.Onların fonlarını kullanarak ülkenin bir kısım medyası üzerinden TSK’ya karşı “asimetrik psikolojik harekat” düzenlememelidir.Bizden uyarması.Bunlar yapılmazsa zaten yolun sonu şimdiden görünüyor.Şüphesiz çağdaş bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti kendisini her türlü darbeye karşı  koruyacak güçtedir.