Yenigün Gazetesi
11.02.2003
Erkal Etçioğlu

YEREL YÖNETİMLER VE SANAYİLEŞME

Yerel yönetimler söz konusu olduğunda hemen aklımıza “Belediyeler ve İl Özel İdaresi” gelmektedir. Bu iki yerel yönetim, aslında NGO (Hükümet Dışı Organizasyonlar) olan diğer “Sivil Toplum Kuruluşları”ile beraber, toplumun temel dinamiğini oluşturmaktadırlar. Yani toplumun düşünen, planlayan, paylaşan ve katma değer üreten merkezleri hep bu kuruluşlardır. Bu kuruluşların içinde üniversiteler, meslek odaları, sendikalara, partiler dernekler, ticaret ve sanayi kuruluşları da ifade edilmektedir.

Bu güçlü dinamik içinde belediye ye il özel idareleri, yasalarla kendilerine verilen bütçe ve yetkileri yasal kontrol altında istedikleri gibi kullanabilmektedirler. Yasaları ilgilendirmeyen birçok konuda ise kendi kurulları ile karar vermekte ve uygulamaktadırlar. Her ne kadar yönetici kalitesinde sorunlar varsa da temel işlevlerini aksatmadan yürütmektedirler.

Bu kuruluşlarımızın ülkemizin sanayileşme çalışmalarına katkıları çoğunlukla “Fiili destek” yerine “Sözlü Destek” olarak görülmektedir. İstisna olan örnekler konumuzun dışındadır. Ancak genellikle bu kuruluşlarımız “Ne yapacağını bilemez” haldedirler. Oysa onları bu konularda eğitimle “Geliştirmek”, uygun örneklerle “Cesaretlendirmek” gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında Sakarya Valiliği’nin geçtiğimiz günlerde kurduğu 4 kişilik Danışma Ekibi, çok yararlı olacak gibi görünüyor.

Sakarya Valiliği’nin bu çalışmalarına, belediyeler olarak da destek vermelidir.

Bence, bir işbirliği arttırılabilir.

Yani Sakarya’yı ve sanayileşme imkanlarını tıpkı bir mal veya hizmet gibi pazarlamalıyız. Muhtemel yatırımcılara ulaşarak onları ikna etmeli ve samimi desteklerimizle onları motive etmeliyiz.

Bütün belediye yönetimleri bilmelidir ki, sanayileşme atağı başarılmak zorundadır. Bu yapılmazsa ne beldelerinizdeki işsizlik ortadan kalkar, ne  esnafınız alışveriş yapacak mali canlılığı yakalayabilir.

Bu durumda beldelerimizde kurulacak fabrikalar için “Yerel teşvik sistemleri” geliştirmek gerekecektir. İnşaat harçları, su fiyatları vs.gibi konularda indirimli tarifeler uygulamak zorundayız; Bürokratik işlemleri azaltarak yol gösterici ye sorun giderici metodlar üretmek mecburiyetindeyiz.

Artık belediye başkanları temel belediyecilik hizmetlerini aksatmadan, öncelikle beldelerine fabrika kurdurmanın bir çaresine bakmalıdırlar. Bunun için çevreyi feda etmeden uygun yerler bulmalıdırlar. Bu alanların imar ve altyapı, düzenlemelerini yapıp “Sanayici avına” çıkmalıdırlar; iş başa düşmüştür. Sakarya kendi geleceğini kendisi hazırlamak durumundadır. Bu hazırlık çalışmalarında yerel ve genel siyaset bir tarafa bırakılmalıdır. Pişmiş aşâ su katılmamalıdır. Sakarya’nın  sanayileşmesinde birlik ve beraberlik içinde olmamız, içimizdeki bozgunculara taviz vermememiz gerekmektedir.

Biliniz ki çocuklarımızın  geleceği ve gönül birlikteliğimizde gizlidir. Şimdi Sakarya için fedakarlık ; zamanıdır.