Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
Ulaşımda Aşırı Rekabet
Şehir içi ulaşımda gözlediğim en önemli olaylardan birisi de, taksi-dolmuşlar ile minibüslerimizin bazı hatlarda aşırı bir rekabete girmiş olmalarıdır. Özellikle Dörtyol, ATSO, Kuzey Terminali yönlerinde minibüslerimiz 250.000 liraya, dolmuşlarımız 500.000 liraya yolcu taşımaktadırlar. Sefer sayıları öylesine sık düzenlenmiş ki, neredeyse arabalar boş gidip-geliyorlar. Bence en kısa zamanda meslek odası veya belediye yetkilileri her iki tarafı uzlaştırmalıdır. Çünkü esnafımız bu rekabete dayanamaz. Üstelik harcanan yakıt, işçilik y.s gibi giderler aslında milli servet özelliğindedir. Harcanan milli servete yazık olmaktadır. Uzun vadede olay tüketicilerin de aleyhine olacaktır. Ulaşımda rakibini saf dışına iterek tekelleşmek mümkün değildir. Çünkü en büyük rakip belediyelerdir.
Rekabet, özellikle ticari hayatta arzulanan bir şeydir. Bu yüzden tüketiciye sunulan mal veya hizmetin kalitesi ve fiyatı düzelir. Ancak rekabetin sürdürülebilir olması ve sonunda bir kazanç sağlaması esas olmalıdır. Bu olayda en -büyük risk kazanılacak önemli bir avantajın olmamasıdır. Bir an önce normal duruma dönülmelidir.
Hatırlıyorum da, Atan Kardeşler ile Gülhan Turizm firmaları özellikle İstanbul hattında kıyasıya rekabet ederlerdi. Ancak bu kısa süreli olurdu. Bir hafta veya 10 günde rekabet biterdi. Bu sürenin sonunda iki firmada anlaşarak, normal bir seviyeye gelirlerdi.
Yapılacak ilk iş, yaz dönemi nedeniyle yolcu sayısında büyük bir düşme yaşanan şehir içi ulaşımda, seferlerin sure ve sayılarını bu duruma göre yeniden düzenlemektir. Ücretler konusunda ise, aşırıya gitmeden halkımızı da düşünerek normal rakamlara ulaşmak gerekir. Tüketici lehine kararlar, kazanç ile uyumlu olmalıdır.
Yaklaşık 10 yıldır belediyeler ulaşımdaki paylarını düşürüyorlar. Bunun nedeni, zarar etmek olarak açıklanıyor. Aslında yaşanan olay toplu taşımacılık ilkesine aykırı olarak yapılanmak ye başarısız bir işletmecilik sonucunda gelişmiştir. Belediyeler minibüsçülük yapar olmuşlardı. Toplu taşımacılık terk edilmiştir.
Özellikle her ay akaryakıta yapılan sık zamlar, şoför esnafımızı mağdur etmiştir. Fiyatları ayarlamak, hızlı değişme nedeniyle zorlaşmıştır. Bir de bunlara meslek odalarının ve yönetimlerinin kavgaları eklenince, durum içinden çıkılmaz bir kaosa dönüşmüştür.
Dolmuşlar ve minibüsler son yıllarda ulaşımda belediyenin yükünü omuzlamışlar ve deprem sırasında bile fedakarca çalışmışlardır. Onlara Adapazarı olarak teşekkür etmemiz gerekiyor. Yapılan hizmetin değerini, ancak yapılmayınca anlıyoruz. Bugün Adapazarı’nda büyük bir ulaşım sorunu yaşanmıyorsa, bunun nedeni iyi işleyen dolmuş ve minibüs sistemleridir.
Yapılacak her türlü güzergah, fiyat gibi değişiklikler mutlaka şoför esnafımızla uyum içinde yapılmalıdır. Aşarı rekabetin zararlarını herkesin anlaması gerekiyor. Normal rekabet şartlarına ulaşıncaya kadar herkese sabır tavsiye ediyorum.