Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
SARHOŞ FIKRALARI
AKSİ KADIN
Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa çekmiş ve polis gelmiş:
“Buyrun memur bey?”
“Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz
“Yok efendim sadece bip yaptı, ben de şarjı mi bitiyor diye baktım”
Karısı lafa atlamış:
“Aaa yapma hayatim. yarim saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun telefonda”
Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
“Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz ? “
“Memur bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra çözdüm”
Karısı yine atlamış: “Aman şekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mı acaba.”
Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu sefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -“Beyefendi bakar mısınız sağ sinyaliniz de kırık”
“Aaaa.. kırık mı?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık değildi. Yolda oldu galiba. Hiç de fark etmedik”
Karısı çenesini tutamamış yine:
“Amma da attın kocacım, sana 3 haftadır söylüyorum artık su kırık sinyalin icabına baktır diye.”
Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
“BANA BAK SEN SUSUCAK MISIN ÇAKICAM SIMDI SURATININ ORTASINA!!”
Polis kadına sormuş: “Hanımefendi esiniz size hep böyle mi davranır?”
Kadın cevap vermiş:
“Yok canım….sadece alkollü olduğu zaman”
RESSAM
İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen “çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım” dedi.
10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu:
-Sen mi yaptın oğlum bu resmi?
– Evet öğretmenim.
– Peki bir de at resmi yap bakayım.
Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki,at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen:
– Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım” dedi.
Son dersten sonra Ahmet’le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. Öğretmen konuşmaya başladı:
– Geçmiş olsun efendim.
– Teşekkürler.
– Ben oğlunuzun…
– Allah kahretsin oğlumu.
– Aman böyle söylemeyin,yaptığı resimler…
– Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.
– Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun…
– Yeteneğine başlatmayın simdi.
– Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?
– Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim.
– Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş….