Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

SANAYİ ARSASI ÜRETİMİN ÖNEMİ

Şehrimiz 17 ağustos 1999 depreminden ağır yara alarak çıktı. Konut ve iş yerlerimizin yaklaşık üçte biri tamamen yıkıldı, üçte biri de ağır hasar gördü. Depremin ve yaşanan büyük ekonomik krizin yaralarını sarmak için yeni toplu konut arsaları üretildi. Devlet kendi payına düşen Camili ve Karaman bölgelerinde üretilen arsalar üzerine toplu konutları, okulları ve gerekli alt yapıyı tamamlıyor. Belediye ise Korucuk’ta ürettiği arsaları Toplu Konut İdaresi’ne devrederek, 800 civarında konut üretilmesine karar verdi. Böylelikle yaklaşık 9-10 bin konut üretim Kapasitesine ulaşıldı. Belki biraz daha konut üretimine ihtiyaç olabilir.

Ancak burada düşünmemiz gereken başka noktalar olduğu düşüncesindeyim. Konut arsaları ile sanayi arsaları üretiminde artık önceliğin, sanayi ve ticaret arsalarına verilmesi gerekiyor. Bunun nedeni ise, şehir merkezinde işsiz sayısının 50 bine ulaşması ye ticaretin daralması sonucu birçok esnafın işyerini kapatması olarak belirlenebilir. O halde şimdi bütün imkanlarımızla sanayi ve ticaret arsaları üretmeliyiz.

Daha sonra ürettiğimiz bu arsaları, özellikle İstanbul’da ve yurt dışında pazarlayarak şehrimizde yeni bir sanayi hamlesi başlatmak zorundayız. İstanbul’un keşmekeşliğinden bıkan sanayicileri Adapazarı’na çekmek için, gerekirse Belediye Meclisi kararlarına dayanan yeni “Teşvik unsurları”nı yürürlüğe koymalıyız. Gerekirse fabrika kurmayı ciddi olarak düşünen sanayicilere bedava arsa vermeliyiz. Su gibi bazı belediye hizmetlerinde indirimler sağlamalıyız.. Ama tek şartla bu yapılmalıdır, işçilerini Adapazarı merkez ve civarındaki Büyükşehir Belediyesi sınırlarından almak şartıyla. Düşünün böylelikle 10 tane tekstil firması fabrika kursa, yaklaşık 10 bin Adapazarlı genç iş bulmuş olacaktır.

Fabrika kurmak üzere gerek belediye, gerekse diğer resmi makamlara müracaat eden sanayicilerimiz, gereksiz mevzuatlardan kurtarılmalıdır. Onları yolunacak kaz gibi gören ücretli bürokratlardan alarak, bu işin bir vatan meselesi olduğunun şuurunda bulunan gerçek devlet memurları eliyle desteklemeliyiz. Gerekirse önlerine kırmızı halılar serip, bando ile karşılamalıyız.

Artık fakir ailelere yardım dağıtarak, sosyal patlamanın önüne geçilmesi fikri geçerli değildir. Bunun yerine her aileden Bir kişiye iş bulunmalıdır. Aile toplumumuzun temelidir. Ocağını tüttüren her Adapazarlı ailenin gençlerine, iş imkanları elden geldiğince zorlanmalıdır. Böylelikle Çark Caddesi’nde, Bulvar’da aylak aylak dolaşan gençlerimizin uyuşturucu ye suç batağına düşmelerini önleyebiliriz.

Adapazarı’na yeni sermayeler ve paralar girer. Yerel ekonomi canlanır. Esnaf ve tüccar para kazanır. Devlet vergisini alır. Kısacası Adapazarı kurtulur. Unutulmamalıdır ki; Adapazarı’nı sadece Adapazarlıların azim ve kararlılığı kurtarabilir. Yabancılara değil, önce yüce Allah’a, sonra kendimize manalım, birleşelim ve çalışalım.