Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
NEYİN AÇILIMI
Her işe siyaset bulaştırmaya o kadar meraklıyız ki gün geçmiyor ki yeni bir “açılım” senaryosu gündemimizi meşgul etmesin. Aslında amacın sorunları çözmekten ziyade bir gündem değiştirme tekniği olarak kullanıldığı da ortadadır. Bu açılım merakını maalesef siyasetçilerimiz dejenere etmiş vaziyettedir.Batı düşünce çevreleri tarafından son yıllarda toplumları harekete geçirme amacı ile propaganda edilen demokrasi,insan hakları,cevre sorunlarının çözümü gibi konularda hep bu açılım gayretlerini görebilirsiniz.
Küreselleşme ideolojisinin stratejik hedeflerinden olan mikro milliyetçiliği körükleme taktiği şu sıralar ülkemizde de uygulamaya konulmuş durumda.Bir moda haline gelen ve ülkemizin gerçeklerleri ile çelişen “Kürt Sorunu” ya da “Kürt Açılımı” duvara toslamış bir vaziyettedir.
Çünkü bu açılım hevesi batının Irak Senaryosunun bir parçasıdır.Ama Türkiye’nin konumu ve ihtiyacı toplumun bütün kesimleri ve kişileri için özgürlükleri genişletici ama milli birliği pekiştirici yeni bir anlayışı çağdaş ölçüler içersinde geliştirebilmek olmalıdır.
Öyle ya tanınması istenen kültürel haklar niçin sadece Kürt kökenli vatandaşlarımız için talep edilmektedir.Bu ülkede yaşayan değişik kökenlerden gelen başka etnik unsurlar yok mudur? O halde bu açılım çabaları bu bakımdan eksiktir. İkinci husus ise zaten anayasamızın güvencesi altındaki dil ve din gibi konulardaki hakları bütün vatandaşlarımız her an kullanabilmektedir.Bence sorun bu değildir.
Gerçek sorun Türkiye’deki toplumsal kırmızı çizgileri ortadan kaldırarak Osmanlı’nın parçalandığı yöntemlerle Türkiye Cumhuriyeti’ni de bölmek ve parçalamak oyunudur. Kendilerine aydın yakıştırmasını yapan ve küresel ideoloji tarafından beslenen bir kısım ajan kuruluşlar ve gazete yazarı müsvetteleri ise buna alkış tutmaktadırlar.Görülüyor k, yer isimlerinin değiştirilmesi,kendi dillerinde eğitim talepleri ile bu sorunlar çözülmeyecektir.
Aslında PKK terör örgütünün alan değiştirerek siyasileşmesine izin verilmek istenmektedir. Bunu sorunu çözeceği düşünülmektedir.Buna inanmak gafilliktir.Kürt kökenli vatandaşlarımız tıpkı diğer vatandaşlarımız gibi eşit haklara sahiptirler.PKK terör örgütünü bu vatandaşlarımızın temsilcisi gibi görmek en büyük hatadır.
Gerçek açılımı Türkiye Cumhuriyetini kuran dahi önderimiz Gazi M.Kemal Atatürk yapmıştır.Türk Milletinin herkesi kapsayan tanımını yaparak modern anlamda yurttaş olmanın bilincini hepimize öğretmiştir.Aşiret düzeninden tasada ve kıvançta bir olan millete geçiş sürecini başarmıştır.Türkiye Cumhuriyetini bölgede güçlü kılan bu husustur.Hala etnik aşiret sistemine dönmeyi isteyen varsa buyusun denesin bakalım.Türk Milleti kendi hukukunu koruyacak güçtedir.
Nitekim uluslar arası sömürü düzeninin uşaklığını yapan terör örgütü ve mensupları devlete ve Cumhuriyete silahla isyan etmişler ve karşılığını da görmüşlerdir.Dağlardan şehirlere inmeye çalışan ve yeni taktikler deneyen bu hareket sonunda yok olmaya mahkumdur.Çünkü karşılarında bir aşireti değil koskoca bir milleti ve onun kurduğu Cumhuriyeti bulacaklardır.