Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

İŞSİZLİK ÜZERİNE

Uzun yıllardır Adapazarı’nın en büyük sorunu olan işsizlik, halkımızın üzerine çöken bir kabus gibi etkisini sürdürüyor. Depremden önce 22-24.000 arasında olan bu rakam ekonomik krizden sonra yaklaşık 50.000 kişiye ulaşmıştır.

İşsizlik boyutunu etkileyen nedenlerin başında şüphesiz. ekonomik kriz yer almaktadır. İş hacimleri daralan işletmelerin kapasite kullanma oranları düşmekte ve mecburen giderlerini azaltma yoluna gitmektedirler. Giderlerin azaltılmasında en kolay yol da, işçi sayısının azaltılması olmaktadır. Halbuki bazı verim arttırıcı çalışmalarla bu sayılar azaltılabilir. Ancak yaşanan ekonomik kriz, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizidir. Paralamayan işletmeler iflas etmektedir. Bu durumda karşılaştığımız işsizlik rakamları normal olacaktır.

Zaten yıllardır işletmelerde yer alan yöneticiler ve özellikle bazı bürokratlar, başarısızlıklarını hep çalışanlarına yüklemeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Ayrıca bazı işçi temsilcileri ve sendikacılar da kenefi çıkarlarını korumak uğruna bu davranışları görmezlikten gelmişlerdi.

Hatta halkın oylarını alarak, yerel yönetimlere seçilen yöneticiler bile işçi çıkarmayı marifet sanmışlardır. Aslında istihdam yaratılarak ve verimli bir işletmecilik uygulanarak daha çok insan çalıştırmak mümkündür……..

…….Eğer verim sağlanamıyorsa, yine istihdamı daraltmadan taşeronlaştırma veya özeleştirme yoluyla işsizliğe çözümler bulunabilir. Mesela, istihdamı daraltmadan verimli işletmecilik yapmaktır.

Adapazarı’nda yeni iş alanları yaratmak için öncelikle sanayi ve ticaret altyapısına sahip alanları hazırlamak gerekiyor. Örneğin, 40 bin konut açığının olduğu şehrimizde, inşaat sektörünün canlanması işsizliği kısmen azaltacaktır. Ayrıca tekstil sektörü gibi emek yoğun sanayilerin teşvik edilmesi de çok önemlidir.

ATSO tarafından teklif edilen “Özel kalkınma modeli” bu yolda atılmış doğru adımdır. Ancak belediyemizin ve devletimizi temsil eden kuruluşların da özel projeler hazırlaması da gerekmektedir.

Adapazarı’nın sadece yollarını ye altyapısını tamamlamak da yeterli değildir. Eğlence ve kültür kuruluşlarını da bunlara ekleseniz yine de yeterli olmayacaktır. Halkımızın ve insanlarınızın karnı açken bunlar bir şey ifade etmezler. Fakirlere sürekli yardım yapsanız bile, bu her gün olmayacağı için sorunu çözmez. Ancak siz ailenin bireylerine iş imkanı verirseniz, bu yardımlara da gerek kalmaz.

Ayrıca istihdam sektöründe çok işçi çalıştıranları teşvik edecek tedbirler de almak lazımdır. Hatta bu yerel yönetim hizmetler ile de desteklenebilir. Yani artık istihdam alanında bir şeyler yapman m tam zamanıdır. Halkımızın artık dayanacak gücü kalmamıştır.