Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

IRAK KIBRIS EKONOMİ DENKLEMİ

Hemşehrilerimizin son aylardaki gündemini oluşturan bu denklemin çözülmesi şüphesiz herkesi rahatlatacaktır. Öncelikle Türkiye’nin bu problemlerinin çözümlerinin aynı tarihlere rastlaması bir tesadüf müdür, yoksa belirli bir planlamanın sonucu mudur? Şüphesiz ki bir planlama sonucudur. Askeri yönden sıkıştırılmayan Türkiye,  önce ekonomik kriz, sonra AB üyeliği, Kıbrıs’ta taviz ve Irak’ta Batı’nın petrol oyununa figüran yapılmak istenmektedir.

İrak’la Kıbrıs aslında birbirine bağımlı iki noktadır. Birinci noktada petrol kuyuları, ikinci noktada Yumurtalık ve Ceyhan’da boşaltma terminalleri bulunmaktadır. Kıbrıs işte bu boşaltma terminallerinin güvenlik anahtarıdır. Garip bir tesadüftür ki Irak’ta ve Kıbrıs’ta Türkiye olmadan Batı başarılı olamaz. O halde Batı için Türkiye sıkıştırılmalı, zayıf düşürülmelidir. Ya da satın alınmalıdır. Oyunun bütün özeti budur.

Batının jeopolitik süreçte enerji kaynaklarına sahip olma düşüncesi ya da diğer bir ifade ile hayat sahalarını jeopolitik noktalara ve enerji sahalarına genişletme amacı aslında “Yeni Dünya Düzeni” ya da “Globalleşme” olarak ortaya çıkmaktadır. Batı, bizi kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için iki seçenekle karşı karşıya bırakmaktadır. Ya ortaklık, ya uşaklık. Eğer biz büyük devlet olmanın gereklerini yerine getirsek stratejik ortak, getiremezsek uşak olmak sonuçları ile karşılaşacağız.

Sömürgeciliğin mucidi batılı dünya şirketleri, hakim oldukları devlet ve ekonomi idareleri ile diğer ülke ve devletlerin içinde kendilerine hayran, işadamları, idareciler, sanatçılar, siyasi elemanlar temin etmektedirler. Bunlarla o ülkelerin ekonomilerini, siyasetlerini, kültürlerini hatta ulusal hedeflerini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirebilmektedirler. Ve bu yolda büyük paralar harcamaktadırlar.

Doğal olmayan yöntemlerle, Türkiye ekonomik krize sokulmuş ve Anadolu’ya yayılan ve gücü artan milli sermaye yıkılmak istenmiştir. Sonra da bir avuç yabancı hayranı ekonomist yüzünden bozulan ekonomik dengeleri düzeltmek üzere kendi elemanlarını “Kurtarıcı” diye ülkemize göndermişlerdir. Ama bu oyun tutmamıştır. Büyük Türk Milleti bu oyuna “Dur” demiştir.

Öte yandan, tek  seçenekle tatmin olmayan bu uluslararası güçler seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkan bir hareketin yöneticilerini yoldan çıkaracak oyunlarına devam etmektedirler. Onların yeni ve tecrübesiz olmalarından istifade ile milli politikaları sulandırmak ve karışıklık çıkarmak istemektedirler. Ama başarılı olamayacaklardır.  Türkiye Cumhuriyeti, l tecrübesini binlerce yıllık i tarihi birikiminden alan,  modern ve çağdaş bir dünya devletidir. Her türlü l darbeye direnebilen milli ve derin bir devlet organizasyonuna sahiptir. Yoldan çıkanları toparlayabilen, onları milli çizgide tutabilen mekanizmalara sahiptir. Milletimiz ve insanlarımız milli davalarda hangi fikirden ve inançtan olursa olsunlar zor zamanlarda birleşebilen karakteri sağlam bir topluluktur. Onlar bizi ayırdıkça, biz “Kuva-i Milliye” ruhu ile birleşelim.

Sonuç olarak, Kıbrıs, Irak ye ekonomik kriz bir büyük oyunun planlanmış parçaları olarak önümüze çıkarılmıştır. Milli çıkarlarımızdan taviz vermeden, birbirimizle ve devletimizle birlik olarak geleceğimizi ve binlerce masum insanın hayatını kurtarmak inşallah bize nasip olacaktır. Milli iradenin temsilcisi TBMM’ye, T.C. Hükümetine ve kahraman Türk ordusuna güvenelim. Şimdi birlik zamanıdır. Birleşelim ve başaralım.