Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
İHANETİN PORTRESİ
Türkiye’yi kendi denetimleri altında tutmaya çalışan batılı sömürgeci güçler; yıllar önce Cumhuriyetimizin kuruluşunu engellemek amacı ile çıkardıkları dini görünümlü etnik bölücü Şeyh Sait ayaklanmalarında vatana ihanetten asılan hainlerin torunları vasıtası ile Türkiye’ye saldırmaya devam ediyorlar.
Üstelik bunu din adına,demokrasi ve siyaset adına yapıyorlar. Hatta özgürlük ve insan hakları adına yapıyorlar. Bunları yaparken de müttefikleri eski vatan hainlerinin torunlarını kullanıyorlar. Yabancıların desteğindeki bu uşaklığın bir örneğini de Amerikan New York Times’ın dün Sabrine Travernise imzalı haberinde gördük. Gazetenin Türkiye temsilcisi Travernise, Türkiye’de laikler ile AKP taraftarları arasında yaşanan çekişmeyi “kan davası” olarak yorumladı. İşte “Bu acı kan davasının kökleri tarihe dayanıyor” başlıklı haber yorumda yer alan ifadeler:
”AKP’nin hükümeti, meclisi ve cumhurbaşkanlığını ele geçirmesi, daha önce hiç olmadığı kadar laik çevrelerin hakimiyetini kırdı. Hükümet içindeki İslami akımlara ilk karşı çıkanlar olan liberaller de kapatma davasına karşı seslerini yükseltti. Çoğu bunu ordu ve yargıdaki laik elitlerin son çabası olarak görüyor. Geçen yıl ordunun Erdoğan’a gözlerini dikmesi yerel seçimlerde geri tepti. Şimdi Erdoğan’ı durdurma görevi yargıdaki müttefiklerine bırakıldı.
Bugünkü kavgalar Türkiye’nin 1920’lerde başlayan olağanüstü tarihinin son halkası. Mustafa Kemal yüzünü Avrupa’ya dönmüş, Doğu’yla tüm bağlarını kesmiş, Latin alfabesine dönmüş, camileri devlete bağlamış ve dini kurumları ortadan kaldırmıştı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat bu durumu yorumlarken “Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gece içinde kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır. Bu travmayı yaşamayan toplumlar, insanların nasıl giyindiklerine ilişkin tartışmaları anlayamazlar” ifadesini kullanıyor.
Bu ifadeleri kullanan kişinin vatan haini Şeyh Sait’le ilişkisini lütfen araştırınız. Parti içinde yer alan başka kişilerde aynı kökten geliyorlar. Adamların Türkiye Cumhuriyeti ile yıllardır süren kan davaları bulunuyor. Şuna bakın ki devletimiz ve demokrasimiz böyle satılmışlara bile ticarette ve siyasette müsamaha edecek olgunlukta.
Resmen etnik bölücülük yapamadıkları için kutsal dinimizi kullanarak milletimizi “kahraman Türk Ordusuna ve bağımsız yargıya “düşman etmeye uğraşıyorlar. Nasıl olsa etnik bölücülük yapan kardeş partileri TBMM içinde yer alıyor. O halde tek sömürülecek konu “İslam dini” oluyor.
Buradan milletimize seslenmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyetinden önce “özerklik “sonra “bağımsızlık” isteyen “sevr kafalı” bölücü hainlerin; dahi önderimiz Gazi M. Kemal Atatürk’ün geleceği görerek bizzat kendisinin koyduğu “Cumhuriyetimizin temel ilkelerini” bir avuç gafilin değiştirmeye kalmasına kaşı çıkmayacak mıyız?. Eğer gelişen şartlarda yapılacak yeni düzenlemeler varsa onu Türk Milletinin sarsılmaz “milli iradesi” ile onun hizmetkarı olan “devlet kurumlarımız” zamanı gelince yerine getirmekten aciz değildir.