Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
HORTUM EKONOMİSİNİN EVRİMİ
Hortum ekonomisi denilen olayı hep birlikte geçmiş hükümetler devrinde yaşadık.Bankaların sahiplerinin halkın paralarını nasıl iç ettiğine hep birlikte şahit olduk.Adeta hortumlanan bu paraları halk yine cebinden ödedi.Meşhur bankalar krizi yine o dönem patladı.Bir çok banka sahibi yargılandı.Bir çoğu mahkum oldu.Bir çok bankaya TMSF el koydu.
Batan bankalar ile hisse senetlerini önce yurt dışındaki dindar vatandaşlarımıza satıp sonra zarar ettik diyerek fiilen batan bir sürü holding bu hortumlama döneminin aktörleri oldular. Hatta batan bankalardan bazılarının yönetim kurullarında yer alan bazı eski paşalar bile dönemin siyasi ortamı nedeni ile hesap vermeden işin içinden sıyrıldılar. O zamanın ANAP,MHP,DSP koalisyon hükümeti Kemal Derviş’e bir istikrar paketi hazırlatarak hızla uygulamaya koydu.Nitekim aynı istikrar programına AKP hükümetleri de devam etti.
Ancak bu durum; sonradan birileri tarafından adeta eskiyi aratacak şekilde değiştirildi.Eski dönem hortum ekonomisi konuyu inceleyen birilerine ilham vermiş olacak ki bu sefer küresel ölçekteki hortumlarını Türkiye üzerine uzattılar.Küresel sermeyenin yerli işbirlikçileri ellerindeki yetki güçlerinin kullanarak bu küresel hortumculara sayısız ekonomik sömürü fırsatlarını sunuyorlar.Üstelik bu girişimlerini Türkiye’nin hayrına gibi göstererek yapıyorlar.
Küresel hortumcular ve yerli işbirlikçilerinin son yıllarda ülkemizde uyguladıkları hortum yöntemlerini söyle sıralayabiliriz;
1-Borsalara Sıcak Para Sokarak; Türkiye’deki borsalardaki sıcak para miktarı 97 milyar dolardır.Yüksek kâr oranları ile hızlı giriş çıkış ve spekülasyon teknikleri kullanarak. Ekonominin bozulması durumunda Türkiye’nin döviz stokları bu parayı ödemeye yetmemektedir.
2-Bankalara Dış Fonlar Sağlayarak;Özellikle tüketim ekonomisini körükleyerek esnaf ve maaşlı kesime kredi kartları ve bireysel kredi kullandırarak yüksek kârları yurt dışına transfer ederek. Bankalar şu anda ülkemizin en çok kâr eden kuruluşlarıdır.Çoğunun sahibi yabancı sermayedarlardır.
3-Özelleştirme yolu ile kârlı kamu şirketlerini ve bankalarını satın alarak.Gerekirse Danıştay gibi karşı çıkacak yargı mekanizmalarını devre dışı bırakacak eylemleri destekleyerek. Türk Telekom,Petkim, Cep Telefonu ve İnternet sağlayıcı şirketler, v.s
4-Kıymetli maden,arazi ve özel sektör fabrikalarını yerli işbirlikçilerini kullanarak satın alarak. Gerekirse mütekabiliyet esasına aldırmadan yasaları değiştirerek.
5-Ülkenin görsel ve yazılı medya kuruluşlarını kamu oyununun yanıltılması ve siyasette etkili olmak amacı ile satın alarak.
Etrafınıza dikkatlice bakın.Hortum ekonomisinin yerel ve genel ekonomi de halâ devam ettiğini göreceksiniz.Üstelik sırtımızdaki kamburların artık evrim geçirdiğini ve küresel sermaye ile bütünleştiğini ve sistemin küresel çapta bir hortum ekonomisine dönüştüğünü fark edeceksiniz.Maalesef bu düzenin en sağdan en sola kadar kendisine tetikçi bulmakta da hiç zorlanmadığını da kavrayarak adeta bu işe alet olanlara lanet edeceksiniz.