Dünyaya kapattığı Doğu Türkistan’da halkın hak arayışına izin vermeyen Çin, bu tutumu ile insancıl ve demokratik olmayan yüzünü bir daha ortaya koydu. Tahminimize göre Çin hükümeti bundan sonrada Doğu Türkistan’da şiddet ve teröre başvurabilir. Olayları bölgeye yıllardır yerleştirmeye çalıştığı Han Çinlilerine dayandırarak kendini tarafsız olarak göstermeye çalışabilir. Nitekim, olayların hemen ardından Urumçi’de geniş çaplı operasyonlar başlamış, binlerce kişi göz altına alınmıştır.Bunların büyük bölümünün Uygur Türkleri olduğu ortadadır.

Zaten bu olaylar ne ilktir ne de son olacaktır gibi görünüyor.Daha önceleri de yüzlerce defa Uygur Türkleri vatanlarının Çin tarafından işgal edilmesini protesto etmek amacı ile sayısız eylem yapmışlardı.Hatta bu eylemlerden dolayı Çin tarafından yakın zamanda Kaşgar şehrinde binlerce tarihi kitap yakılmış ve üniversitelerde Uygurca tamamen yasaklanmıştı.

Türkiye şimdi Gazze’de İsrail’e verdiği tepkiyi Çin’e de göstermek zorundadır.Bu tepkiyi somut yaptırımlarla da desteklemelidir.Ülkemizi işgal eden Çin mallarına karşı yerli imalatı koruyarak ekonomik karşı tedbirleri arttırmalıdır.Türk Milleti zaten Çin mallarını almayarak bu olayları protesto edecektir.Hükümetimiz gerekli tutarlılığı reklamdan uzak bir şekilde tüm dünyaya göstermelidir.Konuyu Birleşmiş Milletlere ve İslam Konferansı Örgütüne taşımalı ve toplu uygulama talep etmelidir.

Çin ise büyük devlet olmak için nüfus büyüklüğünün yetmediğini artık anlamalıdır. Bunun yerine insanlık,adalet ve çağdaş uygulamalar gerekir.Doğu Türkistanlıların bizim kardeşlerimiz olduğunu ve aramızda köprü olduğunu unutmamalıdır.Yapacağı ters hesapların bir gün aleyhine döneceğini hesaba katmalıdır.