Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
BUGÜN PAZAR
Pazar günleri dinlenmek için kendimize ve ailemize ayırmamız gereken bir gün. Zihinsel ve bedensel yorgunluklarımızı bu günde “aktif dinlenme teknikleri” ile atmamız gerekiyor.Bu günde yapmayı sevdiğimiz değişik şeyleri yaparak dinlenebiliriz. Seyahat edebiliriz. Maça gidebilir. Kendimize ziyafet çekebiliriz. Müzik dinleyebilir,Balık tutabilir.Hatta okunmaya değer kitapları okuyabiliriz.Kısacası bir hafta boyunca yaptığımız rutin işleri bırakıp başka konularla ilgilenebiliriz. İşte size bugün için iki fıkra sunuyorum.
WHO ARE YOU? (Siz kimsiniz?)
Başbakan Erdoğan, Kraliçe Elizabeth ile tokalaşırken ‘How are you’ demiş… Bu deyim “Nasılsınız ?” anlamı ile biraz da ‘N’aber’ anlamına geliyor.
Bu düzeyde bir karşılaşmada söze ‘How do you do?’ diye girmesi gerekirdi..
Benzer bir olay Japonya’da dilden dile dolaşır.
İngilizce bilmeyen Japonya eski Başbakanı Yosiro Mori, ABD ziyareti öncesi danışmanlarıyla konuşmuş.Washington’da Bill Clinton ile karşı karşıya geldiğinde bir samimiyet gösterisi olarak söze ‘How are you?‘ diye girecek,
‘İyiyim’ yanıtı alınca ‘Ben de’ anlamında ‘Me too’ diyecekmiş…
Mori ABD’ye inip Clinton’la karşı karşıya geldiğinde bir anda sözcükleri şaşırmış.
‘How are you’ diyeceğine ‘Who are you?’ yani ‘Kimsiniz?’ diye sormuş.
Clinton da espri olsun diye ‘Well, I am Hilary’s husband’ (Şey, ben Hilary’nin kocasıyım) demiş ve kahkahayı basmış.
Mori de Clinton’ın kahkahalarına aynı neşeyle katılıp, cevabı yapıştırmış : ‘Me too…‘ (Bende)
Ve ortalık kahkahadan yıkılmış.
TAMAMEN IQ MESELESI…
Adamın biri bara girer ve kendisine bir içki söyler. Barmen bir robottur. Adama mükemmel hazırlanmış bir kokteyli çabucak servis yaparken sorar: “IQ’ un kaç?” . Adam, “150” diye cevap verir. Robot adamın IQ seviyesine göre sohbete baslar. Uzun uzun, kuantum fiziği, küresel ısınma, biyoteknoloji, ekonomi, insanlığın yaradılışı gelişimi üzerine konuşur.
Adam robotun bilgisinden etkilenerek kendi kendine, “Bu gerçekten inanılmaz” diye düşünür ve robotu denemeye karar verir. Bardan kalkar, tekrar kapıdan girer bara gelir ve yeni bir içki söyler. Robot sorar: “IQ’ un Kaç?” . Adam, “100 civarı” diye cevap verir. Robot bu sefer uzun uzun sohbete başlar ama bu defa borsa, arabalar, kadınlar hakkında sohbet açar.
Çok etkilenen adam, robotu bir kez daha test etmeye karar verir ve tekrar kalkar. Yeni bir müşteri gibi bara yaklaşır bir içki daha söyler. Robot çabucak servis yaparken sorar: “IQ’ un kaç?”. Adam, “hmm, eeee, şey…” diye kekeler ve “sanırım, 50 civarı” der. Bunun üzerine robot, adama son derece yavaş bir biçimde ve net bir şekilde anlaşılacak şekilde konuşmaya baslar: “ Türkiye Avrupalı değildir.UEFA 2008 de işi ne?”