AZİZ DURAN’IN EN BÜYÜK ESERİ HİZMETE GİRDİ

TÖRENDE BULUNSAYDI ÇOK İYİ OLURDU

Cuma günü görkemli bir törenle HES hizmete resmen girmiş oldu. Bu büyük eser, Rüstem Keleş’in bilinçli, tutarlı çalışması ile Büyükşehir Belediye eski Başkanı Aziz Duran’ın tam desteği ile başlamış, Duran’dan sonra Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan deneyimli Başkan Zeki Toçoğlu’nun da tam desteği ile hizmete girmişti.

Bu nedenle çok başarılı hizmetleri görülen, bilinen Rüstem Keleş ve Aziz Duran ile Zeki Toçoğlu’nu kutluyoruz. Aziz Duran, Sakarya’da her hali ile sevilen, saygı ile dile getirilen çok insancıl, çok başarılı bir kamu görevlisi olarak bilinmektedir.

Bilmediklerinizi yazayım. Veya az kişilerce bilinen onun verici tutumlarını gün ışığına çıkarayım.

Aziz Duran riya nedir bilmez. Olduğu gibidir hep.

Dürüsttür, insancıldır, vefalıdır.

Atatürk Kültür Merkezi’nde bir grup genç-yaşlı, emekli gördü mü yanlarına gider, hatır sorar, ikramda bulunurdu. Ödemeyi de fişi alarak kendileri kasaya yapardı!

Bir gün espri yaptı emeklilere;

İyi havalarda bu masa, soğuk havalarda şu masa diye içerden bir masa gösterdi biz emeklilere verdi. Bu espri tuttu. Şimdi pek çok kişi bilir bunu…

Gerçekten çok başarılı Aziz Duran bir gün çok samimi, candan;

‘Sayın Hocam! Beni 4 yıl Atatürk İlkokulu’nda okutan, Adliye Köylü Çerkez Sami Yıldırım öğretmenim vardı. Bulamıyorum. Bulsan, bir ziyaret etsek’ dediler.

Buldum. İstanbul’daymışlar. Okuldan tanışırdık, komşu köyün çocukları idik. 50 gram, 100 gram ekmekle harp yıllarında Arifiye Köy Enstitüsü’nde beraber okuduk.

‘Samicim öğretmen günü Adliye’ye gel. Öğrencim Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran ziyaret etmek istiyorlar’ dedim.

Geldiler. Adliye’ye hediyeler ile gittik. Çok güzel bir gün yaşadık evlerinde. Evleri önündeki bahçede. Unutulur gibi değil hele o hediyeler.

Ve daha 3 kez daha ziyaretlerimiz ve bir öğretmenler gününde sekiz yaşlı öğretmene AKM’de yemek verişi, hediyeler verişi. Ve geçirdiğimiz o mutlu saatler. Unutulur gibi değil. “Vefalıdır” dedim. Çok doğru.

Bir gün AKM’de bir grupla oturuyorduk.

-Sayın Başkan deprem sonrası Vali Cahit Kıraç gönüllü geldiler. Çok iyi hizmetler verdiler. “Bir büyük caddeye adını verirseniz çok iyi olur” dedim.

-Sağolasın hocam. İyi ki söyledin. Hemen caddelerin en güzelini, en büyüğüne yakışanına ‘Vali M. Cahit Kıraç’ tabelasını göreceksiniz dediler.

Çok geçmeden Karaman’da tabelayı herkes gibi ben de gördüm. Aceleye getirilmiş. Tabela beğenilmedi.

Genel Sekreter Rüstem Keleş’e söyledim. Hemen değiştirtti. Bugün hala duran tabelayı yazdırıp koydular.

Merak edersiniz tabelada “Vali” yoktu.

Bir süre sonra Vali Cahit Kıraç eşleri ile İzmir Emniyet Müdürü olan Sakarya Emniyet ile birlikte Hayrettin Değirmenci’nin ikram masasında buluşmuştuk. Ne güzel yedik, güldük. Anılarımızı dile getirdik ve Ali Bey İzmir Emniyet Müdürü olduğu yanılmıyorsam Sayın Kıraç’ı istediler.

Sapanca’nın doğup-büyüdüğüm Feyziye Köyü Muhtarı Suat Bostancı ceviz fidanı dikme kampanyası başlattı boş araziye. Yardım etmemi istedi.

Sayın Aziz Duran’a anlattım. Çevremdekilere de bir katkıda bulunmalısınız dedim.

Çok geçmeden telefon çaldı.