Yenigün Gazetesi
“Gülce” Makale Yazısı
6 Mart 2013
Üniversite öğrencilerine çok yazık!
Üniversite öğrencileri şu veya bu bakanı yuhalıyorlar. Yumurta atıyorlar. Çok ayıplıyorum. Eğitimciyim. Öğretmenlik, başöğretmenlik, müdürlük yaptık. Böyle davranan öğrencileri kınıyorum.
2 kız, 1 oğlum var. Büyük kızım Kız Meslek Lisesi, küçük kızım ve oğlum Ticaret Lisesi mezunudurlar. O yıllarda üniversitelerde kan gövdeyi götürüyordu. Okutmadım.
Rahmetli, Allah’ın rahmeti hep üzerlerine olsun Ünal Ozan’ın sayesinde büyük kızımı Bağkur’a, küçüğünü ise Maliye’ye koydum. Hizmet içi eğitimini ben yaptım. Uyarılarda bulundum. Örnek kamu görevlisi olarak emekli oldular. İkişer çocukları var.
Maliyeci kızımın oğlu İstanbul Üniversitesi’ni kazandı. İsteği ile Meteoroloji Yüksek, kız kardeşi de Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdiler. Bu günlerde ikisi de işsiz.
Onlara hep ‘Ne sağcı, ne solcu hatta sporcu da olmayın. Olaylara karışmayın. Örnek öğrenci olun’ dedim. Oldular. Cidden mutluyum, ah bir de iş bulsalar.
Oğlum Ticaret Lisesi mezunu. Biraz askerlikten önce ortağı bulunduğum rahmetli Ekrem Alican’ın ilgisi ile 12 ilde Sakarya’da şubesi açılan Öğretmenler Bankası’nda çalıştı.
Askerlikten sonra ihaleye girdi. Bir okulun kantin işleticisi okulun bahçesine de çeşme yaptırdı. Herkesle ilişkisi iyi, çok iyi. Öğrenci öğrenciliğini bilmeli. Nedeni ne olursa olsun saldırgan olmamalı. Öğrenciye yakışır şekilde varsa sorunu ya ilgili ve yetkililere yazılı veya sözlü bildirmeli, ya velisine anlatmalılar.
Yumurta atmak, yuhalamak kız-erkek hiçbir öğrenciye yakışmıyor. Sonra çok üzücü çileli bir dönem başlıyor. Yaşam zehroluyor.