Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

6 Mart 2012

Yenikent ilçesi hemen kurulmalı

Yeni yerleşim bölgesinin Kaymakamlık İlçe olması için ilk yazan benim.

05.02.2001 günü köşemde yazdığımı sunuyorum. Yeni yerleşim bölgesi çok hızlı gelişti. Aşırlar ve diğer yakın köylerde kısa sürede hızlı gelişme, çoğalma gösterdi.

Mit yasası kadar hızlanmalı. Yenikent ilçesi kurulmalı, Kaymakamlık tabelası asılmalı. Kaymakam göreve başlamalı. Ardından belediyeleri de hemen kurulmalıdır. Hem tezelden 2013 e kalmamalıdır.

Karaman ilçesi

Öneriyi yapmadan önce pek çok insanımızla birey birey veya 3 lü 5 li görüşmelerde bulundum. Görüşlerini aldım. Ciddi ciddi ‘Karaman İlçesi’ kurulacakmış gibi konuştuk. Gerçekten bu çevrenin bir ilçeye, bir ilçe kaymakamına gerçekten büyük gereksinimi var.

Karaman ilçesi kuruluyor. Çevre köylere bağlanırsa hizmetlerin en güzeli, süratlisi, sağlamı sağlanmış olur. Elbette Valilik, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü Karaman ve çevresi ile ilgilenecekler. Ama sürekli orada oturan oradaki insanların dertlerine anında deva olacak bir yetkilinin bulunduğu makam olmalı. Bayrak dalgalanmalı.

Ardı elbette yılların, Sakarya’nın en eski ilçelerinden biri olan Geyve (1830) ilçemizde hangi daireler, neler varsa hepsi en kısa süre içine Karaman İlçesi’nde hizmete sokulmalıdır. Karamanın çok çalışkan deneyimli bir kaymakam atılmalı. Gaffar Okkan gibi herkesle çok iyi ilişkiler kurarak örnek ilçe haline getirilmelidir.

Karaman ilçesinin birbirine bakan tepeler, vadimsi arazisi gerçekten geleceği sadece Sakarya’nın değil, Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biri olmaya aday olduğunu göstermektedir.

Ağaçlandırma işi, yeşillendirme işi ele alınmış. Ama eksikleri çok fazla. Örneğin su tesisatı, yolları, köprüleri, kanalizasyonları, PTT ve pek daha çok ilgi, destek bekleyen hizmetler vardır.

Karaman ilçesinden ayrı bir belediyede kurulabilir. Belediye ilçensin tüm alt ve üst yapı işlerini süratla yerine getirmelidir.

Arpada buğday zamanında biçilir tekerlemesini atalarımız boşuna bizlere miras bırakmamışlar. Karaman çok hızlı gelişecek bir belde olacaktır. Çevre, arazi, doğa ve havası gerçekten çok güzel, sağlık yönünden karaman hiçte yabana atılacak belde değildir.

Sakarya’nın en eski ilçesi ve belediyesidir. Geyve 1839’dur. İlçe ve belediye oluş tarihi. Örnek alınabilir. Kaymakamlık ve Belediye birlikte yürürlüğe konan bir yasayla yapılabilir.

Karaman İlçesi’de sakat kentleşme olmamalıdır. İmar işlerine özen gösterilmelidir. Anlayamadığımız bir uygulama var. “Zemini en sağlam bölge” olarak beğenilerek Adapazarı, Karaman , Camili ve çevresine kaydırılmaktadır. Neden bu kadar sağlam görülen zemin üzerine 3-5 katlı binalar yapılmıyor? Örneğin Ferizli gibi neden çok katlı binalara izin verilmiyor? Benim aklım ermiyor, sizin eriyor mu?

1950’de Erenler küçük bir köydü. 63 öğrencim vardı. Askerlik dönüşü 30 Kaısm 1956’da tekrar atandığım benden önce gelen bayan iki öğretmen vardı. Üçüncü öğretmen atanmıştım. Gelişimi kısa sürede böylesine birden olmaya başlamıştı. Bu gün erenler bildiğimiz gibi Sakarya’nın en büyük belediyelerindendir. 12 bin hastaneye 45 bine yakın nüfusu vardır. Oysa Erenlerin Karaman’a göre pek ahım şahım çekiciliği, güzel içimlik suyu havası yoktur. Vadi ağzında, Geyve boğazında sürekli sert rüzgarı vardır, ama büyük ilçe. 1 Aralık 1954’ten sonra bil merkezine yakın, hayır hayır yakın değil ‘u’ şeklinde iç içe. Sınırları, evleri, işyerleri apartmanları birbirine iyice karışmış. Belirleme, adres gösterme, verme, bulma olanaksız hale gelmiştir, erenler-Hacıoğlu…

Büyük, çok büyük insanların asil insanların Türklerin yurdudur. Kim ne derse desin büyük devletin, yetenekli, insancıl yürekli insanların el ele gönül birliği yaparak yaraları çok çabuk sardılar. Dünya kurulalıdan bu yana görülmeyen çok yangın çok acımasız depremin bitirmek üzere olduğu bölgeler toparlanmaya başlamıştır. Bırakınız siyasilerin akı kara demelerine gerçekleri görünüz. Devleti görünüz, devletin temsilcisi valiyi görünüz. Tüm kamu görevlilerini görünüz. Biz gördük, hem kaç kez gördük. İşçi sandığımız müsteşar yardımcısı öylesine mütevazi aşkla-zevkle ve şevkle, çamurlar içinde öalışması vardı ki bize köy enstitülerinde okuduğumuz günleri, öğretmenlerimizi ve usta öğreticilerimizi üst sınıftakilere hatırlattı.

Duygulandım. Tanrı tanığım ağlamamak için kendimi zor tuttum. Çünkü Vali Cahit Kıraç bilgi veriyordu. İnsan sevgisi ile dolu hizmet aşkıyla dop dolu Cahit Kıraç gerçekten direksiyonu çok iyi değerlendiriyor. Zevk aldığını anlıyoruz. Yarı şaka yarı ciddi 50 yılın üzerinde basın mensubu vermenin güçlü cesaretle “Depremden 40 gün sonra nasıl geldiniz? Nasıl başka bir taraf gitmediniz? Torpiliniz yok muydu? Böylesine harap olmuş, bitmiş, tükenmiş genç ile neden geldiniz?”

“Sayın Hocam! Gerçekten çok iyi torpilim vardı. İnsan sevgisi. Hizmet aşkı. Sakarya Valiliği’ni ben istedim. Zorunlu gereksinimleri giderilmiş bir ile gidip oturmaktansa, gece-gündüz insanlarımıza hizmet vereyim istedim. Zaten deprem günü Merkez Valisi iken Başbakanlıkta Deprem Kriz Merkezi’nde görevlendirilmiştim” dediler.

Depremin büyük yükü çok büyük yükü gideri gerektirir hizmetler yerine getirilmiştir. Bu güne kadar yapılan hizmetler azımsanamaz. Ama bir süre daha önemli gereksinimler için, devletin, devletlerin gönüllü kuruluşları yardım ve desteklerine gereksinim vardır. Sabırlı hoş görülü olunursa Bilinçli gayretler gösterilirse çok iyi olur görüşündeyiz.