Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

İnsan Kaynakları Yönetiminde Yeni Ufuklara Doğru

Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden doğan genç Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğinin sağlanması ve bekası için ordusunu ve özellikle de hava kuvvetlerini güçlendirmesi gerekiyordu. Ama bu iş zaman alıcı ve hayli masraflı bir süreci gerektiriyordu. İşte bu zor durumda devletimizin kurucusu Gazi M.Kemal Atatürk dünyada bir eşi benzeri bulunmayan bir çözüm buldu.

“İstikbal göklerdedir” diyen büyük önder ; caydırıcı bir güç olan hava kuvvetlerimizin güçlendirilmesi işini bütün bir milletin katılımıyla yürütmeyi uygun buldu.Bu doğrultuda

“Türk Tayyare Cemiyetini” kurarak havacılığı Türk Milletine tanıtmak ve sevdirmek için büyük uğraşlar verdi. Biliyordu ki düşman ancak havadan gelebilirdi.Onları engellemenin en iyi yolu hava kuvvetlerimizi modern uçaklar ve iyi yetiştirilmiş Türk pilotları ile güçlendirmek gerekiyordu.

Halktan toplanacak paralar ile uçak alınarak hava kuvvetlerimize hediye edilmesi yöntemi ile “Hava Gücünü Kuvvetlendirme” kampanyası adı altında harekete geçildi.1925 ile 1935 yılları arasında halktan 50 milyon TL yı aşan miktarda para toplandı.Bu dönemde Türk Tayyare Cemiyeti (TTC)  tarafından yaklaşık 250 adet çeşitli tiplerde uçak alınmış ve hava kuvvetlerine hediye edilmiştir. Yani bu millet hava kuvvetlerinin önemini zekice algılamış ve işçisi, köylüsü,esnaf ve sanatkarları ile kendi ordusunu kendi donatmıştır.Bu yıllarda yoksul ama o ölçüde fedakar olan Türk Halkı bağrından çıkardığı ordusunu kimseye boyun eğmeden kendi gücü ile sırtlamıştır.TTC ise bir süre sonra “Türk Hava Kurumuna” (THK)  dönüşmüş ve hizmetine halen  devam etmektedir.

İşte bu kampanya sırasında Adapazarı ve Geyve halkı da üzerine düşen milli görevini yerine getirmiştir. Sırası ile 1926 yılında 1 adet,1929 yılında 1 adet ve 1933 yılında da bir adet uçak alarak toplam 3 adet uçağı Türk Hava Kuvvetlerine hediye etmiştir.* Bu uçaklar Adapazarı, Geyve1-2 adları verilerek ordu hizmetine alınmıştır. Gösterdikleri bu milli duyarlılık nedeni ile bizden önceki hemşerilerimize teşekkür borçluyuz. Bugün Türk Hava Kuvvetlerinin ulaştığı doruk noktasında Türk Milletinin katkısı büyüktür.

Bu hamle ilerleyen yıllarda da devam ederek yeni kampanyaları doğurmuştur. Özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Türkiye’ye reva görülen Amerikan Silah Ambargosundan dersler çıkarılarak gerekli tedbirler alınmıştır. Kurulan güçlendirme vakıfları aracılığı ile “Kendi Uçağını Kendin Yap” kampanyası başarılı olmuş ve bu askeri vakıflar aracılığı ile toplanan bağışlar bir çok milli savunma sanayi kuruluşunun faaliyete geçirilmesine neden olmuştur.

Ben gençliğimde Sakarya halkının çarşılarda hatta okullarda para toplayarak aynı yöntemle Kıbrıs’a kahraman Ordumuzun çıkabilmesi için “Çıkartma Gemileri” inşa ettirdiğine de şahit olan biriyim. Biliyorum ki Sakarya Halkı her zaman milletinin, devletinin ve özellikle Ordusunun yanındadır.

Belki Sakarya Meydan savaşı bu topraklarda yapılmadı. Ama bizim dedelerimiz o savaştaydı.Hiç unutulmamalıdır ki buradan Sakarya’nın öbür yakasına tek bir düşman askeri geçirilmedi. Bu halk her zaman üzerine düşeni büyük bir sorumlulukla yerine getirmesini bilir.