Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

Ordu ile Oynamak

Gün geçmiyor ki yazılı ve görsel basında Türk milletinin bağrından çıkmış ordumuzu siyasete bulaştırma, onu karalama ve halkın gözünden düşürme eylemlerine rastlamayalım. Peki bu kampanyanın gerisinde kimler olabilir? Doğal olarak bundan çıkarı olanlar. Yani yabancı güç odakları ile onlara uşaklık etmeyi görev edinmiş olan iktidar heveslileri. Onlar değil mi idi?

Kamu binalarından M.Kemal Atatürk’ün resimlerini kaldırın diyenler. Onlar değil mi idi?

Ordunun Türkiye’deki ağırlığını azaltalım diyenler.

Bu kampanyaların hedefi niçin Türk Ordusu? Çünkü yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında halkın en çok güvendiği kurum olarak TSK bulunuyor. O halde Türkiye’nin birliğini bozmak ve Türkiye’nin gerçek gündemini değiştirmek gerekir. Ekonomi bozukmuş, vatandaş perişan olmuş, yolsuzluk ve kayırma normal hale gelmiş,Kıbrıs ve AB ‘de işler kötüleşiyormuş bunları unutturmak lazımdır.

Peki soralım? Kendi ordusunu komplolarla yıpratmaya çalışmak akıl ve vatanseverlikle nasıl açıklanabilir. Ordumuzu “darbe meraklısı ve güvenilmez bir kurum” olarak kamuoyuna propaganda etmek sizce kimler tarafından yapılabilir? Bunların bir kısmı kendini aydın zanneden bilimi, tarihi ve medeniyeti anlamamış önüne gelenden özür dileme meraklısı sömürgecilere hizmet ettiğini dahi kavrayamamış zavallılardır. Bir kısmı ise Türkiye’ye düşmanlık eden nesebi bozuk “ihanet erbabıdır”.

Bir de bunlara gerçekmiş gibi inananlar bulunuyor. Önce bir bekle. Her şey ortaya çıksın aldığın haber veya bilgi doğru mu? Ondan sonra yorum yap. Yorumladığın konu senin sıradan bir şey değil. Namusunun, bağımsızlığının ve vatanının bekçisi kendi ordun. Ne kolay harcıyorsun seni sen yapan mücevheri.

Kimler tarafından ve hangi amaçlarla kurulduğu belli olan bir gazetede çıkan bir haber ve belgeye göre kamuoyunda söylenmeyen kalmadı. Bunu soruşturan askeri mahkemenin kararına karşı güvensizlik ifadeleri yayınlandı. Adeta ordu hile yapabilecek bir teşkilat gibi gösterildi. Önce belge doğrumu yoksa sahte mi diye sabretmesini bile başaramadılar. Bunlara ancak “yargısız infaz” denilebilir.

Dünyanın sayılı ordularından biri olan TSK ‘nın yasalarla korunan bir parti ile bir cemaati ortadan kaldırmak için bir plan yapması bir hukuk devleti içinde düşünülemeyecek bir olaydır.Üstelik gizli olması gereken böyle bir çalışmayı bir davanın sanık avukatının bilgisayarına kadar gitmesine inanmak hiç kolay değil.

Bunun demokrasi ve hukuk ile bir alakası olamaz. Bu bir yabancı gizli servis oyunu olabilir.

Bu bir komplodur. Eğer belge doğru ise ve bunu münferit bir grup düzenlemişse TSK gerekeni yapacaktır. Bundan herkes emin olmalıdır.

Kendisini ısrarla siyasetin dışında tutmaya çalışan ordumuzu siyaset girdabına sokarak yıpratmak isteyen gafiller elbette gereken cevabı yasalar önünde alacaklardır. Ancak dışarıdan beslendikleri artık ortaya çıkmış ve kuruma sızmış olabilecek ”bizim çocuklara” da dikkat etmek gerekir. Malum 12 Eylül 1980 darbesini yapanlara Amerikalıların taktığı isim budur.

Demokrasinin gelişimi için böyle taraflı darbelere karşı uyanık olunmalıdır.