Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

28 Aralık 2010

SAÜ'de Sayın Rektörü ziyaret ettim

Tebrik ve başarılar dileme amacı ile gelenlerin çokluğu nedeni ile aynı amaçlı ziyareti geciktirdim.

SAÜ öğrencilerinden Şen Piliç Teknik Endüstrisi Meslek Lisesi Müdürü sevgili dostum, çok iyi eğitimci, gazetemizin Köşe Yazarı Seyfi Yücel’le aldığımız randevuya uygun ziyarete gittik.

Sayı rektör, İnş. Yük. Müh. Muzaffer Elmas, her zamanki hali ile samimi gülüşüyle karşıladı bizi. Bir gerçeği söyleyerek kutladık. Başarılar diledik. “Sizin kadar bu koltuğu, rektörlüğü hakeden olmaz. Ananızın ak sütü gibi, bu makam size helaldir. Haksızlık yapmayan, genç yaşta aramızdayken tanıştığımız, iyi ilişkiler içerisinde olduğumuz Cumhurbaşkanı adaşım Sayın Abdullah Gül’ü, size oy verenleri candan kutluyorum” dedim. Söyleşimiz üçlü, çok zevkli sürdü. Ziyaretin kısası makbul olduğunu bildiğimizden ayrılma gereğini duyduk. Uğurlandık.  Her şey çok güzel. Oda çiçek bahçesi gibi.

Pek kimsenin bilmediği bir olayı hatırladım.

“Sayın Süleyman Demirel adını taşıyan salonda konferans verdiler. 45 dakika. Hiçbir yere bakmadan salonda sözü biter gibi olunca arka sıralardan: “Sayın Cumhurbaşkanım” diye yüksek sesle seslendim. Söyleyeceklerimi söyledim. O çok kalabalık arasında siz de var mıydınız?” sorusunu sordum .“Vardım. Hatırlıyorum o günü” dediler. “Çok iyi sözler ettiniz. Size teşekkür ettiler” dediler. “O seslenişimin asıl amacı hiç akla gelmez bir nedendi……

……O günlerde, Vali Mustafa Cahit Kıraçla anlaşmıştım. Size de anlatayım” dedim. “Arkalarda oturuyordum. Bir sivil emniyet görevlisi yanıma geldi. Fısıltı halinde: Şu gençler art niyetli sonunda bir şeyler söyleyip Sayın Demirel’i güç duruma sokacaklar.” dediler. “Ne yapabilirim dedim” kendi kendime. Hemen söz alıp teşekkür etmey uygun gördüm. Ve Sayın Demirel’i tam noktayı koymadan elimi kaldırdım, bayağı yüksek sesle; “Sayın Cumhurbaşkanımız, çok güzel bilgiler verdiniz. Size çok teşekkür ediyorum. Bir Sakaryalı, Eğitimci-Yazar olarak dedim. Art niyetliler kötü kötü baktılar. Ama onlar kıncı tek kelime söylemediler. Bana karşı saygılı davrandılar.

Sayın Demirel’le ilişkimiz hep dostça olmuştur. Hem köy çocuğu Köy Enstitüsü mezunu, hem öğretmen, hem okul müdürü ve hem de yazar olarak hep beni takdir etmişlerdir. Yazımla birlikte hergün gördüğünüz resimdeki fötr şapkanın içinde “En iyi dilek, sevgi ve saygılarımla. Süleyman Demirel”in yazısı var. Şapkayı bana kargoyla gönderdiler.

Ve bir gelişinde şapkayı başımda gördüler. “Hep giy, eskirse yenisini gönderirim” dediler. Sakarya Üniversitesi Çallı ve Durman’ın çalışkanlıkları ile dünya üniversiteleri arasında yerlerini aldılar.

Muzaffer Elmas’ın daha iyi yerlere getireceğini herkes inanıyor. Seyfi Yücel, arabası ile kampüsün her tarafını gezdirdi. Yollar çok güzel. Çalışmalar sürüyor. Ağaçlandırma, yeşillik, çimlik her şey çok güzel. Emeği geçenleri, çok katkısı çok iyi bildiğim Serdivan Belediyesi’nin ilk Başkanı Hacı rahmetli Hüseyin Karabaş, Mustafa Kazak, çok iyi insanlardı. Üniversitenin kurulması için çalışanlar, unutulacak gibi değiller. Ölenleri rahmetle anıyorum. Yaşamda olanlara sağlıklı, neşeli uzun yıllar yaşamalarını, eselerini görmelerini diliyorum.

Yarın tekrar buluşmak dileğiyle. Sevgiler, saygılar.