Gerçekten çok büyük insan, komutan, devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün bizleri yönetimlerin en iyisi olan Cumhuriyet’e kavuşturuşunun 86. yılını dün kutladık. Bazı gazetelerin “Coşkuyla kutladık” başlıklarına katılmıyorum. Hayır, coşkuyla kutlamadık. Yanılmıyorsam kutlama mutluluğuna erdiğim Cumhuriyet bayramlarının en sönüğünü, en ilgisizliğini, üzüntülü ve kahırlar içinde kutladık. Ne acı, kahredici gerçek bu yargım gerçektir ve pek çok okurum, insanımız buna katılacaklardır.

Cumhuriyet çocuğuyum. Cumhuriyet’te doğdum bir yoksul dağ köyünde, vadi İçinde büyüdüm. İlkokulu bir saate yakın yürüyerek komşu köyde, Hacımercan’da okudum. Dörde geçtik. Dört ve beşinci sınıf yok. Zorunlu olarak dört ve beşi Sapanca’da okumak zorunluluğu çıktı. Yağmur, kar, soğuk. On yaşındayken bir buçuk saat sabah akşam gide gele okur olduk. Kız yoktu, beş kişiydik.

Rahmetli babacığım Sapanca’da ev tuttu benim yüzümden. Biraz rahatladık. Beş kişiydik Fevziye’den Sapanca’ya gidip gelen.

Bir öğretim yılı böyle sona erdi. Ardından Hacımercan Köyü’nde dört-beş açıldı. Döndük eski okulumuza. Biz o yıllarda hiç unutmam bayramları coşkuyla kutlardık. Sadece Hacımercanlılar değil, çevre köylerden de çocuğu olsun-olmasın törene gelirlerdi. Şiirler okurduk, tek öğretmenimiz Ali Bey sonra Reşit Şahin rahmetliler çok coşkulu konuşurlardı. Coşkulu alkışlanırlardı. Her tarafı evler bayraklarla güzelleştirilirdi.

Kocaman kocaman bayrakları hep hatırlarım. Öğretmenken, yöneticiyken aynısını yapardım. Yıllar çabuk geçti. Öğretmen, başöğretmen olduk. Törenlere veliler katılırdı. Veli olmayanlar da katılırdı ve bayram cidden çok güzel, coşkulu kutlanırdı. Okul ve evlere bayraklar asılırdı. Bayram cidden bayram olarak kutlanırdı.

Son yıllarda ve bilhassa son Cumhuriyet Bayramı çok sönük geçmiştir. Okulların çoğunda hiç bayram kutlanmamıştır. Veliler, vatandaşlar isyan eder olmuşlardır “Hani törenlere ne oldu? Çocuklarımız şiirler okurlardı. Komşu çocuklarının yeteneklerini dinler gurur duyardık. Bu yıl bizim çevredeki okullarda bayram günü hiçbir tören yapılmadı. Okul bahçeleri sessiz, sakin, öksüz haldeydi” diyenler, telefon edenler oldu. Gidip gördüğümüz okul önleri oldu.

Cidden üzüldük. Bir ölü sessizliği vardı okullarda, bahçelerde.

Cumhuriyet Bayramı, Atatürk Bulvarı’nda tören geçişi ile olmamalı. Yetinilmemeli. Tüm okullarda ayrıca törenler yapılmalı, veliler, vatandaşlar izlemeli, eskiden olduğu gibi, türlü çeşitli yerel oyunlara, skeçlere yer verilmelidir.

Eskiden yaptığımız gibi ödüllü yarışmalar, koşular yapılmalıdır. Bayramlar, gerçekten bayram gibi kutlanmalıdır. İnsanlarımızın katılımı ile kutlanmalıdır. Törenlere temsili, okul öğrencisine göre katılmalı. Büyük çoğunluk okulların bahçesindeki törenlere katılmalı. Dünkü bayramın semtlerde, köylerde, özellikle okul olan bölgelerde kutlanmaması eleştiriye, üzüntüye neden olmuştur. Bunu bilesiniz. Gelecek bayramlar böyle olmamalı. Yıllar yılıdır olduğu gibi olmalıdır. Veli ve vatandaşların katılımı ile zengin programlar olmalıdır.