Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

3 Ekim 2014

Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmaları

Türkiye’de bugünlerde yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk Cumhurbaşkanı olarak yaptıkları konuşma konuşuluyor. Sahte, aleyhte yorumlar yapılıyor. Normal olsa gerek.

Merak edenleriniz olur. Atatürk ilk Cumhurbaşkanı olduğunda, 29 Ekim 1923’te nasıl bir konuşma yaptılar kendilerini övdüler mi?

Bu konuda 29 Ekim 2011 Cumartesi günü Milliyet’in Ünlü Yazarı Hasan Pulur hem kısa yorum, hem konuşma metnini resmi tutanaktan vermiş.

Çok eski dostum olan Hasan Pulur’un anlamlı yazılarını özel arşivimden sunuyorum. Saklarsanız iyi edersiniz. Evet 91 yıl önceki Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı oldukları konuşmayı aynen aşağıda sunuyorum.

Mutlu, başarılı ve muzaffer

Mustafa Kemal Paşa, cumhurbaşkanı olarak ilk konuşmasını yapar, bu konuşma ilerisi için çok önemli ipuçları verir, lakin kamuoyunda pek bilinmez.

Bu konuşmayı, Meclis tutanaklarından vereceğiz, o gün kullanılan dile bağlı kalarak ve yorumlayarak…

* * *

“Efendiler, asırlardan beri şarkta mağdur olan milletimiz; Türk milleti, hakikatte meftur olduğu hasailden muarra telakki ediliyordu. Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak kendi hakkında sui zanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak zevahirperest insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.”

Atatürk “Bu Türkler adam olmaz!” diyenlere bu cevabı vermektedir. Oysa “Türk Milleti onların ne kadar gafil olduklarını” göstermiştir.

* * *

“Milletimiz, haiz olduğu evsaf ve liyakatini hükümetin yeni ismi ile cihan medeniyetine daha çok sühuletle izhara muvaffak olacaktır. (İnşallah sesleri). Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiiye layık olduğunu asarı ile ispat edecektir.(İnşallah sesleri) Arkadaşlar bu müesseseyi aliyeyi vücude getiren Türk milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiği zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecelliyatını gösterecektir. (İnşallah sesleri) Acizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimada kesbiliyat etmek için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiyacımı arzetmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, heyeti aliyenizin şahsım hakkındaki teveccüh ve itimadının ve müzaheretinin devamıdır. (Hiç şüphe yok, daima sesleri).”

Atatürk’ün, kendisine cumhurbaşkanlığı veren Meclis’e saygısı büyüktür; o kadar büyüktür ki “Beni destekleyin, güvenin, buna ihtiyacım var” demektedir. Atatürk’ün “milli idare”ye olan bağlılığı ve olmazsa olmaz şartı budur.

* * *

“Ancak bu sayede Allah’ın inayeti ile şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyuracağınız vezaifi hüsnü ifaya muvaffak olabileceğimi ümit ederim. (Allah muvaffak etsin sesleri). Daima, muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü daima noktai istinat telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mes’ut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

* * *

Kim ne derse desin, Türkiye Cumhuriyeti her şeye rağmen Atatürk’ün dediği gibi “mutludur, başarılıdır ve muzaffer”dir.

Bayramımız kutlu olsun…