Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

8 Aralık 2016

Atatürk'ün ayran molası verdiği köy

Erhan Öztürk’ün yazmış olduğu yazıyı özel arşivimden sizlerle paylaşıyorum.

1934 te Atatürk, İstanbul’a giderken uğrayıp ayran içti. Düzce’nin Selamlar köyü halkı o günün şerefine her yıl çeşmeden ayran akıtıp festival düzenliyor. Yıl 18 Temmuz 1934… Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’dan İstanbul’a gitmek için yola çıktı. Yanında yaverlerinin bulunduğu iki araç Düzce’nin Gümüşova İlçesi’ndeki Selamlar Köyü (eski adıyla İbrahimağa Köyü’nden) geçecekti. Güzergâhta bulunan bütün il, ilçe ve köy halkı heyecanla Atatürk’ü misafir etmek istiyordu. Cumhuriyet döneminin ilk öğretmenlerinden Çorlu’lu ‘Hafız Dayı’ diye bilinen Ahmet Altan’ın girişimleri sonuç verdi ve Atatürk, o dönem 90 kişinin yaşadığı Selamlar Köyü’ne gelmeye karar verdi. Atatürk köye geldiğinde onu karşılayan Hafız Dayı, köylü kadın ve erkekler ile çocukların gözlerinden sevinç gözyaşları akıyordu.

KÖYE İSMİNİ ATATÜRK VERDİ

Osmanlı döneminden kalan köyün 200 yıllık çeşmesinin önünde oturan Atatürk, önce dertleri sorunları dinledikten sonra Hafız Dayı’ya, “Bu köyün ismi bundan sonra Selamlar olsun” dedi. Ardından kendisi gibi mavi gözlü olan 13 yaşındaki Fatma’yla konuşmaya başladı. Elinde tepsi, yayıktan yapılan soğuk köpüklü ayranlarla Atatürk’ün karşısına gelen Fatma, “Paşam çok güzel gözleriniz varmış. Gözlerine hayran kaldım” diyerek Atatürk’e iltifat etmiş. Ardından Atatürk, “Senin gözlerinde benimki gibi mavi” diye yanıtlamış ve Fatma ninenin tepsisinden ayranı alıp, yudumlamış. Ayranı içtikten sonra Fatma’ya dönen Atatürk, “Çok güzel olmuş, bir bardak daha istiyorum” diyerek ikinci bardağı istemiş ve onu da içmiş. Atatürk’ü çok sevdiğini belirten Fatma Öztürk “Hafız 1934 yılında beni yanına çağırıp, ‘Atatürk köyümüze gelecek. Ona hem çiçek vereceksin hem de sana özel elbise yaptırıyorum onu giyeceksin ve yayık ayranı ikram edeceksin’ dedi. Elbisemi diktirdi. Çok güzel olmuştu. Atatürk çoğunluğunun üzerinde şalvar gördüğü benim yaşıtlarımla ilgili, Hafız’a beni göstererek, ‘Diğer kızlarımızda bu kıyafetlerden giysin bundan sonra’ diye talimat verdi. Ardından köylüyle sohbet etti. Vefat ettikten sonra Ankara’ya Anıtkabir’e iki kez gidip ona dua ettim.”

Şehitlere Mevlit

Osmanlı döneminde yapılan ve Anıtlar Kurulu tarafından korumaya alınan tarihi çeşmeden, Atatürk’ün ziyaret ettiği 18 Temmuz 1934 yılından bu yana her yıl bir günlüğüne ayran akıtıyor Selamlar Köyü sakinleri. 18 Temmuz’u bir festival havasında kutlayan Selamlar Köyü’nde o gün, yer yerinden oynuyor. Köylü kadınlar yemekler pişiriyor, yürüyüş kortejleri, protokol konuşmaları ve festival. Bu yıl 18 Temmuz’un Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle Muhtar Rıdvan Tekin, “Akşam iftar vereceğim. Daha sonra Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve şehitlerimize mevlit okutacağım. Festivali gece yapacağız” diyor. Tarihi çeşmenin hemen yanında bulunan, ‘Atatürk Müzesi’ var. Müzenin içinde Atatürk’e ayran yapılan ahşaptan yapılan yayıkta sergileniyor. Dönemin Başbakanı Turgut Özal da, köyü ziyaret edenler arasında.

Atatürk’ün Vasiyeti

“Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:

1-Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.

2-Her seneki nemadan bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda bin, Afet’e sekiz yüz, Sabiha Gökçen’e altı yüz, Ülkü’ye iki yüz lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecektir.

3-Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.

4-Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.

5-Ismet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.

6-Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumları’na tahsis edilecektir.”

-K.Atatürk