Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

21 Ocak 2015

Latife Hanım yoksul ölmüş

Bugün sizlere hoşuma giden 3 ayrı yazı sunuyorum. Beğeneceğinizi umuyorum. Atatürk’ün ayrıldığı eşi Latife Hanım’ın yoksulluk nedeniyle kömür alamadığı ve 40 yıllık evini terk etmek zorunda kaldığı ortaya çıktı. Yazar Pınar Kür’ün annesi İsmet Kür, ölümüne kadar 2 yıl evli kaldığı Atatürk hakkında hiç konuşmadığı bilinen Latife Hanım’la 1965’te yaptığı görüşmeyi yayımladı. 88 yaşındaki İsmet Kür’ün “Anılarla Mustafa Kemal Atatürk” adlı kitabında yer alan Latife Hanım’ın sözleri, son yıllarını yoksulluk içinde geçirdiğini gösteriyor.

Atatürk’ten ayrıldıktan sonra yarım asır anılarıyla baş başa yaşayan Latife Hanım, anılarını yazması için yapılan tüm teklifleri reddederek 12 Temmuz 1975’te suskunluk içinde öldü. Kür’ün 24 Eylül 1965’te görüştüğü Latife Hanım’ın kitapta yer alan sözleri söyle: “Ben hiçbir şey değilim. Bugün, kömür alamadığı için kırk yıllık evini terk etmek mecburiyetinde olan biriyim ben. Haydi bakalım, kalksın da Atatürk bana yardım etsin. Bu tahta eve linyit kömürü veriyorlar. Bu ocaklarda linyit yanmaz ki. Seyahatten sonra gelip ev aramak mecburiyetinde kalacağım belki.

‘Ben de antika oldum.’ Herkes bir Atatürk’tür tutturmuş. ‘Kaç kişi tanıyor Atatürk’ü? Kaç kişi gerçekten anlayıp seviyor söyler misiniz bana. Atatürk, iki kırık silahla bir vatan kurtarmış adamdır.

Yani Atatürk hakkında Bunları biliyor muydunuz?’

  1. Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından Atatürk’ün büyük Nutku’nun Çıktığını
  2. Fidel Castro’nun 12 Mayıs 1961 tarihinde görevli genç Türk diplomatı Bilal Şimşir’den ABD’nin bilgisi olmaması şartıyla “Atatürk’ün Büyük Nutuk Kitabını istediğini ve “Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençler/ neden kendilerine başka önder arıyorlar?” dediğini.
  3. 1935’teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şangay Meydanı’nda toplanan binlerce Çinli ye seslenen Mao’nın ilk sözlerinin, “Ben, Çin’in Atatürk’üyüm olduğunu,

4- Yunan başkomutanı Trikopis ‘in hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina’daki Türk büyükelçiliğine giderek Atatürk ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

5.1938’de General Mc Arthud’un en buhranlı döneminde danışman, senatör ve bakanlardan oluşan yüz yirmiden fazla kişiye: “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadi ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim” dediğini,

6.1938’de Ata’nın ölümünde Tahran gazetesinde yayımlanan bir şiirde “Allah bir ülkeye yardım etmek ve onun elinden tutmak İsterse, başına Mustafa Kemal gibi lider getirir” denildiğini…

Milli Gurur

Türkü sana anlatsın, onu bir tarihe sor, Şanla dolu yapraklar, göreceksin ne diyor.

Öyle atıl yaşamak, yakışır mı hiç Türk’e, el ele verirsek biz, cennet olur bu ülke,

Türk milleti inkılap ve zafer kaynağıdır.

 Bu vatan, dehalar ve yiğitler ocağıdır,

Yerde yatan şu taşa hor bakma görüp cansız

Hiç bir mahluk yaşayamaz bu yurtta heyecansız.

Hakir görme kimseyi kapılıp ta bir hisse. Birden aslan kesilir en hor sandığın kimse,

Esir olmaz kimseye kalsa da günlerce aç. Ölse de talep etmez ondan derdine ilaç,

Yanar da cehennemin öldüren ateşinde,

Hayat bulmak istemez namerdin güneşinde,

Bu yurt, koynunda böyle, nice cevherler taşır,

Dünyada akil olan insanlığa ulaşır.