Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

8 Nisan 2014

3 İSTASYON SERGİSİ SAHİBİ RIFKI ÜNAL

3 İstasyon Sergisi AKM’de açıldı. İlgi gördü. Beğenildi. Düzenleyen Sakarya Üniversitesi öğrencisi Rıfkı Ünal’dan bilgi rica ettim. İşte verdikleri bilgilerin özeti. Ünal’ı kutlayarak sunuyorum.

“Bir kenti temsil eden ve o kentin insanlarının hafızasında yer edinmiş mekanlar vardır. Tren istasyonları, toplumun hafızasında ortak yer edinmiş en önemli kolektif bellek mekanlarındandır. Geçmişi izleri ile bugünün geleceğe taşıdığı izler nostaljik bir biçimde adeta iç içe ve bir arada bulunur. Ve tren istasyonlarındaki zaman nedense hep geçmiş zamanı çağrıştırır.

Demiryolları, geçmişten günümüze ulaşımdan çok daha fazlasını ifade etmektedir. Ülkeler arası ve şehirler arası en güçlü bağlar tren yolları ile oluşturulmuştur. Sadece mekanlar arasında değil, insanlar arasında da bir köprü özelliğindeki demiryollarının ülkemize gelişi askeri ve ticari nedenlerle gerçekleşmiştir. Anadolu’ya demir yolunun girişi, Cumhuriyet öncesinde (1856) da 130 km’lik İzmir-Aydın hattının yabancılar tarafından yapımıyla gerçekleşir. Cumhuriyet sonrasındaki atılımlarla ülke içindeki çelik hattın uzunluğu 1937 yılında 3.300 km’ye ulaşır. Demir yolları o kadar önemsenir ki karayolları demir yolunu besleyecek şekilde tasarlanır. Zaman içinde ticari ve ulaşım amaçlı kullanımı yaygınlaşan demir yolları, 1950 sonrasında kara yolu ağırlıklı dönemin başlamasıyla ikincil planda kalır ve önemi gittikçe azalır.

Demir yolunun önemini ve ülkeye kazandırdıklarını hariciye şefi Op. Dr. M. Necdet Bey, 3 Ağustos 1930’da Sivas’taki İstasyon açılışı törenindeki konuşmasında çarpıcı bir biçimde şöyle ortaya koyar ‘Bu demirleri toprağın pasını silmek için bu yerlere döşedik. Sarı başaklı ekinleri altına çevirmek için uc uca ekledik. Yol yerin damarıdır. Nabzı çarpmayan toprak kangren olmuş demektir.

Toprağın yaşayabilmesi için vücudumuzu saran kan damarları gibi onun vücudunu da yol damarları sarmalıdır. Toprağın nabzı, insanın ki gibi bir dakika durmadan işlemelidir. Bir ekini yetişene kadar su, yetiştikten sonra yol besler’.

3 İstasyon fotoğraf projesi ülkemizin en önemli tren yolu bağlantı noktalarından olan Sakarya’nın, Adapazarı, Sapanca ve Arifiye İlçelerinin tren garlarını kolektif bellek kavramı bağlamında değerlendirmek ve raylarla trenlerle garlarla o kentin insanlarını samimiyetini geçmişini ve yaşanmışlıklarını bu kentin insanlarına sunmak amacını taşımaktadır. Proje eskiden garlarda kullanılan fakat şuan işlev görmeyen değerli parçaları; Adapazarı, Sapanca ve Arifiye garlarının insanlarla olan ilişkisini; geçmişten izlerini ve gelecek olan hızlı tren öncesi yapılan çalışmaların fotoğrafik kayıtlarından oluşmaktadır.

3 mevsim 12 hafta süren 3 istasyon fotoğraf projesinin çekimleri sırasında garlarda konuştuğumuz insanların söyledikleri ve gözlemlerimize dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Bir kentin insanlarında en çok heyecan ve ortak duygu oluşturan mekanların başında nostaljik tren istasyonları gelmektedir.

RIFKI ÜNAL KİMDİR? ÖZ GEÇMİŞİ

13 Şubat 1993’te Van’da doğdu. İlkokulu sırasıyla İnönü İlköğretim Okulu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu, TED Van Koleji’nde okudu. Orta öğretimi Özel Çınar İlköğretim Okulu’nda okudu. Lise öğrenimini, Van Zeve Anadolu Lisesi, Van Atatürk Anadolu Lisesi ve babasının Sakarya Üniversitesi’ne tarihi üzerine son seneyi Serdivan Lisesi’nde okudu. Şu an eğitim ve öğretim hayatını SAÜ GSF Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde 3. Sınıf öğrencisi olarak devam etmektedir.

Ağırlıklı olarak fotoğraf ve sinema alanında çalışmaktadır. Yapmış olduğu çalışmalar arasında Stop Mation (Animettin) kısa filmler (gri, yeşil fragmandailind, bardakNeuels Welt) 3 İstasyon (Adapazarı, Arifiye, Sapanca) gibi fotoğraf ve kısa film çalışmaları bulunmaktadır. VAN Özel Çağdaş Lisesi Ticaret Lisesi, Van Atatürk Anadolu Lisesi ve bir çok özel işletmeye logo, amblem ve afiş tasarım çalışmaları yapmıştır. İş deneyimi olarak 12 Haziran-30 Ağustos 2013 tarihleri arasında Kanal 7 ve Ülke TV’de stajyerlik yapmıştır.