Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

1 Nisan 2013

64 yıl önce yerelde çıkan ilk yazım

Evet bugün 1 Nisan 2013. Tam 64 yıl önce bugün 1 Nisan 1949 Cuma günü Adapazarı İlçesi’nde önceleri haftada bir Salı günleri, sonra Salı-Cuma iki gün çok değerli, çok iyi insan Lebip Kökçü’nün sahibi ve yazıişleri müdürü bulunduğu tek gazete “ADA POSTASI” Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Çok ilgi gören, beğenilen bu yazım daha sonra İstanbul’da yayımlanan YENİ İSTANBUL, Ankara’da yayımlanan Ulus ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı İlköğretim Dergisi’nde de yayınlanmış, ilk kez para verilmiş, almışımdır.

Yerelde çıkan ilk yazımdı. Yaş 20. 1946’da Arifiye Köy Enstitüsü 4. sınıf öğrencisiyken beğenilen kompozisyon yazım ayda bir çıkan Köycüler Dergisi’nin 10. sayı temmuzda yayınlanmıştır.

Köylerimizin öğretimle kalkınması

Okuyup-yazmasını bilmeyen herhangi bir şahıs, bu noksanlığından dolayı hayatta karşılaşacağı türlü zorluklardan çoğunu yenemez.

Köylerimizin ve köylülerimizin kalkındırılması işinin başında da genç bu mesele karşımıza çıkar. Köylünün okuyup yazabilmesi.

Cumhuriyet devrinde bu yolda devlet ve milletimizce atılan adımlar küçümsenemez. Fakat itiraf etmekte lazımdır ki yapılmak istenen netice henüz hayli uzaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun senelerce süren ihmallerinden doğan bu manevi yokluk da genç cumhuriyetimizin ve milletimizin senelerden beri devam eden gayretleri ile ortadan kalkacaktır.

Köylülerimizin çoğunluğunun (hatta hepsinin) okur-yazar hale gelebilmesi için türlü güçlükler yenilmiştir. Fedakar köylülerimizin köylerde yaptıkları muazzam okul binalarında bugün 7 ile 16 yaş arasında bulunan yavrularımız okumaktadırlar. 16 yaşından büyük olanlar tahsil çağının dışında bulunduklarından köy okullarına kabul edilmemekte, bunlardan tahsil çağında okuma-yazma öğrenme imkanına kavuşmamış olanlar cahil kalmaktadır.

Gerçi Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu’nda bu nokta düşünülmüş, okul çağının dışında bulunanlar için gece ve akşam kursları açılacağı bildirilmiştir. Halbuki bu maddeler imkansızlıklardan dolayı uygulanamamaktadır. Bu uygulanmadan kimseyi sorumlu tutamayız. Nihayet bu iş köyün öğretmene tarafından görülecektir. Sabahın sekizinden akşamın beşine kadar beş sınıfın öğretmenliğini, buna ilaveten okulun başöğretmenliğini yapan köy öğretmenini günlük vazifeleri yıpratmaktadırlar. Onun bir de kuralarla ilgilenmesini istemek insan takatini, insan gücünü inkar etmek olur.

Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu’nun gece ve akşam kuralarına dair maddeleri uygulanamıyor diye köylerimizde okuyanın arttırılabileceğinden ümidi kesmek mi lazımdır?

Hayır Biz böyle bir düşünceyi hem ayıplar, hem de şiddetle ret ederiz.

Mesleğe intisabımdan bu güne kadar az bir zaman geçtiği halde köylülerle sıkı temasların sonunda onları okur-yazar hale getirmenin gayet kolay olacağı kanaatine vardım.

Okula dün denecek kadar yeni bir geçmişte kavuşan, kültürün yeni girdiği köyünde okur-yazar nispetinde % 40’tan % 80’e bir artış vardır. Bu okuyanı düşündürür ve ilk anda akla ‘Nasıl olur?’ sorusu tabii gelir.

Şöyle yapıyoruz;

Her gün gelen gazetemi, Ada Postası’nı, diğer illerde çıkan Köy Postası, Ülkü, Çiftçi, Bayrak dergilerini okuyoruz. Köyün kahvehanesine devam edenler günde yarım saat gazete dinlemeyi itiyat edindiler. Dinleyiciler günden güne çoğaldı. Kışın soğuk, çamur ve yağmurunda bile bu işi ihmal etmez oldular. Okumalar zevk veriyordu. Zira okuma bittikten sonra okuduklarımız üzerinde konuşuyor, mütalaalarımızı ortaya koyuyor, fikirlerimizi münakaşa ediyorduk. Dinlemeyi itiyat haline getirenler şehre indikçe şehirden gazete getirmeye başladılar. Dinleyicilerimde başlayan bu bilgi genişledi, genişledi ve onlar çocuklarından, kardeşlerinden ve benden öğrendikleri ile hecelemeye başladılar. Bugün aralarında mükemmel gazete okuyanlar vardı.

Okumanın bilhassa gazete okumanın faydalı olduğunu köylülerimize öğretmek ve bu zevki aşılamak, bu sahada onları aydınlatmak ülküsel öğretmenlere düşmektedir. Bu zevk anlaşıldıktan sonra tahsil çağının dışında bulunan babalar çocuklarından, ağabeyler kardeşlerinden okuyup-yazmayı öğreneceklerdir.