Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

22 Ekim 2012

Akçay Köyü Okuluna 'Kemal Yener' adı verildi

Çok değerli iş adamı. Sinop-Ayancıklı Kemal Yener, mermer fabrikasının bulunduğu Sapanca’nın Akçay Köyü’ne, 16 derslikli ilkokul yaptırmışlardı. Kendi kullandığı arabasında bir kaza sonucu rahmetli olmuştu. Ve o günlerde yaptırdığı okula adının verilmesini istemiştim bir yazımda. Ve SRT Programı’nda Sakarya Milli Eğitim Müdürü Sayın Selim Yavuz Sandıkçı’ya canlı yayınla önermiştim.

Sakarya Milli Eğitim Müdürü Sandıkçı, dün telefonla rahmetlinin adının verildiğini söylediler.

Akçay Kemal Yener Okulu’nda çok iyi insanlarımızın yetişmesini arzularız.

Fabrikasının danışmanı rahmetliyi çok iyi tanıyan Adapazarı Belediye eski Başkanı haftada bir yazı yazdığı gazetedeki köşesinde yayımlanan yazılarını sunuyorum. Ve rahmetle anıyorum.

KEMAL YENER’İN İZLERİ

Kemal Yener geçtiğimiz ay elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Sakarya’nın gizli kahramanlarından biridir. Kemal Yener’le ilk karşılaşmamız Sakarya Makine İmalatçıları Birliği’nin (SAMİB) çalışmaları sırasında oldu. Kemal Yener, sıra dışı lider kişiliği ve başarıları ile MKS gibi Türkiye’de sektörünün önderi olan bir şirketin başındaki kişi idi. Doğru bildiğini kimseden çekinmeden insanın yüzüne söyleyebilen ender insanlardan biri idi. Kendisi ile kısa zamanda aynı frekanslardan konuştuğumuzu gördüm. Onunla bir çok şeyi paylaşmak nasip oldu. Onu tanıdığım için kendimi dünyanın en şanslı adamların biri sayıyorum. Kemal Bey adeta sektörünün duayeni idi. Kendi piyasasındaki çoğu kişi onu tanıyor ve saygı gösteriyordu. Peki kimdi bu Kemal Yener? Onun hayatı 1956 yılında Sinop’un Ayancık İlçesi’nde başladı. İlkokulu 1968 yılında memleketinde bitirdi. 1969 da çalışmak ve okumak üzere İstanbul’a gitti . Burada çalışırken mesai saatlerinin dışında Maçka Akşam Sanat Okulu’na devam etti. Bu okulda teknik resim eğitimi aldı. Daha sonra Demirkapı Semti’nde bulunan bir talaşlı imalat atölyesinde çalışarak kalfalık seviyesine yükseldi. 1974 yılında Bahçelievler Semti’ndeki bir firmanın torna bölümünde ustabaşı olarak çalıştı. 1978 yılında kardeşi ile birlikte Bayrampaşa Semti’nde bir torna atölyesi kurarak kendi işine başladı Kemal YENER, 1980 yılında gelen teklif üzerine bir İtalyan mermer silme makinesinin tamiratını yaparak mermer kesme ve silme makineleri imalat sektörüne adım attı. Türkiye’de ilk yerli mermer kesme ve silme makinelerini üretti. 1988 yılında Sakarya’da kurulu Köseoğlu Mermer Fabrikası’na ortak oldu. 10.01.1990 tarihinde “MKS Mermer Kesme ve Silme Makineleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”ni kurdu. Yine aynı yıl Bilecik İli’nin Harmanköy mevkiinde “Mermer ocağı” işletmeciliğine başladı.

1992 yılında MKS Ltd.Şti ‘ni İstanbul’dan Sakarya’ya taşıyarak Adliye Köyü, Akçay Yolu üzeri Arifiye-SAKARYA mevkiinde 21.385 m² lik arazi üzerinde 5.000 m² kapalı alana sahip üretim tesislerini kurdu. 1993 yılında MKS firması ilk ihracatını Lübnan’a gerçekleştirdi.2001 yılında İtalya-Verona Mermercilik Fuarında tek Türk Makine İmalatçı firması olarak ülkemizi temsil etti. 2003 yılında 80 Lamalı katrak makinesini üreterek piyasaya sürdü. 2004 yılında Sakarya’da kurulu

“Gökkuşağı Mermer Fabrikası”nı satın alarak, “General Mermer A.Ş” adlı yeni bir şirkete dönüştürdü. İş hayatında sayısız başarılara imza atan Kemal YENER’in toplumsal ve kültürel alanda çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de katkı sağladığını görüyoruz. Kemal YENER ‘in üniversite-sanayi işbirliği projeleri gibi Sakarya İli’nin Akçay Beldesi’nde yaptırdığı ilk öğretim okuluna kadar bu tür bir çok projede katkıları bulunuyor. Kısacası Sakarya’da doğmadığı halde gerçek bir Sakaryalı olan Kemal Yener, kurduğu işyerlerinde aileleri hariç toplam 200’e yakın kişinin rızkına Allah katında aracılık etti. Vefatından sonra Adapazarı’na defnedilen Kemal Yener’in Murat, Serdar ve Sertaç adlı oğulları onun izlerini kaldığı yerden azimle sürdürüyorlar. Sakarya’mıza sayısız değerler katan Kemal Yener Bey’i daima hayırla ve gururla yad edeceğiz.

BU KADIN NEDEN CEZAEVİNDE?

Isparta Yalvaç’ta iki çocuk annesi, silahla korkutarak zorla tecavüz eden hamile bırakan kocasının halası ile evli kişiyi öldürdü. Genç, iki çocuk annesi cezaevinde. Hukukçular neredeler? Neden seslerini yükseltmiyorlar?

Genç, iki çocuk annesi sabretmiş. Caydırmak için yalvarmış. Felaketi önleme çabası göstermiş. Katlanmış, Kocasına söylememiş.

Ahlaksız sapık vazgeçer belki diye.

Kocam katil olmasın, cezaevine düşmesin. İki çocuğumla perişan olmayayım demiş katil kadın. Ama kötü kişi peşini bırakmamış.

Tecavüzlerine devam etmiş. Resim çekmiş. Ona-buna göstermiş. Anlayacağınız gebertilmeyi hak etmiş. Ama 2 çocuğa çocuklarının annesine yazık.

Hiç değilse tutuksuz yargılanmalıdır. Vicdanlı avukatlar bu talihsiz genç anne ile neden ilgilenmiyorlar? Neden tahliyesini istemiyorlar? Hayret! Duyarlı avukatların başvurularını bekliyorum.