Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

31 Mayıs 2011

Başbakan biraz daha dikkatli konuşmalı

Sandık başına gitme günü yaklaştı. Söylentilere de daha çok ve her yerde yer verilir oldu. Doğaldır bu, yeter ki kırgınlıklara, küskünlüklere hatta ölümlü tartışmalara yer verilmesin. Olumlu tutum ve davranışlarda bulunulması arzulanır.

Üç – beş lider köy köy, il il, ilçe ilçe gezip insanlarımıza görüşlerini söylemektedirler. Yasal haklarıdır. Ama yalana, iftiraya, gerçeği başka türlü göstermeye kalkışmamaları gerekir.

Başbakan, AKP lideri çok hırçın, çok onur kırıcı sözler etmekte, karşı tarafın rakiplerinin aleyhinde, çok çirkin ve akıl dışı sözler etmektedir. Hiç yakışmıyor.

Sayın Başbakan çok önemli, akıl almaz ölçüde hizmet verenlere yalan söyleyerek saldırıyor. Hiç yakışmıyor.

Tayyip Erdoğan devlet adamıdır. Daha ölçülü, daha güzel konuşması, sözler etmesi gerekir. Gerçek çok acı…

Çok partili döneme geçilmeden önce alınan zorunlu sistemleri suç gibi gösteriyor. Yorumluyor.

Başbakan yakın tarihimizi de bilmiyor. Bir örnek vereyim.

Ezanın Türkçe okunuşu nedeniyle rahmetli İsmet İnönü’ ye çatıyor, suçluyor. Çok ayıp. Yakışmıyor. Atatürk ve İnönü’ nün onlar hep rahmetle anılmasının gerekli olduğunu bilmiyor.

Elimizde belgeler var. Ezanın Türkçe okunmasını istemiş. Rahmetli İnönü baştan beri karşı çıkmıştır. görüşünü açıklamıştır.

Atatürk ve bazı bilim adamları, Türkçe ezanın okunmasına olumlu bakmışlar. Ezan Türkçe okunmaya başlanmıştır.

Bilim adamları, Atatürk’ ün rahmetli oluşundan sonra rahmetli İnönü’nün isteği üzerine konu ele alınmış. Türkçe ezan okunmasına son verilmesi kararı 14 Mayıs 1950, yani seçimden önce karar alınmış. Uygulanması seçim sonrası, DP Hükümeti döneminde başlamıştır. Bunun böle olduğu 15 – 20 gün önce Vatan Gazetesi’nde bir köşe yazarınca belirtilmiştir.

Daha sonra Sn. Demirel’ e sataşıyor. CHP’nin yeni milletvekili olmaya soyunmuş CHP adaylarını önermiş CHP’ ye akıl hocalığı yapıyormuş.

Çok ayıp, çok akıl dışıdır böylesine sözler. Yaşlılara saygı, ölmüşlere saygı dinimizin önemli ilkeleridir.

Sayın Başbakan, Devlet’in imkanlarını istediği gibi kullanıyor. Herkes görüyor. Acı acı gülüyor.

Kılıçdaroğlu meydan okuyor. “Gel televizyonda tartışalım” Sn. Başbakan “Hay hay, buyur” diyemiyor kaçıyor.

Kılıçdaroğlu güzel, yerinde bir öneride bulunuyor. Alkışlamak gerek. Erdoğan’ın kabul etmesi gerekir. Yanaşmıyor.

“Bundan önceki seçim sonucu ile bu seçim sonucu belli olsun. Oy kaybına uğrarsam çekilirim. Sende çekilir misin? ” diyor.

Başbakan bu öneriye de yanaşmıyor. Çünkü AKP çok oy kaybına uğrayacak.

Bazı araştırmalara göre yüzde 40′ ın altına düşecek.

CHP’ de ise 35 – 36 olacağı söyleniyor, yazılıyor. Deniz Baykal’ ın bitirdiği CHP’ nin canlandığı, umut haline geldiği son İzmir, Bursa, Amasya ve dün Adapazarı Kent Park’ ta, Atatürk Bulvarı’ nda göründü. Eski Adalet Partililer bile dün Kılıçdaroğlu konuşurken “CHP yüzde 35 oy alabilir. 150 milletvekili çıkarabilir, Sakarya’ dada 2 milletvekili çıkarabilir” demişlerdir.

AK Partililer’ in büyük bölümü listeye isyan ediyor. Oy vermeyecekler. Saadet’ e vereceklerini söylüyorlar. MHP nin Sakarya’ da iki milletvekili çıkarabileceğini, Bahçeli konuşurken ki coşkulu kalabalık gösterdi.

Evet AKP 3, MHP 2, CHP 2 diyenler çoğaldı. Evet seçim sonucu sürpriz olacak.

Tekrar buluşmak dileğiyle…

Sevgiler, saygılar…