Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
TÜRKİYE ÜZERİNE OYUNLAR
Ülkemizin içinde “bulunduğu geostratejik konum, genç nüfusumuz ye Türk ordusunun gücü birçok ülke ve güç odağının uykularını kaçırıyor. Kendi hedeflerine ulaşmak için Türkiye aleyhinde sürekli yeni oyunlar tezgahlanıyor. Bu oyunlardan Dirisi ise Türkiye’nin “Bağımsız ve üniter devlet yapısını bozmak” ve bu yolla ülkemizi mali, siyasi ve kültürel kaosa sokarak kendilerine uydu yapmak üzerine kurulmuştur. Bunun için Cumhuriyet’in bütün kuruluşlarını ve Anayasamız’ın ruhunu tahrip etmek, değerlerimizi yozlaştırmak, kendimize olan güveni kırmak, yabancı hayranlığını geliştirmek gibi taktiklere de Başvuruyorlar.
Bu senaryonun başarısı için milletimizi sağ-sol ideoloji kavgalarına sürüklemek, alevi-sünni mezhep çatışmaları çıkarmak, Müslümanlar-laikler ayrımını körüklemek çeşitli kereler denenmiş olaylardır. Ancak Türk Milleti’nin sağduyulu yapısı hep bu olaylardan galip çıkmasını sağladı. Halen bu senaryolar devam etmektedir.
Şüphesiz sağcılık ve solculuk ayrımı artık tarihe karıştı. Yaşanan gerçekler herkese çok şeyler öğretti. Artık Türkiye’nin çıkarlarını, hak ve menfaatlerini korumak için çeşitli kesimlerden insanlar bir araya gelebiliyor. İnsanlar artık fikirleri için kavga etmek yerine, onları tartışmayı daha çok arzuluyorlar. Barış toplum için vazgeçilmez bir değer haline gelmiş durumda. Bunlar oyun bozucu toplum tavırlarıdır.
Türkiye’de vatandaşlar arasında Türk-Kürt ayırımı zaten yapılmıyor. Yapılan şey terör örgütü PKK yandaşları ile samimi Kürt vatandaşlarımızı ayırmaktır. Planlanan oyun bu konuda da tutmamıştır. Bu oyunları sahneye koyanlar artık vaziyeti kurtarmak için kendileri sahneye çıkmak zorunda kalmışlardır. Tıpkı KJrak’ta fiilen kurulan ancak açıklanmayan Kürt Devleti’ni ABD, İngiltere ye İsrail’in desteklemesi gibi.
Yapılan bir diğer oyun da; Türkiye’deki bazı dini tarikat ve cemaatler ile iş dünyasına yönelik vakıf, kulüp ve demeklerin kontrol altına alınmasıdır. Bunlarla ilişkili işadamları aracılığı ile Büyük Ortadoğu Projesi”nde aracılık hizmetlerinin yaptırılması planlanmaktadır. Bölgeye gidecek malların Türkiye’den u kişiler vasıtası ile satın alınması ve bu yolla yeni bir sektör yaratılması, hep denenen metodlardır. Zaman zaman “Ilımlı İslam” yakıştırmaları ile istenen rejim övülmekte. Türkiye’deki sistem ise sulandırılarak kötülenmektedir.
Geçmişte Cumhuriyet’e kast edenler sürekli iç isyanlar çıkardılar. Sonradan görüldü ki, bu isyanları çıkaranlar yabancı güçlerin adamlarıdır, Cumhuriyet’in kuruluşundaki temel esasları bozma amacındakiler yurt dışından sürekli Türkiye’ye saldırı halindedirler. Türkiye’yi Osmanlı’nın son dönemine benzer durumlara düşürüp, “Hasta adam” ilan ederek parçalamak veya kontrolleri altına sokmak istemektedirler. Onların Gazi Mustafa Kemal’e ve Türk Ordusu’na asıl saldırı nedenleri, bunun içindir. Milleti parçalamak, dili bozmak, milleti birbirine düşürmek peşindedirler. Ancak milletin gözü açılmıştır. Dostu da, düşmanı da iyice görmüştür. Birlik ve beraberliğine her zamandan fazla ihtiyacı bulunduğunu sezmiştir.
Dünyadaki birçok ülkedeki gibi, Türkiye’de de Amerikan Karşıtlığının artmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Eğer Amerika, Türkleri karşısına alacak hareketleri yapmasa veya Türkiye’ye ders verme gibi kovboyca hareketlere yönelmese, bu duruma düşmezdi. Amerika’nın Irak’ta Arap ve Türkmenlere karşı acımasızca davranmasını, Türkiye’nin haklarını görmezden gelmesini ve 11 Türk askerine yaptığı aşağılayıcı davranışı hiç kimse unutmadı. Bunun telafisi elbette Amerika’ya düşer.
Türk Milleti’nin hiçbir millete düşmanlığı yoktur. Eğer Türk halkı Amerikalılara, Avrupalılara düşman olsa, tavrını açıkça belli ederdi. Oysa konulan tavır, bu dünyayı umursamaz davranışlaradır. Yönetimde bulunanların hatalı kararları ve düşmanca davranışları, milletimizi tahrik eder niteliktedir. Ancak bunun geçici bir sel olduğunun farkındayız. Soğukkanlılığımızı koruyarak sorunlara akılcı yaklaşmalıyız. Bizim dostluğumuzu kısa süreli çıkarlarına kurban edenler, bir süre sonra büyük hatalarını anlayacaklardır.
Kısacası, kimse intikam gütmemelidir. Siz dünyanın birçok noktasında Afganistan, Gürcistan, Bosna, Arnavutluk, Somali de müttefik, Irakla ise düşman olamazsınız. Aklın yolu birdir. Bazılarına tavsiyemiz kendilerini dünyanın hakimi olma psikozundan kurtarmalarıdır. Dünyada mücadele edecek çok alan var. Çevre kirliliği, açlık, savaş;’ işsizlik, salgın hastalıklar binlerce konu var. Bunlar dururken insanlığa karşı suç işlemek asla sevimli gösterilemez.
Türkiye bu oyunlara alışıktır. Bunları da aşacak toplum ve devlet tecrübesi, elbette fazlasıyla bulunmaktadır.