Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

Trafik ve Otopark Sorunumuz

Şehirlerde ulaşımı sağlayan yollar ve bunların üzerinde hareket eden ulaşım araçları ile her ikisinden de gerek yaya, gerekse sürücü olarak yararlanan insanlar arasında bir uyumun olması, şüphesiz trafiğin bir başka tarifi olacaktır. O halde bu akışın iyi düzenlenmesi şehir yaşamında çok önemli bir yer

Evlerinden,  işyerlerine, ticaret, kültür, spor ve eğlence merkezlerine ulaşmaları hem hızlı, hem ucuz, hem de güvenli olmalıdır. Ulaşımın planlanması, yolların yapılması, bu yollar üzerindeki trafiğin düzenlenmesi q kadar kolay bir iş değildir. İyi planlanmış ve yapılmış bir ulaşım alt yapısı kadar, bunu kullanacak yaya ye sürücülerin de iyi eğitilmesi şarttır. Bu sistemi kutlanacak insanların çağdaş bir şehir kültürüne sahip olmaları ve birbirlerine saygılı davranmaları, başarı için en önemli unsurlardandır.

Şehrimizde ulaşım planlaması yapılırken dikkat edilecek ilk nokta, gerçek ihtiyaçları n giderilmesi olmalıdır. Yani bir öncelikler listesine göre hareket edilmelidir. Özellikle şehir içi yolların düzenlenmesi ile görevli olan belediyeciler, işlerini yaklaşan seçimlere göre değil, bu öncelikler üstesi ne göre yapmalıdırlar. Şehir içindeki anayollar mutlaka 24 saat trafiğe açık tutulmalıdır. Trafiğe açılacak veya kapanacak yollar bir etkene göre değil, çoklu etkene göre tespit edilmelidir. Karar alınırken acele edilmemelidir.

Olağanüstü deprem şartlarını her an yaşamaya mecbur olan bir şehirde ulaşımın kesintisiz sağlanabilmesi için, şehir planlamacılarının otopark alanlarını, yaya toplanma bölgelerini, şehir dışına çıkış ve şehre giriş trafiğini özellikle dikkate almaları gerekir. Şehrin en yoğun alışveriş merkezlerinin etrafında bir tane dahi modern otoparkı olmayan bir trafik düzenine çağdaş diyebilmek mümkün değildir. Örneğin, Çark Caddesi’nin kapatılması konusunda çok şey söylendi ve yazıldı. Bana göre bu karar, erken alınmış bir karardır.

Caddenin trafik yoğunluğunu kaldıracak alternatif yollar yapılmadan uygulamaya geçilmesi biraz aceleci olmuştur. Yapılan düzenleme yayalar için oldukça güzel, sürücüler için azap, esnaflar için düşündürücü olmuştur.

Eğer bu cadde doğu-batı ekseninde bir ana yol olmasaydı, bende bu düzenlemeyi yürekten alkışlardım. Alternatifi bulunana kadar bu caddenin kapatılması şehir trafiğini olumsuz etkilemeye devam edecektir.

Ana yollar, şehirlerin kan damarları gibidir. Eğer tam çalışmazlarsa tıpkı Kalp krizi gibi şehir merkezi kilitlenecektir. Eğer ana yolları, uydurulmuş SİT alanları, gereksiz trafiğe kapalı alanlar ve yanlış trafik düzenlemeleri ile kapatırsak, olağanüstü hallerde çok çile çekeriz. Bu olumsuzlukları aşmak için, en az 10 önemli kavşağa depreme dayanıklı karayolu üst geçidi yapmamız gerekiyor. Ayrıca şehir merkezinde en az 4 adet katlı otoparka ihtiyacımız bulunuyor. Bu otoparklar için Atatürk Parkı, Bulvar ve Gar Meydanı’nın yeraltı zeminlerini kullanabiliriz.

Yeraltı su seviyesi, şehir içme suyu şebekesinin yemlenmesi ile önemli ölçüde düşmüştür. Hiç olmazsa bir kat yer altına inilebilir. Mühendislik bilimi depremi de dikkate alarak bunu yapabilir. Boş alanların otopark olarak kullanılması geçici bir çözümdür. Kalıcı ve çelik konstrüksiyon otoparklar mutlaka teşvik edilmelidir. Belediye, inşaatlardan ruhsat aşamasında aldığı otopark harçlarını, sadece otopark yapımında kullanmalıdır. Bu kaynağı başka projelerde kullanmamalıdır. Otopark yapımları teşvik edilirken işletmelerinin modern olmasına dikkat edilmelidir. Yoksa otopark yapmadan, araçlara park edecekleri yerler göstermeden, araç çekicileri ile araçları toplamak sadece bir gösteriştir, ye üstelik bir avuç işbirlikçinin rant ortaklığıdır.