Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

SİYASETTE VE KAMU YÖNETİMİNDE ETİK -3

Siyasetle bağlantılı olsun veya olmasın kamu yönetimi diye adlandırabileceğimiz çeşitli yönetim alanları mevcuttur.Bu alanlarda yapılan etik dışı uygulamalar  şunlardır.  

b)Kamu Yönetiminde Yapılan Etik Dışı Davranışlar:

Bunlar arasında doğrudan kamu hizmetini yürüten kuruluşların yönetiminde idareci olarak görev yapanlar ilk sıralarda yer alırlar. Dolaylı olarak KİT(Kamu İktisadi Teşekkülleri) ile BİT (Belediye İktisadi Teşekkülleri) nin atama yoluyla göreve gelen idareci yönetim ve denetim kurulu üyeleri ikinci sırayı oluştururlar.Kamu Yönetiminin içersine Sivil Toplum Örgütlerini (NGO) eklemek de yerinde olacaktır. Siyasetle kamu yönetimi arasında hem olumlu hem de olumsuz etkilemeler söz konusu olabilir. Siyasetçi ile bürokrat arasında işbirliği yapıldığı gibi çatışma da çıkabilir. Bu alanda en sık karşılaşılan etik dışı uygulamalar arasında ilk sırada göreve gelebilmek için yapılan davranışlar yer alır.İktidara yakın olabilmek için tıpkı siyasette olduğu gibi ”torpil” aranır.Demokratik sistemin yıpratıldığı ortamlarda bu yol çok kullanılır. Halbuki siyasetin ülke idaresinde yasalarla çizilmiş sınırları bulunmaktadır. Görevden almalar ve göreve iadeler konusunda siyaset yasaların boşluklarından istifade etmede çok ustalaşmıştır. Etik dışı olarak siyaset; başarılı olmuş bir çok bürokratı sırf kendi düşüncelerini taşımıyor diye görevden almayı normal karşılamaktadır.Üstelik bu hukuk ve etik dışı davranış halk arasında da  normal karşılanır olmuştur.Elbette  siyaset kendi kadroları ile ülkeyi yönetecektir. Ancak bu tercih hukukun üstünlüğü içinde yapılmalıdır. Defalarca aynı kişiyi görevden alma ve yerine iade etme sisteme olan güveni sarsmaktadır. Siyaset; kadrolaşma yerine sonuca odaklanmalı ve başarıyı ölçü almalıdır.

Siyasetçi ile bürokratın işbirliğinin amacı çok önemlidir. Kişisel çıkarların kamunun çıkarlarından önde geldiği durumlarda “yolsuzluk”,”kayırma” gibi etik dışı uygulamalar doğmaktadır. Bu uygulamalar çok kişi ile yapıldığında “organize suç örgütleri”,”çeteler” oluşmaktadır. Bu örgütler tehlikeli bir biçimde siyasete,kamu yönetimine,sivil toplum örgütlerine,medyaya,adalet sistemine sızmakta kamu vicdanını olumsuz etkilemektedirler.

Bu noktaya gelinmesi durumunda halk olarak kendimizi sorgulamalıyız.Etik dışı davranış ve uygulamalara hep birlikte karşı koymalıyız.Bunu sempati duyduğumuz siyasi görüş mensupları yapsa bile karşı çıkmalıyız. Doğruluk ve adalet ; milli birlik ve vatanın bölünmezliğinin temelini teşkil etmektedir. 

Kamu yönetimine atanacak görevlilerin  tecrübe ve vasıfları yapacakları görevle uyumlu olmak zorundadır. Görevde başarısız olacakları önceden bilinen kişileri bilerek kamu görevine atamak en azından etik dışı bir davranıştır.Size güvenerek yetki veren insanlara karşı  işlenmiş kötü niyetli bir yaklaşımdır.Yakın akraba ve dostları; hak etmedikleri halde sicil ve emeklilik nedenleri ile üst görevlere atamak hem görevini kötüye kullanmak, hem de kamuya karşı etik dışı bir davranış olmaktadır.

Özellikle KİT ve BİT Yönetim kurullarına atanan kişilerin vasıfları bu makamlara uygun  ve yararlı olmamaktadır.Bu makamlar birer hediye gibi eş ve dostlara dağıtılmaktadır.Bu yerlerde karşılaşılan “rüşvet,iltimas” suçları kamu oyunun önüne medyada sık sık tekrarlanan haberlerle gelmektedir.

Sebebsiz yere zenginleşen akrabalar,.başkalarının üzerinde emanete alınan gayrımenkuller ve paravan şirketler hep etik dışı davranışlar sonucunda oluşmaktadır.

Siyasi güç sahiplerinin kamu görevlilerine” tepeden bakan” davranışları ile bazı kamu görevlilerinin yaptıkları ”bürokratik sabotajlar” ve “dalkavukluklar” etik dışı davranışlar arasında sayılabilir.Adeta adil ve tarafsız kamu yönetimi uygulamaları aranılır olmuştur.