Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

ŞEHİR EMANETİNDEN RANTİYECİLİĞE

Gar Meydanının başına gelenleri yazmaya devam edeceğim. Nedeni ise gayet basit. Kamu haklarını korumakla yükümlü olanların halkın emanetini gerektiği gibi korumamaları ve üç-beş lira için şehrin geleceğinle oyun oynamalarıdır. Bütün bunları halka duyurmak ta bizim kamu görevimizdir.

a)Tarih 8.6.2000 Adapazarı Büyükşehir Belediyesi Meclisi 15/66 sayılı kararı ile deprem sonrasında Gar Meydanı’nda bulunan 57 Pafta,349 Ada 23 ve 39 sayılı parsellerin yeni imar planlaması gereğince “Yeşil Alan”a dönüştürülmesine karar verir.Bu alanlarda bulunan tüm binalar zaten yıkılmıştır.

  1. b) ATSO ve diğer kişiler bu meclis kararını yerinde gören Sakarya 2.İdare Mahkemesinin 30.12.2002 tarih, E:2001/41 ve K:2002/1780 sayılı kararının bozulması talebi ile Danıştay

6.Dairesine 2003/6789 sayılı dosya ile müracaat ederler. Danıştay 6.Dairesi 2005/3542 sayılı kararı ile bu bozulma talebini reddeder. Uzman bilirkişi raporuna dayanan bu kararın gerekçesini hep birlikte görelim.”taşınmazın 60 metre genişliğindeki yol ve meydanla irtibatlı olan idari ve ticari merkezin bulunduğu alanda yer aldığı, park ve tören alanı olarak kullanılabilmesi için yeşil alan olarak ayrılmasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu sunucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir” Bu mahkemede Adapazarı Büyükşehir Belediyesi de şöyle savunma vermiştir.” parselin bulunduğu adanın büyük kısmının park ve meydan sahası olarak mevcut olması nedeniyle bu parselin yakınında bulunan parsellerin imara açık olduğundan bu işlevin yerine getirilmesinde sakınca arz ettiği,depremde bu adadaki binaların tümünün yıkıldığı,Gar Meydanı ile bütünlük arz edecek şekilde yeşil alana dönüştürüldüğü deprem felaketleri karşısında açık alana ihtiyaç bulunduğu gerekçesi ile davanın reddi gerektiği” savunulmuştur.

Buraya kadar her şey normal olarak şehrin emanetçisi belediyenin kamu yararını ve şehrin geleceğini düşünen “sosyal sorumluluk” anlayışı ile yürümüştür. Ama bu tarihten sonra ANORMAL şeyler olmaya başlamıştır. Başlangıçta ileri sürülen gerekçeler ve ilgili mahkeme kararları unutularak şehrimizi “arpalık” sanan bazı rantiyecilerin tuzağına düşülmüştür.

  1. c) İmar planları değiştirilerek bu parseller “yeşil alandan” çıkarılmıştır. Bunun gerekçesi belli değildir.Belediyedeki bu ani karar değişikliği halkımız tarafından tereddütle karşılanmıştır. Tekrar ticari alana dönüştürülen bu parsellerde İmar Kanunu’nun “hisseli arazilerin müstakil parsellere dönüştürülmesinde“ kullanılan 18. maddesi uygulanarak her iki

belediyede 200 m²lik parseller oluşturmuşlardır. Üstelik bu parselleri ticari olarak satışa çıkarmışlardır. Nitekim Adapazarı Büyükşehir Belediyesi kendine kalan arsayı 2.10.2007 tarihinde 1 Milyon 50 Bin YTL muhammel bedelle satışa arz etti bile.Bu ne acele.Yangından mal mı kaçırılıyor? Bu uygulama iyi incelendiğinde; İmar Kanununun ilgili maddesine ve ruhuna uygun olmadığı düşüncesindeyim.Karşılıklı gizli pazarlıklarla bu yaklaşıma karar verilmişse bu yanlış bir iştir.Aslında belediyelerin çok sık olarak kullandıkları bu maddenin bir çok yerde “anayasal eşitliğe aykırı düzenlemeler” getirdiğini sıkça görenlerdenim.

Şimdi belediyeye sormamız gerekenler var.Bu arsaları niçin satmak yerine Gar Meydanına ilave etmiyorsunuz?Kamunun yararı ne zamandan beri rantiyeye tercih edilir oldu?.Şehrin ve yasaların size bir gün bunların hesabını soracağını düşünmüyor musunuz ?