Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

PROPAGANDA SAVAŞI BAŞLADI

Seçim dönemleri yaklaştıkça, seçilmiş yöneticilerimizde ve onların yakın çevrelerinde, seçimi tekrar kazanmak için yoğun propaganda ihtiyacı ve eylemi ortaya çıkar. Bu ihtiyacı hayati önemde gören seçilmiş yöneticiler, hem propaganda bütçelerini arttırmak için mali destekçiler (Sponsor), hem de profesyonel itibar düzelticiler (Image maker) arayışına girerler. Bu arayışlar sonunda, ilgin kurumda çıkarları olan müteahhitler, taşeronlar, tüccarlar hatta bir kısım teknik adamlar, bu yöneticilere veya adamlarına resmi olmayan ödemelerle bu mali desteği karşılarlar. Bu mali destek kimi zaman gönüllü, kimi zaman da zorunludur. Üstelik yapılan bu bağışlar ve zoraki ödemeler hiçbir yerde kayıtlı değildir ve hiçbir zaman kontrol edilmezler. Bu desteklerin nedenleri ve miktarları ile kaynağının meşruluğu hep karanlıkta kalmaktadır. Üstelik harcamalar da kayıt dışı yapıldığından, tespiti son derece güçtür.

Asıl sorun, profesyonel itibar düzeltici dediğimiz insanların bulunmasındadır. Bu insanlar 2. ve 3. sınıf illerde pek bulunmazlar. Bunların merkezi İstanbul’dur. Bunlar kimi zaman propaganda kampanyaları bir bütün olarak alırlar ve idare ederler. Yani bu işin müteahhididirler. Kimi zaman da onları ilgili kurumlarda danışman statüsünde veya bizzat yasal görevli olarak görürsünüz, İstanbul’da lüks semtlerde oturan ve yaşam standartları yüksek bu profesyonelleri, asgari ücretlerle çalışan görevliler olarak görürseniz sakın şaşırmayın.

Bu propagandacılar halkın ilgisini çekmek için hiç önemli olmayan olayları çok önemliymiş gibi gösterirler. Bunun için temel atma ve açılış törenleri, çocuk, kadın ve ihtiyarlara dönük çalışmalar, yardım ve sağlık hizmetleri yine profesyonel mankenler, ses ve gösteri sanatçıları kullanılarak animasyon teknikleri ile gerçekleştirilir. Gazete ve televizyonlara reklam karşılığı yayınlatılır.

Aslında, yapılamayan ve gerçek ihtiyaç olan pek çok şeyin üstü örtülerek propaganda yapılmaktadır. Sempati toplamak kolay, ancak sürdürülmesi çok zor olan bir konudur. Onun için bu propaganda çalışmaları sık sık yapılmalıdır. Bu durum propaganda faaliyetinin maliyetini arttıran bir unsurdur.

Halbuki propaganda çalışması, şehirlerde çevre düzenlemesi ve süsleme işlerine dayanmayıp, gerçek ihtiyaçları gideren çalışmaları açıklayıcı bir bilgi aktarımına dayansa çok daha fazla faydalı olacaktır.

Özellikle, şehrimizde 50 bin kişiye ulaşan işsizler ordusu ve siftah yapamayan esnaflarımızın ihtiyaçları için bir şeylerin yapılması ve bunların propagandası çok doğru olacaktır. Mahallelerimizdeki ara sokaklarımız düzenlenmeden, merkezdeki ana yolların trafiğe kapatılması ve yeni düzenlemelerinin açılışını şenlikler düzenleyerek kutlamak hem erken, hem de tepki çekebilecek bir propaganda faaliyetidir.

Propaganda çalışmalarında hedef, yurt içinden ve dışından Sakarya’ya yatırım yapacak kişi ve kurumlar olmalıdır. Aynı şekilde konut sorununun, karşılanmasında yapılan bir çatışmayı halkımıza duyuran bir propaganda faydalıdır. Ancak bu faaliyet orta hasarlı binalarımızın durumunu da dengelemek zorundadır. Şehir merkezinde ev ve işyeri yapanlardan alınan paralar düşülmelidir. Bu propaganda edilebilir bir olay olacaktır.

Her gün zam yapan bir anlayış yerine, hayatı kolaylaştıran ve ucuzlatan çalışmalar propaganda edilebilir. Aksine davranışlar propagandayı boşa çıkaracak ve tepkiyi arttıracak etkenler olacaktır. Yapılan her iyi işi, onu yapan tarafından propaganda ile duyurmak, onu yapanların en doğal hakkıdır. Ancak halkı yanıltacak, sadece oy hesabı ile asıl sorunların çözümünü erteleyen ve onları yokmuş gibi gösteren propaganda asla kabul edilemez. Propaganda da zamanlama hatalarını ve kaynak israflarını göze alanlar dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü hedef kitle olan halkımız uyanmıştır.Profesyonel propagandacılar kaderi değiştiremezler. Ancak hezimeti yenilgiye dönüştürerek, biraz geciktirebilirler.