Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

OSMANLI

Bilindiği üzere Mukaddes Emanetler, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonucunda İstanbul’a getirilmiştir. Bu emanetler içersinde Hazreti Osman’ın kılıcı da vardır. Hazreti Osman’ın, Topkapı Saray’ı Mukaddes Emanetler bölümüne sergilenen bu kılıcının  aslında Yavuz Sultan Selim’in, Mısır Seferi sonucunda getirilen emanetlerle birlikte İstanbul’a gelmediği iddia edilmektedir.

İddiaya göre bu kılıç, daha Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan önce, Hazreti Osman döneminden, Ertuğrul Gazi’nin eline Şeyh Edebali Hazretleri kanalıyla “kutsal bir işaret” olarak teslim edilmiştir. Şeyh Edebali’nin eline geliş silsilesi ise: Hoca Ahmed Yesevi Hazretleri tarafından onu takip eden halifeleri vasıtasıyla ulaşmıştır;

Buna göre Ertuğrul Gazi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu, Osman Bey’in babasıdır. Şeyh Edebali Hazretleri ise, Osman Bey’in kayınpederidir. Osman Bey’in gerçek ismi Orhun’dur. Kayı Boyu’nun, o günkü tüm isimlerine baktığımızda, bir tane bile Arap kökenli isim göremezsiniz. Ertuğrul Gazi, Alp Arslan, Konuralp vs .

Peki Orhun ismi, nasıl olmuş da Osman olmuştur? Osmanlı Tarih araştırmacılarının en çok sordukları ve cevabını aradıkları bu sorunun cevabını Şeyh Edebali Hazretleri bizzat Orhun’a : ” Bundan sonra senin ismin Osman olsun, soyun bu isimle anılsın” diyerek verdiği iddia edilmektedir. Hazreti Osman’ın o kılıcının “mânâ sırlarını” Osman Bey’e söyleyerek teslim etmiştir. Sanıldığı gibi bu kılıç, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferinden dönüşte getirdiği kutsal emanetler içersinde gelmemiştir.

İddiaya göre; Hz.Osman zamanında yaşayan kılıç ustası “Ubeydullah” Arap ismi taşımasına rağmen Türk’tü.Bu kılıcı, bizzat kılıç ustası Türk Sahâbî yapmış Hazreti Osman’a hediye etmiştir. Topkapı Müzesi’nde gidip gördüğünüzde kılıcın üzerindeki KAYI BOYU’NUN İŞARETİ dikkatinizi çekecektir. Kayı Boyu’nun damgası kılıç üzerinde durmaktadır. Çıplak gözle net bir şekilde görülmektedir. Çünkü bu kılıcın ustası Kayı Boyun’dandır.

İddiaya göre bu kılıç Hazreti Osman’dan, Osman Bin Talhâ Hazretlerine geçip, oradan da Hoca Ahmed Yesevî Hazretlerine emanet edilmiştir.Daha sonra bu kılıç, Hoca Ahmed Yesevî Hazretlerinin silsilesi yoluyla Şeyh Edebali Hazretlerine gelmiş ve ‘sırları ile beraber’ Osman Bey’e teslim edilmiştir.Orhun’un Osman olmasının sırrı bu kılıç ile beraberdir. Nitekim, Osman Gazi’nin oğlunun ismi de yine Türk ismi Orhan’dır.

Kayı Boyu’nun kılıcı; Mekke’de dövülmüş, Hazreti Osman’a teslim edilmiş, Hazreti Osman’dan Osman Bin Talhâ’ya geçmiş ve Osman Bey’e ulaşmıştır. Yani tekrar Kayı Boyu’na, ait olduğu yere dönmüştür.(Kaynak:www.facebook)
Temel soru aslında şudur.Eğer bu kılıç Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden dönüşte getirilen Mukaddes Emanetlerin içersinde gelmişse, bu kılıcın üzerinde Kayı Boyu’nun işareti ne aramaktadır?