Yenigün Gazetesi

Erkal Etçioğlu

NİYET İYİ İSE SONUÇTA İYİ OLUR

Şehirleri ve insanları yönetmek için göreve gelen yöneticilerimizin başarılı olmaları bir çok unsura bağlıdır.Bunların en önemlisi de yöneticilerin niyetleridir.Niyetler yani gelecekle ilgili amaçlar alınacak sonucu doğrudan ilgilendiren hususlardır.Türkçemizde bu konuda çok güzel atasözleri vardır.Tıpkı “niyet hayrola akıbet hayrola” sözü gibi.

Niyeti yani amacı halka hizmet etmek olan yöneticiler bunun gereğini yaparlar.Eğer niyet bulunduğu makamda cebini doldurmak yada kendine ve yandaşlarına çıkar sağlamak ise söylenen sözler ne olursa olsun bu amaç gerçekleşir.Onun için yöneticilerin söylediklerine değil yaptıklarına bakmak gerekir.

İşte demokrasi ve serbest seçimler bunun için önemlidir.Sadece icraata değil yöneticilerin akrabalarına,mal varlıklarına ve kimlerle yakın ilişkide olduklarına bakmak doğru olabilir.

İşte bunun için “açık toplum” ve “örgütlü toplum” gibi kavramlar son yıllarda önemli hale gelmeye başlamıştır. Özellikle gelişen hükümet dışı “sivil toplum örgütleri” bu konuların takip edilmesinde sayısız başarılı hizmetler vermişlerdir. Her ne kadar bu sivil toplum örgütlerinin bir kısmı “sivil örümcek ağları” gibi yabancı odakların maşası haline gelmişse de bunlar henüz çoğunlukta değillerdir.

O halde yöneticilerin gerçek niyetlerini halk adına takip edecek yasal kuruluşlara ek olarak bazı sivil toplum örgütlerinin varlığı da demokrasi kültürümüzün gelişmesi adına çok önemlidir.Bu örneği biraz dini anlayışımıza dayandırmak istiyorum.Bilindiği gibi yüce dinimizde de “niyet” önemlidir.Hatta diyebiliriz ki niyet olmazsa kıldığımız namaz bile bir jimlastik olayı olabilir.Tabii ki orasını sadece yüce Allah bilir.

“Niyetler ve ameller” kişinin adeta aynası gibidir.Bu durum yöneticiler içinde geçerlidir.Siz bazen elinizde olmadan söz verdiğiniz bir şeyi yapamaz hale gelebilirsiniz.Bu sizin niyetinizdeki  bir bozukluktan kaynaklanmayabilir.Şartlar sizi kötü duruma itmiştir.En kısa zamanda ediminizi yerine getirmeye uğraşmanız gerekir.

Özellikle yöneticilerin alışkanlık haline getirdiği ”sorumluluktan kaçma” yada işi yokuşa sürme diye tabir ettiğimiz tutumları bir çok olayda karşımıza çıkıyor.Oysa kurumunu ve imkanlarını iyi tanıyan bir yönetici yapabileceği işe söz veren yapamayacağı işe ise niçin yapamayacağını açıklıkla ifade ederek muhatabını ikna eden bir davranışta olmalıdır.Hatta mümkünse kırmadan ve gülerek yakın dostlarına bile “hayır” demeyi bilmelidir.

Onun için danışmadan ve istişare etmeden hayır demekte bir hata olacaktır.Mümkünse temelde konulara pozitif yaklaşarak danışma sürecinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukları gidermeyi düşünmek gerekir.Eğer olumsuzluklar fazla ve engellenemiyorsa o zaman hayır demekten başka çare yoktur. Yöneticilerin niyetleri toplumun gelişmesi için bir kuvvet çarpanıdır.Yine bir atasözü ile konuyu bağlayalım.”At binicisine göre kişner.”