Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

6 Ağustos 2016

Fatma Hanım Sağlık Ocağı benim eserim

Evet, Salko Camii, 21 Haziran ilk ve ortaokul karşısındaki Fatma Hanım Bölge Sağlık Ocağı benim eserim. Elbette helal süt emmiş, örnek kamu görevlisi valimiz Mustafa Cahit Kıraç’ın çok iyi niyetli oluşları ile… Öneren ben, yaptıran ise çok sayın valimiz Sayın Kıraç’tırlar.

Yazıma inanmayanlar olabilir. Sayın Kıraç’ın telefonları 0533 246 48 14’tür, sorabilirler. 06.06.2000 günkü yazımda, Cumhuriyet ve Fatma Hanım Liseleri diye önermiştim. Okurlarım 700 m² olan Fatma Hanım yerinde lise olmaz dediler. İstimlak da olamazdı. Ve bir gün Vali Sayın Kıraç’ı makamlarında ziyaret ettim. “Sayın Valim size bir önerim var. Adapazarı’nın en merkezi yerinde, en uygun yerinde 700 m² yer gösteriyorum. Siz deneyimlisiniz. Ne yapacaksınız, bu 700 metre kare yeri nasıl değerlendireceksiniz?” dedim. Bilgilendirdim. 130 yıl kadar önce, Cumhuriyet’ten önce Fatma Hanım, evini çocuklar kuran okusun diye dört odalı tek katlı evini bağışlamışlardır. Arzusunu yerine getiriyor, az öğrenci ile.

Cumhuriyet döneminde 3 değişik okul haline, ilkokul haline getiriliyor. Öğretime devam ediliyor. 1950-51 öğretim yılında küçük bir Erenlerin tek öğretmeni başöğretmeni idim. 63 öğrencim vardı. Beş sınıfı da ben okutuyordum. Fatma Hanım İlkokulu’nda Galip Tatvan diye babacan bir müdür vardı. İmrenirdim. İlişkimiz iyiydi. Galip Hoca rahmetli oldular. Yorgalar Mezarlığı’nda acı gerçek Milli Eğitim Müdürü Talat Ayhan yardımcıları Hüseyin Kaya, Şevket Buzcular’lı. Okulun Müfettişi Eşmeli Arifiye Köy Enstitüleri’nin 21 numaralı öğrencisi Gazi eğitimini bitirip müfettiş olan Mustafa Karacaoğlu’nu 7 eğitimci toprağa verdik. Bu acı gerçek bugünde devam ediyor. Eğitimciler cenazeleri ile pek ilgilenmezler.

Valimiz Kıraç bir gün sonra telefonla aradılar. Aynen şöyle dediler; ‘Sayın Hocam. Gittim. Yeri gördüm. Gerçekten çok iyi yer. O yere Bölge Sağlık Ocağı yaptıracağım. Bir katı yer altında. İki katı üzerinde. Üç katlı olacak. Bugün İl Genel Meclisi toplantısında Başkan Fethi Sarıoğlu ile de görüştüm. 1 trilyon yeter, yetkili olacağım. Böylece böyle güzel hizmet imkanı verdiğiniz için teşekkür ederim” dediler. Ve çöplük, çirkinlik ortadan kalkacaktı. Güzel bir görünüm ortaya çıkacaktı.

Kısa zamanda temel atıldı. Bitirildi. Hizmete sokuldu 3 kat olarak. Yanılmıyorsam ihata duvarı dahil her şey çok iyi, çok güzel yapıldı. 200 milyon artmıştı. Bina hizmet verir oldu. Herkes memnun. Adana Valiliği’ne atanan kısa süre sonra da İzmir Valiliği’ne atanan Sayın Kıraç ilimize gelmişlerdir. ‘Vali Hüseyin Atak’ı ziyaret edeceğim. Müsaitsen beraber ziyaret edelim’ dediler. Buluştuk. Atak’ı ziyaret ettik. Zorladım. Fatma Hanım Sağlık Ocağı’na gideceğiz dedim. Israrım üzerine gittik. 3 katı da gördük. Eşi de doktor olan baş doktor Ayhan Tınıç, kayıt kabul defterini göstere göstere sevindirici bilgiler verdiler.

Sayın İzmir Valisi Kıraç Bey, “Burada böyle bir müsait yer olduğunu bana bildiren olmadı. Abdullah Hoca geldi. Anlattı yazdı. Bu hizmeti verebilmemde Abdullah Çelik Hoca’nın büyük katkısı var. Eser onun diyebilirim” dediler. Beni onurlandırdılar. Sakarya’dan ayrılıp giderken de ortaokuldan öğrencim Sakarya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hüseyin Baharla sürpriz yapıp ÇEK İşhanı’ndaki yazıhaneme geldiler. Hiç aklıma getirmediğim teşekkür yazısıyla plaket verdiler. Onurlandırdılar. Plaket odamda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran’ın, çok kan bağışlamamdan ötürü Kızılay Genel Merkezi’nin verdiği 3 plaket odamda televizyonumun üzerinde duruyorlar. Ziyaretçilerim görüyorlar, kutluyorlar.

Vali Mustafa Büyük’ü de ziyaret ettiğimde Kur’an hediye ettim. Çok bilgiler verdim. İade-i ziyarette bulunmadılar. Bir gün önemli bir hatırlatmada bulunacaktım. Görüşmediler. Büyük’ün Sakarya’ya pey fazla bir hizmeti olmadı. Hala prefabrik okul ve dershaneler var. Daha pek çok önerilerimi yerine getiren ve deprem sonrasında Sakarya’da başarılı hizmetler veren ve haklı olarak halkın sevgisini kazanan Sayın Vali Mustafa Cahit Kıraç’a bir kez daha teşekkür ediyorum.