Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

22 Mart 2015

Rahmetli Lebip Kökçü ve yerel yayımlanan ilk yazım

Sakarya’nın en eski gazete sahibi idi rahmetli Lebip Kökçü. Her hali ile mükemmel insandı. Ölümü üzerine 16 Mart 1992 günü Yeni Sakarya’da yazdığım yazıyı sunuyorum aşağıda.

Yazımda 1 Nisan 1949 Cuma günü gazetenin 130. sayısında “Serbest Sütun” köşesinde yerelde tek olan ve haftada iki gün Salı, Cuma yayımlanan Ada Postası’nda yerelde ilk çıkan yazımı aynı başlıkla sunuyorum. “Köylerimizin öğretimle kalkınması” yazan Abdullah Çelik. Kavaklıorman Köy Okulu Başöğretmeni. Ve bu yazım üzerine rahmetli 5 gün sonra 5 Nisan 1949 Salı günü “Lebip Kökçü” imzası ile yazdıklarını “Okuyanı arttırmak” başlığını taşıyan yazılarını sunacağım. Bilesiniz Lebip Kökçü tam tamına dört dörtlük insandı. Hep dua ederim Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Bugün güçlü kalemi ile en çok okunan yazarsam rahmetli Lebip Kökçü’nün katkısı çok.

Lebip Kökçü’yü de yitirdik

Sakarya’mızın en eski basın mensubuydu. Ve de kentimizde sayıları gün geçtikçe azalan kibar, nefis efendi, beyefendi insanlarımızdan biriydi…1947 yılında on sekiz yaşını doldurmadan Merkez Kavaklıorman Köyü’nde öğretmendim. Bir güzel uygulamamız vardı: Vatandaşlara kitap okumak. Okumayı sevdirmek…

Uygularımızla ilgili bir yazı yazmıştım: Köylülerimizi nasıl okuryazar yapabiliriz? Başlıklı. İlk kez yerel bir gazeteye, yetkilisine elden vererek yayınlanmasını isteyecektim. Heyecanım doruktaydı. Ya ilgi göstermezse. Boş ver, böyle yazılara yer veremem. Haftada bir çıkıyorum zaten derse… Birkaç kez Uzunçarşı sonundaki matbaanın etrafında tur attıktan sonra girdim içeri. Lebip Kökçü’yü arıyorum, der demez “Benim, buyurun, oturun” demesi ferahlattı beni…

İstanbul, Ankara dergi ve gazetelerinde yayımlanan yazı ve şiirlerimi gösterdim. Yazımın yayımlanıp yayımlanmayacağını sordum. İçtenlikle ilgilendi. Hiç unutamam o anı. Güzel bir yazı. Çok güzel bir uygulama. Yayımlayacağım. Ama siz İzmit’te yayımlanan Türkyolu’na gidin, görüşün, oraya yazın. Biz haftada bir çıkıyoruz. Orası sizin için daha iyidir.

Yazı çok güzel yayımlandı. Çok sevinmiştim. Yeni bir aşkla, şevkle ve zevkle yazarlığa başlamıştım. Karasu’nun Karasu Köyü’nde öğretmenim. Gazete gönderiyordu. Bir gün Cumhuriyet geldi. Şaşırdım. Bana Cumhuriyet’i kim gönderir diye. Notunu gördüm. Köy öğretmenleriyle ilgili yazı varmış. Elime geçmez diye göndermiş. Ne kadar mutlu olduğumu kimse bilemez. Köylülerimin önünde bir değer verilen kişi olarak kendimi bir başka güvenceli görmüştüm. Rahmetli Kökçü’nün bu gazete göndermesini ilke edindim. Gönderir dururum tanıdıklara…

Karşılaşmalarımızda hep üç – beş günlük, daima yanımda taşıdığım Yeni Sakarya’ları verirdim.

Oturup sohbet edişlerimiz unutulacak gibi değil. Sakarya’nın en eski basın mensubuydu. Bilinçli bir tutumu, yorumu, değerlendirmesi vardı. Çok güzel bir anlatış biçimi vardı. Olanakları yol verseydi Sakarya’nın en güçlü yazarı olurdu. Rahatsızlığı bu olanağı vermedi… Sakarya’nın geçmişini bir sinema şeridi gibi gözlerimizin önünden geçirir. Aksaklıkları söyler, yapılması gerekenleri tatlı tatlı açıklardı… İyisiniz, iyi! Maşallahınız var derdim. Moral vermeğe çalışırdım. Bahçede çok oturup çok tatlı tatlı sohbetlerimiz oldu. Çok iyi insandı. Nefis kibarlıkta, olgunlukta örnek gösterilecek bir yapıya sahipti.

Dilerim Allah’tan cennet bahçelerindedir şu anda. Tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum.