Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

6 Şubat 2015

21 Haziran İlk ve Ortaokulu’nun geçmişi

Sakarya yeni il olmuştu. Çok çalışkan bir vali gelmişti. Rize’den. Sakarya Milli Eğitim Müdürü de Kocaeli’ye Müfettiş olarak, motosikletle çok gezer, bilir. Sonra Kocaeli Milli Eğitim Müdürü Yardımcısıyken atanmıştı Talat Ayhan. Köy Enstitüsü öğretmenliği yapmıştı. Çok dürüst, çok çalışkandı. Rahmetli olduktan sonra Sakarya’nın 18. Valisi (4 yıl 5 ay 21 gün, en çok valilik yapanların 4.sü) Nurettin Turan’ın anlayışı ile Serdivan’da bir okula Talat Ayhan’ın adı, verilmiştim.

Vali Nazım Üner genç, dinamik, dinç. Trabzon kökenli sonradan başarısı nedeniyle Atatürk İlkokul Müdürü edilen Celal Akın 1956-57 öğretim yılına 4 okulu hazır hale getirmişti.

Atatürk, Kurtuluş, 21 Haziran, Zirai Donatım Fabrikası Müdürü Yaşar Kanat’ın büyük işçilerin desteğiyle yaptırdığı okula Donatım adı verilmişti.

Yıllar sonra 21 Haziran Okulu’nun yenilenmesi gerekmişti. Çok başarılı bir okul müdürü Metin Nemli bu okulun müdürüydü.

Çalışkandı, dürüsttü. 20 yıl Sarıcalar Köyü’nde çalışmıştı. Sabihahanım’da öğretmendi. Müfettişler, çevresi 21 Haziran Okulu’na müdür olması için başvurmasını istediler. Yapılan ilandan sonra başvurmuştu. Yüksek puanla 21 Haziran Okulu olmuştu. Okul biraz yenilenmeliydi. Yenilenme girişiminde bulundu.

Bir gün yolda karşılaştık. Okula davet etti. Gittim. Asıl derdini anlattı. Çimentoya büyük ihtiyaç varmış. 50-60 torba çimento sözü verdim, ayrıldık.

Defterdarlıkta bir çimento fabrikası sahibi ile tanışmıştım. Bilecik-Eskişehir arasında bir çimento fabrikası varmış. Telefonunu almıştım. Hemen aradım. ‘50-60 torba çimentoya ihtiyaç var istihbaratı devam eden bir okula’ dedim. ‘Sayın Hocam 100 torba gönderiyorum. Yarın oradalar’ dediler. ‘SALKO Camii yanında 21 Haziran İlköğretim Okulu Müdürü Metin Nemlioğlu’ dedim. Yazdılar, okudular. ‘Tamam’ dedim. Bir gün sonra 4 kişi 100 torba çimento ile okul önüne geldiler. Metin bey telefonla; ‘Sayın Hocam 100 torba çimento geldi. Onları yemek yemeğe Köfteci Mustafa’ya götürüyoruz. Siz de gelseniz’ dedi. Gittim. Yardımcıları ile 8 kişi olmuştuk. Köfte yedik. Cebinden, maaşından ödedi Metin. Ne güzel günlerdi o günler…