Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

26 Haziran 2014

ÜNAL OZAN SEVGİSİ CAPCANLI

Fazla karamsar oluyoruz bazen. Doğrudur ama bazen de çok anlamlı, çok güzel yaşanılan anılarla oluyor.

Geçen hafta eski Belediye Başkanı rahmetli Avukat Ünal Ozan’ın eşleri, mükemmel insan Nejla Ozan hiç akla gelmez anda sağlığı çok iyi iken, 68 yaşında kalpten hayatını kaybetti. Allah’ın rahmeti hep üzerlerine olsun. Çok iyi insandı. Mükemmel insandı. Baba-kız gibi, ağabey-kardeş gibi çok iyi anılarımız var.

Oğlumu evlendirmeye kalktığımda Üsküdar’a kız evine, çok mutlu aile Ünal Ozan ve eşi ile rahmetli eşimle gitmiştiler. Evliliğin çok güzel bir yaşam olduğunu görmüştüm. Genç bir avukat olmuştu Ünal Ozan. Temeline yönetim kurulu üyesi olarak ilk harç koyanlardan olduğum Çocuk Esirgeme Kurumu İkinci İşhanı’nda 3. katta 2 genç yeni avukat Selçuk Gedikli ile rahmetli Ozan’a 49-50 numaralı odaları kiralamıştık. Sonuçta yöneticiydim. İkisi birlikte daha dava filan almayan aşağıda bulunan CHP İl Merkezi’ne gittiler. Kayıtlarını yaptırdılar İl Başkanı Osman Avcı’ya. CHPli olmuşlardı. Mutluydular. Sonra biri Adapazarı Belediye Başkanı, diğeri Adapazarı Belediye Meclis Üyesi olmuştular. Vekalet ettiği günler de olurdu.

Ünal Ozan çok faaldi, girişkendi, konuşkandı. Cömertliği de ikramkarlığı da vardı.

Odama gelen kızlarıma ‘Bitirin liseyi. Ben belediye başkanı olacağım. Sizi işe alacağım’ derdi.

Çok iyi diyaloğu vardı. İnsan sevgisiyle Adapazarı sevdalısıydı.

Başkan oldu. Kızlarımı işe aldı. Kıramamıştı. Güçlükle aldı kızlarımı. Birini Bağkur’a, diğerini de Maliye’ye memur etti. Çok güzel çalıştılar. Günleri gelince emekli oldular.

Ünal Ozan, insan sevgisiyle doluydu. Çok zaman beraber olurduk. Bir gün bir bayan geldi. Acınacak durumunu anlattı. İş istedi. ‘Çok güzel şoförlük yaparım. Araba kullanmayı çok iyi bilirim’ dedi kadıncağız. Devam etti. ‘Eşim cezaevinde. Okula giden 3 çocuğu var. Güç durumdayım. Şehir belediye otobüslerinde şoförlük yaparım’ dedi.

Başkanın aklı yattı. Kadıncağızı belediye arabalarında şoförlük yapmak için aldı. Yanılmıyorsam Türkiye’de ilk belediyeye alınan kadın şoför oldu. Ardından 3 kadın daha aldılar. Denetlenmemi istemişti benden. Denetlerdim. Hep olumlu bilgiler verirdim. Bayağı sevinirdi.

Nejla Hanım belediye başkan eşiydi. İşsizler, dertliler, acınacak durumda olanlar hep Ozanlar Mahallesi’ndeki evlerine giderlerdi. Nejla Hanım Pedogoji öğrenimi görmüş gibi hepsiyle ilgilenir, eşini ikna eder hepsini aldırırlardı.

Cömertti Ünal Ozan, ikramı severdi. Parasal sıkıntısı vardı. Gazeteler pancar paralarının ödendiğini yazıyordu. Babaları Hakkı Amca’ya telefon ettim. Sürpriz yaptım.

‘Oğluna başkana çok konuklar geldi. Ödemeyi ben yaptım. Oğlundan o yıllarda büyük para 1000 TL alacağım var. Versen iyi olur’ dedim.

Hakkı amca yuttu, inandı. Hemen gür sesi ile;

‘Nejla! Nejla kızım. Ünal’ın Abdullah Hoca’ya borcu varmış. Oradan 1000 TL gönder hocaya’ deyiverdi.

Karşımda başkanlık koltuğunda oturan rahmetli Ünal;

‘Valla helal olsun. Nasıl düşündün?’ dedi ve sevincinden kucakladı beni.

‘Sayın Hocam, gece-gündüz çalışacağız. Adapazarı’nı en iyi şehir yapacağız’ derdi sık sık.

Huzurluydu. Çok iyi bir baba, çok iyi bir anne ve en önemlisi çok iyi bir eşi vardı. Her bakımdan tam destekteyim.

12 Eylül 1980 sabahı vakitsiz telefonum çaldı. Karşımda Ünal Ozan ‘Televizyonu açsana. İhtilal oldu. Sokağa çıkmak yasak. Sokaklar asker dolu’ Şaşırdım. TV’mi açtım. Kenan Evren’in gür sesi. Komşum Müteahhit İsmail Yılmaz’a seslendim. Arabasıyla Ünal Ozan’a gittim. Askerlere basın kartımı gösterince geç diyorlardı.

Nejla Hanım Orhan Camii önünde o muazzam kalabalığı görünce sevindim. Ünal Ozan sevgisi capcanlı dedim. Duygulu anlar yaşadık. Herkes oradaydı. Bayanlar daha çoktu.