Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

4 Haziran 2014

İSMET PAŞA SAKARYA KEFKEN’DE

Ünlü Yazar Sakaryalı, Kaynarcalı FAHRİ TUNA’nın özel arşivinde bulunan önemli belgeyi sunuyorum.

TUNA’nın bu önemli yazısı 26 Eylül 2005’te bir yerel gazetede yayımlanmıştır.

Önemli bir araştırmanın verisidir bu yazı.

Saklamanızı arzularım.

İSMET PAŞA ŞEHRİMİZDE

75 yaşındaki Kaynarca’nın ilk Belediye Başkanı Hüsnü Aydın, şeyhler nahiyesini 60 hane 787 nüfusla 1959 yılında nasıl ilçe yapmayı başardıklarını, 1966 yılında nasıl Kocaeli’nden Sakarya iline bağladıklarını anlatıyordu.

17 Mayıs 1919 İsmet Paşa Kefken’den Sakarya’ya

Hüsnü Aydın’a kulak veriyoruz, “1964 yılı ben de belediye başkanıyım. Kaynarcamız ilçe, ama İzmit’e hem çok uzak. 70 kilometre hem de arada eski ilçemiz Kandıra var, hizmet alamıyoruz. Adapazarı ise bize sadece 35 kilometre Sakarya’ya bağlanmak istiyoruz. Ama Kocaeli vermek istemiyor. Kırk dereden su getirdik. Nihayet Kocaeli İl Genel Meclisi’nden karar çıkardık. Şimdi bu karar çerçevesinde kararın TBMM’den geçip kanunlaşması gerekiyor. Rahmetli İsmet Paşa Başbakan; tek yol var ona ulaşmak. Ben de AP’den belediye başkanıyım. Başbakanın özel kalem müdürü de rahmetli Necdet Calp. Necdet beyin bir dostunu araya koyup, yanına girdim. İsmet Paşa, “Gel bakalım delikanlı, hoş geldin, sen neredensin?” dedi.

“Kocaeli Kaynarca’danım” dedim.

“Şeyhlerdenim desene” dedi.

“Evet efendim” dedim.

“Senin işini göreceğim… Peki sebebini biliyor musun?” diye sordu.

“Hayır efendim” diye cevapladım.

Kaynarca’da geçirilen ilk gece

“16 Mayıs gecesi Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve ben Bandırma vapuruyla İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıktık. Mustafa Kemal Paşa, bizim kara yoluyla Ankara’ya gitmemizi istedi. 17 Mayıs sabahı Fevzi Paşa’yla Kefken’de biz vapurdan indik. Akşama atlarla şeyhler nahiyesine geldik. Edip Paşa ailesi bizi iki gün ağırladılar. 19 Mayıs sabahı 10 kişilik silahlı güvenlik kuvveti ve 10 günlük azık eşliğinde bizi Geyve ve boğazdan geçirirler. Ankara’ya kadar o azıklar bize yetti de arttı bile. Özel kalem müdürü, şeyhlerden geldiğini söyleyince, aklıma bu hadise geldi; “Sizin büyükleriniz bize hep iyilik yaptılar, vefa gösterdiler. Şimdi vefa sırası bizde evladım” dedi. Necdet Calp Beyi çağırdı, meclis başkanını bağlamasını söyledi, yanımızda görüştü ve “Kaynarca’nın Kocaeli’den Sakarya’ya bağlanması kanun teklifini, yüzlerce kanun teklifi arasından 16. sıraya alınmasını sağladı. Bilindiği kadarıyla bu ziyaret İsmet Paşa’nın Kaynarca- Adapazarı- Geyve üzerinden şehrimize ilk ziyaretidir. Ve Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günlerinde 17-18-19-20 Mayıs 1919 tarihindedir.

2005 yılıydı, bahar en güzel günlerinden birini daha bize sunmuştu. Günlerden 3 Mayıs’tı. Sakarya fikir kulübü olarak olağan toplantımızı, haftanın anlam ve önemine binaen Kaynarca’da Reisler- Okçular göleti bitişiğindeki korulukta yapıyorduk. İlçe kaymakamı, kulüp üyeleri, belediye başkanları 12-13 kişi, yörenin orijinal gözlemesi eşliğinde yerel yemekleriyle kahvaltımızı yaparken, diğer yandan Kaynarca’nın Düşman İşgali’nden kurtuluşunu, ilçe oluşunu konuşuyorduk. 75 yaşındaki Kaynarca’nın ilk belediye başkanı Hüsnü Aydın, şeyhler nahiyesini 60 hane 787 nüfusla 1959 yılında nasıl ilçe yapmayı başardıklarını, 1966 yılında nasıl Kocaeli’den Sakarya İli’ne bağlandıklarını anlatıyordu.

İnönü Şemsiyeli Bahçe’de halkla sohbet ediyor

Tümendeki öğle yemeğinin ardından bugünkü Atatürk Parkı’ndaki o zamanların ünlü şemsiyeli bahçesine geçilerek çay içilip, sohbet edilecektir. Paşa orada bulunan herkesle konuşurken, zaman içerisinde çok büyük bir kalabalık oluşacaktır. Abdullah Çelik “hatta ben İsmet Paşa’ya 1952 yılında Ankara’da birlikte çektirdiğimiz hatıra fotoğrafının arkasını imza ettirdim” diyecektir.

Emekli Coğrafya Öğretmeni Altan Balcıoğlu ise, söz konusu ziyareti ‘1963 Mart ayındaydık. Karlar yeni yeni eriyordu. Taşkını tetikliyordu. Başbakan İsmet İnönü, sel bölgesini incelemek üzere Adapazarı’na gelmişti. Önce Atatürk Parkı içindeki Öğretmenler Lokali’ne uğrayıp biraz dinlendi ve halkla konuştu.

 

Yanında CHP İl Başkanı Gazeteci Selami Savaş da vardı. Savaş, her yıl Sakarya ırmağını taşkınlara neden olduğunu belirterek, önlem alınmasını istedi. Paşa “Yerinde görmeye geldim” dedi. O ziyarette Paşa gülümseyerek, ”Hiç çağırmıyorsunuz ki gelip Adapazarı’nı görelim” diyerek, işi tatlıya bağladı diyerek anlatır.

Şemsiyeli Bahçe’de Adapazarlarla bir saat kadar sohbet eden İsmet Paşa, Milli Savunma Bakanı İlhami Sancar ve yanındaki heyetle birlikte saat 16.00 dolaylarında şehrimizden hareket edecektir.

1963 yılı mart ayındaki bu ziyaret kayıtlara İsmet Paşa’nın Adapazarı’na 5. ziyareti olarak geçecektir. Altan Balcıoğlu’nun hatırladığına göre İsmet Paşa seçim amaçlı 1954 genel seçimlerinde, 1966 kısmi seneto seçimlerinde gelip konuşmuştu. Balcıoğlu’nun hatırladığına İsmet Paşa 1967 depremi sonrasında da Adapazarı’nı ziyaret etmiş bulunmaktadır.

İSMET PAŞA, “BU YOL NEREYE GİDER DURSUN?”

Sakarya barosunu entelektüel avukatlarından Demircan Dilek anlatıyor, “Sene 1965 filan. İsmet Paşa CHP İl Kongresi’ne geliyor. Bolu il sınırında karşılamaya gittik. Üç-dört taksi. Nüfren Boğazı’nda taş bir masanın üzerinde Mevhibe Hanımla karşılıklı oturmuş, kahvaltı ederken bulduk paşamızı. Adapazarı’na doğru yola çıktık. Paşa otomobiline il başkan adayı Dursun Beyi de (başer ) aldı. Adapazarı’na doğru gelirken İsmet Paşa, Dursun Beye soruyor: ‘Dursun bu yol nereye gider efendim hık mık … bak dursun bu yol Çalıca’ya gider, oradan Kutköy’e geçer, oradan da Karasu’ya çıkar… 5-10 kilometre daha gelinir. Paşa yine sorar, ‘Oğlum Dursun bu yol nereye gider?’ Dursun yine hık mık … ‘Bak Dursun bu yol Kuzuluk’a gider oradan Dokurcun’a oradan da Mudurnu’ya gider der. Aynı muhabbet üçüncüye de tekrarlanınca “Bak oğlum Dursun sen önce şu Sakarya vilayetini iyi bir öğren de ondan sonra il başkanı olursun” diye fırça atar.

CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ 1943 DEPREMİNDE ADAPAZARI’NDA:

BU ŞEHRİ BURADAN KALDIRIN

İsmet Paşa’nın ikinci Adapazarı ziyaretinin 1943 yılında olduğu bilinmektedir. 20 Haziran 1943 Pazar günü saat 17.32’de merkez üssü Hendek olan “6.9 büyüklüğündeki depremde 346 Adapazarlı can vermiş, 2.240 bina da hasar görmüştü.”

Deprem bölgesindeki hasarı ve alınan önlemleri yerinde incelemek üzere 23 Temmuz 1943 tarihine, kalabalık bir heyet ile özel bir tren ile Adapazarı’na gelen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü şehir halkına başsağlığı dilemiş, yıkılan yerleri, alınan tedbirleri yerinde incelemiş” şehrin yanlış yerde kurulduğundan “bahisle ,dönemin kaymakamı, Adapazarı belediye başkanı veteriner Ahmet Faik Abası Yanık, CHP ileri geleni Cevat Adapazarlı, iş adamı Hasan Erman ve beraberindeki Adapazarlılarla “Bu şehri buradan kaldırın, Serdivan’a taşıyın” emrini verecektir.

Aynı günlerde Arifiye Köy Enstitüsü 2. Sınıf öğrencisi olan emekli eğitimci-gazeteci Abdullah Çelik, “Ben o günlerde küçüktüm. Fazla sokulamadım. Arifiye’de İsmet Paşa’yı karşılayanlardan, bizim okulun Müdürü Süleyman Balkırın, “Paşam paşam , balıkçılık iyi gidiyor 147 kiloluk yayın çıkardık” dediğini hatırlayacaktır.

İsmet Paşa incelemelerinin ardından aynı gün 18.30’da Adapazarı’ndan ayrılmıştır.

SAKARYA VALİSİNDEN ANKARA’YA; SAKARYA SEL ALTINDA (1963)

İsmet Paşa 1954 Seçimlerinde Adapazarı’nda

1943 doğumlu emekli coğrafya öğretmeni Altan Balcıoğlu anlatıyor. “1954 seçimleri öncesinde, nisan başlarında, seçim propagandası amacıyla gelmişti. Gümrük önü meydanında, PTT sokağı başında, Pasaj 2000 olarak bilinen alan o zaman boştu. Önü fayton durağıydı. Kürsüyü fayton durağına koydular. Halk bizzat gümrük önü meydanını doldurmuştu. Çok kalabalıktı. Ben 11 yaşındaydım. Çok görmek istedim ama gerilerde kalmıştım göremedim.”

Bu İsmet Paşa’nın bilinen 3. Adapazarı ziyaretidir.

Vali’den Ankara’ya “Adapazarı sel altında” (1963)

Kaynaklardan tespit edebildiğimiz kadarıyla Adapazarı 23 Ocak 1963 tarihinde çok önemli bir sel felaketiyle karşı karşıyadır. Dönemin Sakarya Valisi Ertuğrul Ünlüer imzasıyla başta maliye olmak üzere milli eğitim, bayındırlık, sağlık ve sosyal yardım, tarım, sanayi imar ve iskan, iç işleri bakanlıklarına gönderilen sel felaketiyle ilgili raporuna göre son günlerde yağmış karların birden erimesi neticesinde Sapanca ayağı olan Çark Deresi taşmış ve Adapazarı’nda binlerce ev su altında kalmıştır. Sakarya Nehri devamlı şekilde yükselmektedir. Şehirde birçok evler tahliye edilmiş ve mahalli imkanlar dahilinde tedbirler alınmıştır. Halen can ve mal kaybı yoktur. Durumun yerinde incelenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması ve icap eden yardımların yapılabilmesi için acilen bir heyetin gönderilmesini arz ederim. Çok değil bir aya kadar sonra 27 Şubat 1963 tarihinde Adapazarı’nda çok büyük bir sel felaketi yaşanıyordu.