Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

4 Aralık 2013

Sakarya ili 59 yaşında

Sakarya Valiliği tabelası asılalı tam 59 yıl oldu.

14 Haziran 1954 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen 6419 sayılı yasa ile Kocaeli İli’ne bağlı olan Adapazarı, Akyazı, Geyve, Karasu, Hendek beş ilçeli Sakarya İli yasa ile kurulmuştur.

22 Haziran 1954 günü Resmi Gazete’de yayınlanan yasada yer alan geçici madde ile 1 Aralık 1954 günü ‘Adapazarı Kaymakamlığı’ tabelası indirilmiştir. Görkemli, bakanların katılımı ile ‘Sakarya Valiliği’ tabelası asılmıştır.

Rize’nin çok çalışkanı, deneyimli valisi Sakarya’nın ilk valisi olup göreve başlamıştır.

5 yıl, 5 ay 27 gün SAKARYA’ya akıl almaz ölçüde hizmetler veren Nazım Üner, 27 Mayıs 1960 askeri harekatta görevden almış. Davutpaşa ve Yassıada’ya götürülmüş soruşturma yoklama çilesi çekilmişse de sonunda hiçbir suçu görülmemiş, Kayseri Valiliği’ne atanmıştır.

Emekliye ayrıldıktan sonra Kadıköy İl Genel Meclis Üyesi seçilmiştir ANAP’tan.

Daha sonra isteği ile emekliye ayrılmıştır. Sürekli görüşmelerimiz olmuş. O yıllarda yazı yazdığım gazeteyi BAHAHUN ve ÜNER’e muntazam gönderdim. Mektuplaştık.

Daha sonra Sapanca ilçe oldu Sakarya’ya bağlandı. Kaynarca ilçe oldu Sakarya’ya bağlandı. Ve bugün 16 ilçeli bir ildir Sakarya.

Sakarya ismi, Adapazarı Halkevi Başkanı Dr. Nuri Soyer’in önerisi ile verilmiştir.

01 Mart 1943 günü Adapazarı Halkevi’nin aylık ‘SAKARYA’ dergisinin ilk, birinci sayısı yayınlanmıştır. (Arzu eden fotokopisini benden alabilir)

Son yıllarda yazın Karasu’ya eşi ile gelirdi. Eşi öldükten sonra kızı, damadı ile gelirken, babası bakardı. Ben sık sık ziyaretine giderdim. Beni vefam dolayısı ile çok severdi.

‘SAKARYA il olmalı diye muhabirliğini yaptığım 4 İstanbul gazetesinde yazılarım çıktığında, Kocaeli Valisi, Milli Eğitim Müdürü ve siyasiler becayiş başvurumuzu (Belgeler bende) reddediyorlardı.

1 Aralık 1954 günü Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü Arifiye Köy Enstitüsü hocam Suphi Arman becayiş isteğimizi halen emekli öğretmen Salim Aydın’la yapıldı. O Düzce Cumayeri’ne, ben Tavuklar’a geldim.

O yıllarda köylerde içme suyu Sakarya Nehri’nden öküz, manda arabaları ile büyük damacanalar ile getiriliyorlardı.

Tavuklar okulunun suyu yoktu. İlk cuma namazında camiye gittiğimde namazdan sonra bir konuşma yaptım. Amacımı anlattım. Su acı olur diyenler oldu. Çimento bulunmuyor diyenler oldu.

Su acı olmaz. Çimentoyu paramızla Vali Bey’den alırız dedim. Anlayış gösterdiler. Yanıma 3 insan verdiler.

Okul müdürü Kayalar’lı bir bayandı. Onu beş yıl okutup Arifiye Köy Enstitüsü’ne yazdıran Ragıp Atay da askerden gelmişti. Çok iyi uyum içinde çalıştık. 1954-1955 öğretim yılı sonunda 2 Haziran günü Yd. Yzb. Okulu’na gittim. Bayan müdür Sahavet Ürgüplüoğlu evlendi gitti. Ragıp Atay müdür oldu.

Çimento için Vali Nazım Üner’e gittiğimde

‘Ben müdür değilim. Bir bayan müdür üç kişiyiz’ dedim.

Deneyimli Vali rahmetli Üner bir yere telefon ettiler.

‘Bir genç öğretmen var karşımda. Okulu suya kavuşturacakmış. Parası ile çimento istiyor. İstedikleri kadar verin’ dediler ve bir şeyler yazdılar.

Çeşme yapıldı. Acı olur söylentisi, korkusu ile 5 kilo toz şekeri kovada erittim. Okula bitişik lojmanda kalıyordum. Gece karanlığında şekerli suyu depoya boşalttı. Sabahleyin meraklı öğrenciler geldiler. Suyu içtiler.

‘Hiç de acı değil’ dediler ve beni kutladılar. Yazın öğrenciler olmadığından harmanda su gibi su içtik diye bana dua edenler olmuştu. Komşu Köy Kamışlı’da Cevdet Ergin arkadaşımla aynısını yapmak için para toplamaya kalkıştı. Köyün Latif Ağası giderin tamamını verdi. Para toplandı.

Konuyu Milli Eğitim Bakanlığı’ndan İlköğretim dergisine, köy ve eğitim dergisine yazdım. Ardından 100’den fazla mektuplar aldım. Benim gibi yaptıranlardan.

Vali Nazım Üner’den çimento istemek için gittiğimde bir şeyler yazmıştı bana sora sora.

1950-51 öğretim yılı Erenler Köyü tek öğretmeniydim.

Gazeteci geçinen iki kişinin şikayeti üzerine Yozgat İli Sorgun İlçesi’ne sürülmüştüm. İsmet Paşa rahmetlinin Nihat Erim’e verdiği emir üzerine 32 günde Akçakoca’ya alındı.

Vali Nazım Üner Erenler’in başvurusu üzerine Yd. subaylık sona erince yine Erenler’e verdi. Dershane yaptırdı. Özel İdare’ye 2 yıl. 1956-58 Erenler’de sınıf öğretmenliği yaptım. Hiç haberim olmadan Vali Nazım Üner Eser Okulu’na o yılların deyimi ile başöğretmenliğine atadılar. Okulu kısa zamanda örnek okul haline getirdim.

İşte atama yazım.