Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

14 Mayıs 2012

Sapanca Gölü büyük bir nimet

Yıllardır beğendiğim yazıları dosyalarım. Bugünlerde Sapanca Gölü yine gündemde. 13.06.2008 günü Ferruh Bulut’un çok güzel bir yazısını sunma gereğini duydum. Gölle ilgili en çok yazanlardanım. Ne acı gerçek Kocaali Büyükşehir ile kimse baş edemiyor. Kirletip duruyor gölü. Hem bildim bileli. 60-70 yıldır Çok yazık!

Sapanca Gölü daha ne

kadar dayanır?

Eşi, çocuklarıyla birlikte Sapanca Gölü’ne giden adam derin derin gölü süzdükten sonra, “Galiba çok fazla abartıyorlar. Bu göl değil deniz. Öyle TÜPRAŞ’ın şunun-bunun çekmesiyle bitecek gibi görünmüyor. Her halde basın, her şeyi olduğu gibi, bunu da fazla büyütüyor. Hiç de göl bitiyormuş, gidiyormuş gibi bir tehlike yok” diye düşünebiliyor.

Kırkpınar’daki yazlığının balkonunda rakısını yudumlayıp, gölü seyreden adam da farklı düşünmüyor. O da “Kim su çekerse çeksin bu göl bitmez. Basın boşu boşuna kıyamet koparıyor. Böylesine devasa bir göl biter miymiş?”

D-100 Karayolu’nda henüz son taksitini ödeyemediği kamyonunu kullanmakta olan şoför, bir gözü yolda, bir gözü gölde diğerleri gibi yorum yapıyor. “Bu göl derelerle doluyor. Kim çekerse çeksin suyunu bitiremezler. ALLAH VERGİSİ BİR GÖL. Gazetelerin fazla abarttığı ortada.

Yüz Evler bölgesinde ayaklarını suya sokup, biralarını yudumlayan kafa denklerin düşüncesi de, gölün her ne olursa olsun sonsuza kadar yaşayacağı yolunda. Ortak düşünceleri şu “Basın bağırıp çağırıyor, ama bu göl öyle bitecek gibi durmuyor. Alabildiğine büyük ve masmavi. Yıllardır hiçbir değişiklik yok. Değil çocuklarımız, torunlarımızın torunları bile burada aynı keyfi yapar.

***

Sapanca Gölü’nü çok seviyorum. Yaz-kış haftada en az bir kere gider bir yerde kenarda otururum. Hemen suyun kenarına. Bazen yalnız olur, çoğunlukla da arkadaşlarla. Gölün yayına gidince de sohbetin konusu her zaman gölle başlar. Benim göl konusundaki hassasiyetimi çok iyi bilen, ancak göl gerçeğinin ne olduğunu hemen hemen hiç bilmeyen bir arkadaşım da geçen gün öyle dedi. “Ferruh iki günde bir Sapanca Gölü’nü yazıyorsun. Saygı duyuyorum. Sence biraz abartmıyor musun? Gölde gerçekten öyle bir tehlike var mı?

***

Bu şehirde her bin kişiden biri maalesef göl gerçeğinin ne olduğunu, nereden nereye gittiğini bilmiyor. Bu şehirde bilinçli olarak göl gerçeğini bilen insan sayısı 300-500 arasındadır. Bu rakam on binlere, yüz binlere çıkmazsa bizler gölün acıklı halini ömrünün çok çok kısaldığını bunlara anlatmazsak çözüm için on binler yüz binler hep birlikte çalışmazsak, gölün hayatını uzatmamız asla mümkün olmayacak.

Ben üşenmedim, o arkadaşımla gölle ilgili bildiğim tehlikeleri özetle de olsa tek tek anlattım. Beni dinledikten sonra, sadece şu tepkiyi verdi. “Ama bunu kimse bilmiyor ki. Durum bu kadar vahimse neden vatandaş bilinçlendirilmiyor? Neden devlet gereken önlemleri almıyor?

İşte bütün mesele bu. Zaten devleti bu konuda ikna etmek ve sonra da harekete geçirmek. Ama maalesef ikna edemiyoruz. İkna edemediğimiz için de harekete geçemiyoruz.

Diyoruz ki; bu göl yılda 120-140 milyon metreküp su tutuyor. Buna karşılık ADASU 50-60 milyon metreküp, Seka adına Kocaali Büyükşehir Belediyesi 25-30 milyon metreküp su çekiyor. Şu anda bir yılda çekilen su miktarı 125-150 milyon metreküp arasında. Yani, gölün dereler ve yer altı kaynaklarından bir yılda tuttuğu su şu anda uçup gidiyor. Hatta daha fazlası. Çünkü suyun son zamanlarında debisinde bir düşüş var.

Yılda 120-140 milyon metreküp su tutan gölden şu anda 125-150 milyon metreküp su alınıyor. İşin enteresan tarafı, alınan bu 125-150 milyon metreküp sudan sadece 50-60 milyon metreküpü içme suyu olarak kullanılıyor. O da ADASU’nun çektiği su gerisinin tamamı Kocaali’den çekiliyor. Kocaeli bölgesinden çekilen 80-90 milyon metreküpün bir bölümünü kullanım suyu olarak bir bölümü ise cadde sokak çark park sulanmasında kullanılıyor. Bu yetmezmiş gibi, Kocaali Büyükşehir Belediyesi Sapanca Gölü ve Yuvacık Barajı arasında bir hat inşa ediliyor. Başbakanın damadının genel müdür olduğu Çalık Grubu’nun yaptığı bu hat bitince, Sapanca Gölü’nden yılda 25-30 milyon metreküp su çekilecek. Böylece Sapanca Gölü’nden su miktarı 160-180 milyon metreküpü çıkacak. Eee bir de, her yıl gölün kendi kendisini temizlemesi için Çark Caddesi’ne bırakılması şart. Olan 10 milyon metreküp daha var.

***

Şimdi ortalama rakamlarla bir hesaplayalım.

Gölün yılda tuttuğu su miktarı 120-140 milyon metreküp. Hadi biz buna yine de 140 milyon metreküp diyelim. Çekilen ve çekilecek olan ve çekilmesi gereken su miktarının ortalamasını toplayalım.

– Tüpraş: 55 milyon metreküp

– Adasu: 55 milyon metreküp

– Seka: 25 milyon metreküp

-Yuvacık Barajı: 30 milyon metreküp

-Çark Deresi: 10 milyon metreküp

Toplam: 175 milyon metreküp

Gölün yılda tuttuğu su miktarı 140 milyon metreküp. Yuvacık Barajı’na çekilen hat bittikten sonra gölden çekilecek miktar ise okuduğunuz gibi 175 milyon metreküp. Yani bir yılda 35 milyon metreküp su açığı mevcut. Göl bunu asla ve asla karşılayamayacağına göre ne olacak? Göl bir yıl 140 milyon metreküp üretecek. 175 çekilecek. İkinci yılda belki göl buna dayanır.

Ama üçüncü yıl yukarıda saydığım kurumların hiç biri gölden su çekemez. Çünkü göl bir bataklığa dönüşmüş olur.

***

Diyoruz ki; Sapanca Gölü bu ülkenin de Avrupa’nın da içme suyu gölü. Her yerlerde içme suyu barajlardan. Kuyulardan, derelerden karşılanıyor. Bu gölün suyu doğan olarak içiliyor. Böyle bir gölden kullanım suyu olarak yılda 50-60 milyon metreküp su çeken Tüpraş ile Seka adına aldığı 25-30 milyon metreküp suyla sokak ve caddelere park ve bahçeleri sulayan Kocaali Belediyesi’nin hortumları kesilmemeli. Gölle ilişkileri ortadan kaldırılmalıdır.

Bu gölün suyu içme suyu olarak tüketilmelidir. İçme suyu olarak da gölün sahibi Sakarya değil her iki olmalıdır. Ama önce ve mutlaka yapılaması gereken, gölü iflasa götüren Tüpraş ile Seka hatlarının kesilmesidir. Bu iki kuruma kullanım suyu yaratacak kaynak bulunduktan sonra gölden su almalarının engellenmesi, gölü sonsuza kadar olmasa da uzun yıllar ayakta tutacaktır. Bu ikisi yapılmaz. Tüpraş ile Seka su çekmeye devam ederse iddia ediyorum 2-3 yıl sonra ortada Sapanca Gölü diye bir göl kalmaz. Çünkü hesap ortada…

***

Bugün Sapanca Gölü bitse, Tüpraş ne yapacak? Kullanım suyunu nereden bulacak? Deniz suyunu mu arıtacak?

Kocaali Büyükşehir Belediyesi park ve bahçeleri neyle sulayacak?

Bu sorulara bugün cevap verseler göl zaten kurtulur gider.

Tekrar buluşmak dileğiyle…

Sevgiler saygılar…