Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

21 Şubat 2012

Hızlı tren gelecek ne şikayet ediyorsun?

Çok beğendiğim bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum…

Haydarpaşa’dan kalkacak son Anadolu treni için, dünden daha uygun bir gün olamazdı. İstanbul hem buz gibi, hem de kar dinmek bilmiyor. Haydarpaşa Garı ise, karlar altında. Her zamankinden daha güzel. Fakat her zamankinden yalnız görünüyor.

Dün vaktimin büyük bir bölümünü Gar’da geçirdim. Bu tarihi günde son trenler peş peşe kalkarken, gazeteciler ve yolcular dışında gelen-giden yok. Zaten birkaç ay içerisinde banliyö trenlerinin de kalkmasıyla Haydarpaşa defteri sonsuza kadar kapanacak.

Bakalım o zaman insanlar nasıl tepki verecek? Her zaman binlerce tren yolcusu otoyollara düşünce, ne denecek. Hah buldum! 3ncü köprü şart diyecekler.

Çünkü İstanbul’da yaşayanlar tek bir ulaşım şekline takılmış durumdalar. Karayolu! Mümkünse özel araç olmadı servis, otobüs. En güvenli temiz ve ucuz ulaşım olan demiryolunu hatırlayan yok. Hele Haydarpaşa atıl hale geldikten sonra tren iyicene unutulacak.Artık bizim olmayacak

Günlerdir Haydarpaşa Garı’nı yazıyorum. Bu ısrar ve ilginin sebebi sadece doğup-büyüdüğüm şehrin vazgeçilmez bir parçası olmasından veya nostaljik takıntılarımdan kaynaklanmıyor.

Haydarpaşa’nın işlevini yitirmesine ulaşımın seçeneksiz hale getirilmesini kabullenemiyorum. En alakasız konularda mangalda Milliyetçilik külü bırakmayanların en büyük ulusal tarihi değerlerinden birini yitirirken seslerini çıkarmamalarını anlamıyorum.

Bir kenti kent yapan merkez garlarının (Sirkeci’de gidiyor) kaldırılmasını otel, fuar alanı veya müze haline getirilmesini akla izana aykırı bulunuyorum.

Haydarpaşa’nın İstanbul tanıtımlarında kullanılan bir süs objesi olmasından rahatsızlık duyuyorum.

Burası bizimdi, herkesindi artık olmayacak.

Hat neden kapatılıyor?

Haydarpaşa’ya gelen tepkiler 2’ye ayrılıyor. Büyük çoğunluk şaşkın, üzgün, hatta habersiz. Azınlıkta olanlar, yeterince okumadıklarını ve medyada yanlı haberlerden beslendikleri için “Ne olacak? Hızlı tren gelecek diye mi üzülüyorsun?” diye aklı sıra cinlik yapıyor. İyi de hızlı tren yapılmasın demiyoruz ki. Tabii ki yapılacak. Ancak bunu yaparken geleneksel demiryolu taşımacılığını neden yok ediyorsun?

Neden ve nasıl? Haydarpaşa Garı’ndaki 9 peronu iptal edip, Marmara’ya bağlanacak 2 hattın yettiğini iddia ediyorsun. İkinci bir sorunda şu:

Haydarpaşa-Eskişehir hattı kapatılmadan da pek ala hızlı tren çalışması yapılabilirdi. Adapazarı’na Gebze’ye giden başta öğrenci pek çok yolcu bu süreçte Karayolu’nu kullanmaya zorlanacak. Karda-kışta önlem.

Daha pahalı daha zahmetli ve her İstanbullu için ekstra yol külfeti demektir.

Hızlı ama aktarmalı olacak

Hızlı trenin daha pahalı ve zaman tasarrufuna rağmen, şehrin dışına gideceği için daha zahmetli olacağını da bizzat demiryolcular söylüyor. Mesela hızlı trende Adapazarı’nın içinden tren geçmeyecek. Arifiye’de inecek yolcular. Aynı şekilde Anadolu’dan İstanbul’a gelenler aktarmasız bir şekilde şehrin merkezine ulaşamayacak. Hep ek para demek bunlar. Daha pahalı ve zahmetli ulaşım demek. Hızlı tren gelsin. Hoşgelsin. Ama alternatifsiz olmasın. Beni tüpten geçirmeye mahkum etmesin! Afet arıza ve kaza hallerinde ne yapılacağı da bir zahmet kamuoyunun bilgisine sunulsun!

Ha bu sorulara tatminkar cevap verildikten sonra, gelin “Haydarpaşa Garı projeleri”ni tartışalım.

İstanbul karlar altında. Trafik felç ulaşımı neyle sağlayacaksınız? Ya da diyelim ki deprem oldu Adapazarı’na nasıl ulaşacaksınız?

Cevabını vermeyeyim. 2 buçuk yıl bekleyin. Hızlı tren gelsin. O zaman cevaplarız.