Üç yıl köylerine kadar sokulduğum, tek tek her kişisini yakından tanıdığım Hendeğin, sosyal ve sağlık durumunu ilmi bir metodla incelemek her zaman istediklerimin başında gelmiştir.

Üç yıl kafa bilgimin ışıklarını böyle zor bir konu üzerine çevirerek hakikatleri halkın içinden yakalayıp çıkarmaya çalıştım.

Bir bölgenin neşesi, zevki, güzelliği kadar ızdırapları, üzüntüleri, yaraları da tahlil edilmelidir.

Sağlık ve sıhhat kokan gül kırmızı renkler kadar hastalık işareti olan sarı soluk saman renkleri de beraber göreceğim.

Öyle ki, Tanrı’nın lütüfkar cömertliğine kavuşmuş olan bu güzel kasabada yarın yaşayacak ve çalışacak olanlara tecrübelerimizin ve düşüncelerimizin birer tohumunu bırakmış olalım.

Vaktinde emeği geçmiş arkadaşların bırakacağı bu tahlil ve tavsiyeleri onlar da kendi ölçü mihengine vurarak haklı bulurlarsa belki kıymetlendirirler.

Ve bugün hayal olan arzuları gerçekleştirmek imkanlarını temin ederler.

Uygun iklim şartları ve cömert tabiat

Hiçbir Hendekli hiçbir sebep ve vesile ile tabiata kızmaya, darılmaya hak kazanamaz.

Zira kasaba ve köylerinin serpildiği coğrafi arazi en güzel iklim şartları ile beslenir.

Sıcaklık ve soğukluk, rutubet nispetleri, rüzgarların istikameti, yağmurlar, uygun yumuşak bir iklimin hudutları içinde dolaşır.

Tabiat Hendeği her türlü iklim gazabından korur.

Ne bunaltıcı, ezici, yıpratıcı ve tropikal hastalıkları üretici sevimsiz bir yaz.

Ne de kan donduran, müzmin, hiddetli ve çatık kaşlı hain bir kış Hendeğe nadiren dahi müsafir olamaz.

Kısa, süslü, kokulu neşeli bir ilkbahar.

Bir türlü bitip gitmek istemeyen nazlı, uzun, ılık karakterli ver namuslu bir sonbahar.

Devamı yarın..