Yenigün Gazetesi

“Gülce” Makale Yazısı

24 Ocak 2011

Ameliyat masasında ölen Milli Eğitim Bakanı

1 Ocak 1929 Salı günü ameliyat masasında ölen Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, kısa süren (20.12.1925) (4 yıl 11 ay) bakanlığı döneminde çok önemli milli eğitim ile ilgili 23 yasanın çıkarılıp, yürürlüğe konulmasını sağlamıştır.

Atatürk, “Çok ağır hasta. Kurtuluş umudu yok.” Haberini aldığında gözlerinden yaş akmış,

-Kurtarmalıyız. Kurtulmalı. Çok değerli devlet adamıdır” demişlerdir.

Milli mücadele yıllarında kafası ile, kalemi ile, yüreği ile çok önemli hizmetler vermişlerdir.

Rahmetli Atatürk önce adalet, sonra İmar İskan Bakanlığı’na gitmişlerdi.

Daha sonra 20.12.1925’te Cumhuriyet’in üçüncü milli Eğitim Bakanlığı’na getirmişlerdir.

Köy çocukları okumalı, Köy Ens. fikri söylenir olmuştur.

Sağlığı izin verseydi çok daha büyük, önemli hizmetleri mutlaka olacak. Kader bu, ölüm bu. Ne diyebiliriz. Ölümünün 82. yılında rahmetle anıyoruz. Ne acı gerçek işgal görmüş Sakarya’da adını taşıyan bir okul yok. Neden?

En kısa zamanda rahmetliye yakışır bir lise veya dengi okula “Mustafa Necati” adı verilir.

Mustafa Necati’ye Atatürk’ün 1 Mart 1922 tarihli örneğini, T.B.M.M. Başkanı Mustafa Kemalpaşa imzası ile olduğu gibi aşağıda sunuyorum.

Ayrıca “Aziz Türk Öğretmeni!” başlıklı kısa yazısını sunuyorum.

Ve bir de yazılan şiiri sunuyorum. Ve her zaman olduğu gibi bir kez daha rahmetle, minnetle anıyorum.

Necati’nin Atatürk’ten aldığı bir direktif

Takip etmek zorunda bulunduğumuz eğitim siyasasının esas hatları, bu memleketin asıl sahibi ve sosyal topluluğumuzun esas unsuru bulunan ve bugüne kadar eğitim ışığından yoksun bırakılan köylüdeki bilgisizliği gidermektedir.

Efendiler, bu hedefe varmak eğitim tarihimizde kutsal bir aşama olacaktır. Bir yandan bilgisizliği giderirken, bir taraftan da memleket çocuklarını toplumsal ve ekonomsal hayatta eylemli etkin ve yararlı kılabilmek için gereken temel bilgiyi, uygulamalı bir şekilde vermek yolu eğitimimizde esas alınmalıdır.

1/Mart/1922

T.B.M.M. Başkanı

Mustafa KEMALPAŞA

AZİZ TÜRK ÖÐRETMENİ!

Sevgi ve mutluluğundan topluma her zaman bir şeyler veren; her hayat hareketinde ve her yenilik hamlesinde ön safta bulunan; milletimizin arasında çalışmanın verdiği zevk ve heyecanı çalışmalarının en büyük ödülü saymaktayım.

Mustafa Necati

(1894-1929)

Anasının yurdu Elbistaneli

Babası da kökten bir Darendeli

Yurdumun yiğidi İzmir’in gülü

Bağımsızlık savaşına girdi O.

***

Saldırganın karşısında dayandı.

Ege halkı Necati’yle uyandı.

Kuruluşta alkanlara boyandı

Komutandı çetin savaş verdi O.

***

Hukukta okudu hakkı bilirdi

Koşar koşar okullara gelirdi

Müdür oldu eğitimde belirdi

Hepimize birlik olun derdi O.

Saldırganlar, sömürgenler vuruldu.

Yurdumuz kurtuldu Devlet kuruldu.

İçte, dışta dalgalanma duruldu.

Ata başta muradına erdi O.

***

Adalet Bakanı olmuştu ilk kez.

İmar Bakanı da oldu tezden tez

Eğitime yönelikti öz be öz

Başımızda büyük hizmet verdi O.

***

Okulları ‘Tevhid’ etti topladı.

Devrimleri her tarafı kapladı.

Arapça’ya hançerini sapladı.

Önümüze bir ALFABE serdi O.

***

Ulus okulları sardı her yanı,

Bir yerde okuttu bayı bayanı

Desteklerdi devrimlere uyanı

Yobazlıktan büyük hesap sordu O.

***

Açtırmıştı köy ve şehir Yatı’yı

Kendine örnek aldı batıyı

Gazi Eğitim’de kurdu çatıyı

Bakanlığın örgütünü ördü O.

***

Köyden yana çevirmişti başını

Ona göre seçti arkadaşını

Sorarsanız otuz dörttü yaşını

Ölmeden de öldüğünü gördü O.

***

Emiralim bırakmam der peşini

Aramızdan çıkarırız eşini

Karşı cephelerin üç dört beşini

Yardık çünkü aramızda vardı O.

Tekrar buluşmak dileğiyle… Sevgiler, saygılar…