Sakarya'nın Sinema Tarihi: Geçmişten Günümüze Bir Yolculuk

Adapazarı, tarih boyunca kültürel ve sosyal yaşamın canlı olduğu bir şehirdi. Bu canlılığın önemli bir parçası da sinemaydı. Adapazarı’nın sinema tarihi, 1920’li yılların başında sessiz filmlerle başladı, 1930’lu yıllarda sesli filmlerle gelişti ve 1960’lı yıllarda altın çağını yaşadı. Ancak, televizyonun yaygınlaşmasıyla birlikte sinema sektörü düşüşe geçti ve günümüze kadar inişli çıkışlı bir süreç izledi.

Adapazarı’nda ilk sinema, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kömürpazarı’nda “Asri” adıyla açıldı. Başlangıçta sessiz filmlerin gösterildiği Asri Sineması’nda, 1932 yılından itibaren sesli filmler de gösterilmeye başlandı. Bu dönemde sinemada gösterilen bazı filmler şunlardı: “Bir Millet Uyanıyor”, “İstanbul Sokakları” ve “Karım Beni Aldatırsa”.

Hürrem Erman, 1913 yılında Selanik’te doğdu ve sinema sektöründe önemli bir iz bırakan bir şahsiyetti. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdikten sonra 1936 yılında Adapazarı’nda Kömürpazarı semtinde 500 kişilik Erman Sineması’nı faaliyete geçirerek bölgenin sinema hayatına katkıda bulundu. Bu sinema, Adapazarlıların büyük ilgisini topladı ve yerel kültürün bir parçası haline geldi. Ancak, 1943 yılında meydana gelen deprem sonucu sinema yıkıldı. 1946 yılına geldiğinde ise Erman Kardeşler ismi altında bir film yapım şirketi kurdu. Yapımcılığını üstlendiği ilk film “Damga” isimli filmdi. Filmin başrolü Sezer Sezin ile evlenen Hürrem Erman’ın yapımcılığını son üstlendiği film ise 1982 yapımı “Hasret Sancısı” filmiydi.

Hürrem Erman, 1950 yılında Türk sinemasına önemli bir katkıda bulunarak sinema yapımcılığına adım attı. Kendisi, 1984 yılına kadar “Vurun Kahpeye”, “Lüküs Hayat”, “Ala Geyik”, “Gelin”, “Düğün” ve “Diyet” gibi 74 filmi Türk sinemasına kazandırdı. Bu dönemde mevcut olan sinema salonları, yerel kültürel etkinliklerin önemli merkezleri haline geldi. Özellikle Saray Sineması Hürrem Erman’ın bıraktığı mirasın bir parçası olarak değerlendirildi. Bu sinema 1991 yılında günümüzde faaliyet gösteren Erman Han’ın kurulması amacıyla yıkıldı.

1950’li ve 1960’lı yıllar, Sakarya’da sinemanın bir altın çağı olarak belirdi. 1960 yılında 95 filmin yapılmasıyla başlayan bu süreç, 1972 yılında 298 filme kadar ulaşarak pek çok filmin izleyiciyle buluşmasına olanak sağladı. Bu yıllarda şehirde açılan sinema salonları, yalnızca film izleme yeri değil aynı zamanda sosyal buluşma mekanları haline geldi. Sakarya’da gösterilen filmler Türk sinemasının klasik yapılarıyla dünya sinemasının önemli eserlerini kapsayarak halkın kültürel gelişimine katkıda bulundu.

Lütfi Akad’ın sinema yönetmenliğinde ilk deneyimi Hürrem Erman’ın yapımcılığı Seyfi Havaeri yönetmenliğindeki “Damga” filmiyle gerçekleşti. Seyfi Havaeri’nin filmi bitirmeden ayrılmasıyla kalan son iki sahneyi çeken Akad için bu filmle birlikte yönetmenlik serüveni de başladı. Lale Film’den ayrıldıktan sonra Erman Film’de müdür olarak çalışmaya başlayan Akad’ın yönettiği ilk film, Sakarya’da çekilmiş olan Halide Edip Adıvar’ın romanından uyarlanan “Vurun Kahpeye” isimli film oldu. Erman Film’de çalışırken Hürrem Erman’ın isteğiyle romanı okuyan İbrahim Sepil ile kitabın filme uyarlanması için sinopsisini yazan Akad, filmi yöneteceğini bilmeden film hakkında çalışmalar yaptı. Yapımcı Hürrem Erman ve oyuncu Sezer Sezin’in ısrar ve teşvikleriyle teklifi kabul eden Akad, filmin senaryosunu yazdı ve plan resimli olarak sahneleri tasarladı. Film, ülkenin işgal altında olduğu Kurtuluş Savaşı dönemini konu ediniyordu.

Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Lütfi Akad, 1946 yılında yapım yönetmenliğini üstlendiği “Unutulan Sır/Domaniç Yolcusu” adlı filmin çekimleri sırasında bulunduğu Adapazarı’nda Çark’ı günlüklerinde şöyle aktardı: “Dış çekimler ‘Çark’ denilen yerde ve yöresinde yapılacaktı. Bol ağaçlıklı çevre gerçekten güzeldi. Sapanca gölünden kaynaklanan bir su beş metre çapında bir çarkı döndürüyor, onun çalıştırdığı bir pompayla kasabaya basınçlı su veriliyordu. İlerde, suyun geldiği batı tarafında, kıyısında ‘İmren’ adlı bir kır lokantası vardı. İşleticisi Nuri Beyle hemen anlaştım. İsteklerimizi bir gün önce bildirmek şartı ile öğle yemeklerimizi orada yiyecektik. Çark yerine gittiğimizde Kriton İlyadis duygulandı; kasabaya su veren bu düzeni babası yapmıştı. Adapazarı’nda İlya ustayı hatırlayanlar vardı hâlâ. İlyadisler köklü bir Anadolu ailesinden idiler. Baba İlyadis çekirdekten yetişmiş bir mühendisti, birçok şehir ve kasabada değirmenler, su ve türbin düzenleri kurmuştu.”

Sakarya’da Çekilen Filmler

Sakarya, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla birçok filme ev sahipliği yapmış bir şehirdir. İşte Sakarya’da çekilen bazı önemli filmler ve bu filmlerle ilgili bilgiler:

Vurun Kahpeye (1949)

Lütfi Akad yönetmenliğinde çekilen Vurun Kahpeye Sakarya’da çekilen en önemli filmlerden biridir. Halide Edip Adıvar’ın romanından uyarlanan film, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’nun küçük bir yerleşim yerinde geçen film, Aliye adlı, İstanbul’dan gelen ve savaştan sonra kurulacak Cumhuriyet değerleri uğruna mücadele veren öğretmenin merkezinde ilerler. Kuvayi Milliyeciler ile işgalci kuvvetler ve onlarla iş birliği yapan din adamı ve tüccarlar arasındaki mücadelenin anlatıldığı film, ulusal bir kimlik inşası mücadelesinin kodlarını büyük oranda bünyesinde barındırır. Kurtuluş Savaşı sırasında toplumda meydana geldiği ileri sürülen ayrım, stereotipik bir şekilde üzeri kalın çizgilerle çizilerek sunulur. Film, işgalci güçlere karşı mücadele eden idealist bir öğretmen olan Aliye’nin etrafında şekillenir. “Vurun Kahpeye”, Kurtuluş Savaşı’nın toplumsal etkilerini ve ulusal kimlik inşa sürecini başarılı bir şekilde yansıtır.

Öğretmen (1984)

Kemal Sunal ve Selma Sonat’ın başrollerini paylaştığı “Öğretmen” filmi, İstanbul ve Sapanca arasında çekilmiştir. Film, idealist bir öğretmenin Anadolu’daki bir köyde yaşadığı zorlukları ve öğrencileriyle kurduğu bağı anlatır. “Öğretmen”, Türk sinemasının klasiklerinden biri olarak kabul edilir.

Milyarder (1986)

Sakarya’da çekilen bir diğer film olan Milyarder (1986), Kartal Tibet tarafından yönetilen bir komedi dram filmidir. Film, 1980’li yıllarda milli piyangodan yüksek ikramiye kazanan insanların kendilerini gizleme yöntemlerinden esinlenerek yapılmıştır. Filmin yapımı için ilk adımlar, 1985 yılının Şubat ayında atılmıştır. Adapazarı, Körfez ve Sapanca, İstanbul’a yakın olmaları nedeniyle potansiyel mekanlar arasında yer alıyordu. Çevrenin uygunluğu ve Sapanca Belediyesi’nin film yapım ekibi ile yakın ilişkiler kurması neticesinde Sapanca tercih edilmiştir.

Sapanca Belediyesi, film ekibi ve oyuncular için özel bir tesis ayarladıktan sonra, 1985 Mayıs ayında çekimlere başlanmıştır. Çekimler genellikle öğleden sonra başlamakta, bazı sahneler ise gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etmiştir. Oyuncuların bir kısmı İstanbul’a, diğerleri ise Adapazarı’na evlerine veya akrabalarının yanına trenle gittiğinden, birçok sahne gecikmeli olarak çekilmiştir. Sapanca Tren İstasyonu’nun lojmanı, film süresince yaklaşık 20 gün boyunca film ekibine tahsis edilmiştir. İstasyonda çalışan gerçek istasyon şefi yıllık izne ayrılmış ve onun yerine lojmanda kalmayan bir memur görevlendirilmiştir. Filmde, gerçek istasyon şefine ait eşyalar kullanılmış ve mümkün olduğunca doğal bir atmosfer yaratılmasına özen gösterilmiştir. Filmde Şener Şen, Adile Naşit, Münir Özkul gibi Yeşilçam’ın ünlü isimleri rol almıştır.

O.H.A. : Oflu Hoca'yı Aramak (2014)

Levent Soyarslan’ın yönettiği “O.H.A.: Oflu Hoca’yı Aramak”, 1990’lı yılların şehir efsanesi olan Küfürbaz Oflu Hoca hakkında belgesel yapmak isteyen bir grup gencin hikayesini anlatır. Filmin çekimleri Rize, Gümüşhane, Artvin, Trabzon, Sapanca, İstanbul ve Sofya’da gerçekleştirilmiştir. Sapanca’daki çekimler, filmin Karadeniz atmosferini yansıtmasına yardımcı olmuştur.

Diğer Filmler

Bu filmlerin yanı sıra, Sakarya’da “Gözleri Ömre Bedel” (1964) gibi başka filmler de çekilmiştir. Ayrıca, “Pes Etmek Yok Belgeseli” (2015), “Sapanca Gölü Belgeseli” (2016) ve “Üç İstasyon Bir Ömür Belgeseli” (2017) gibi belgesel filmler de Sakarya’nın doğal ve kültürel güzelliklerini yansıtmaktadır.

KAYNAKÇA

Atilla Dorsay. 100 Yılın Yönetmeni. 3.Basım. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2000.
Alim Şerif Onaran. Sessiz sinema Tarihi. Ankara: Kitle Yayınları, 1994
Alim Şerif Onaran. Sinemaya Giriş. 2. Basım. İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları, 1999.
Fahri Tuna, Adapazarı Yazıları, İstanbul, Değişim Yayınları, 2007.
Hale Künüçen ve Şükrü Künüçen, “Sinemanın Türkiye’ye girişi ve ilk yılları.” Türkler Ansiklopedisi, Cilt:15, 2002.
Kurtuluş Kayalı. “Yönetmenler Çerçevesinde Türk Sineması”, Ayyıldız Yayınları, 1994,Ankara.
Lütfi Akad. Işıkla Karanlık Arasında, İş Bankası Kültür Yayınları, 2004.
Rıza Kıraç. Hürrem Erman: İzlenmemiş bir Yeşilçam Filmi. Vol. 122. Can Yayınları, 2008.
Seçil Büker. Sinema Dili Üzerine Yazılar. Ankara: Dost Yayınları, 1985.