Yenigün Gazetesi
Erkal Etçioğlu
Rektörlük Seçimi Üzerine
Sakarya Üniversitesi’nin yeni rektörünü belirleyecek sürecin ilk etabı tamamlandı. Adaylar üniversite öğretim üyelerinin oyları ile sıralandılar.Bundan sonraki etap da YÖK’ün adaylarla olan mülakatları olacak.Bu görüşmelerin sonunda YÖK kendi kriterlerine göre sıralamayı değerlendirip kendi teklifini Sayın Cumhurbaşkanına sunacak.Şüphesiz son karar Cumhurbaşkanının olacaktır.
Bu noktanın bir özelliği var. Sayın Cumhurbaşkanı Sakarya Üniversitesinin geçmişinde kurucu akademisyenler arasında yer alan ve adayları yakından tanıyan bir konumda bulunuyorlar.En doğru tercihi yapacağından herkesin emin olması gerekir.
İlk etap seçimlerinin analizinde ben ilginç sonuçlar olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birincisi alınan oyların değerlendirilmesinde ortaya çıkıyor. Bu seçimlerin taraflarının elbette kendilerine göre yorumlarının olması çok normal.Ancak konuyu ters açılardan da değerlendirmek gerekir.
Yapılan oylamanın bence iki galibi bulunuyor. En çok oyu alan mevcut rektör yardımcısı Prof.Dr.Muzaffer Elmas ve ikinci sıradaki aday Prof.Dr.Harun Taşkın bu seçimin bence galipleridirler.Dolayısı ile diğer adayların bana göre fazla şansları bulunmuyor.Çünkü oy oranlarına bakarsanız akademisyenlerin eğilimleri bu yönde.
Seçimleri bir başka açıdan da yorumlamak mümkündür. Üniversitenin yıllardan beri süre gelen “ yönetim tarzına ve kökleşmiş yöneticilerine olan güven” unsuru öne çıkarılırsa o zaman akademisyenlerin üçte iki çoğunluğunun artık üniversitede “değişim” istediğini görebilirsiniz. Aslında taktik çalışmalarla üniversitedeki “muhalefet eğilimi” çıkarılan zayıf adaylarla parçalanmasa idi seçimlerin sonuçları çok başka şekilde oluşacaktı.
İşte bu noktada eski yönetimi temsil ettiği düşünülen adayların işinin YÖK te çok zor olacağı aşikârdır. Üstelik bu yönetim dönemini yıpratacak çok sayıda olay ve belge YÖK deki değerlendirmelerde dikkate alınabilir. Bu durum bazı adaylar için bir dezavantaj gibi gözüküyor.
İşin bir de Ankara cephesi var. Halen siyaset yapmakta olan bazı Sakarya Üniversitesi kaynaklı siyasilerin seçimlere müdahale etme arzuları da bu seçimlerde geri tepmiş bulunuyor. Yani seçimler demokratik bir ortamda ve özgürce gerçekleşmiştir. Bu durum diğer üniversitelerde meydana gelen gerginlikler ve kavgalarla karşılaştırıldığında Sakarya Üniversitesinin kalite farkı kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Sonuçta Türkiye’de iyi veya kötü değişim devam ediyor. Zannedersem Sakarya Üniversitesi de bu değişimden payını alacak gibi gözüküyor. İnşallah şehrimizde bu değişimden yararlanabilir.