Yenigün Gazetesi
“Özgürce” Makale Yazısı
13 Ağustos 2003
Sakarya Yenigün'de bininci yazım!
01 Temmuz 2000 günkü Sakarya Yenigün Gazetesi’nde “Neden Sakarya Yenigün başlıklı ilk yazım yayımlandı. O günden bugüne tam bininci yazı ile bugün okurlanmın önüne çıkıyorum.
Evet, bin değişik konuyu ele almış, önerilerde bulurimuşum. Yorumlarım olmuş, beğendikleriniz, gönülden alkışladıklarınız olmuş. Ama beğenmediğiniz de elbette olmuştur. Insanoğlu çok değişik görüşlere sahip olma zorundadır. İsteği dışında da hatalı yorumlarda, değerlendirmelerde bulunabilir. Hoşgörülü olmamız gerek.
Sakarya Yenigün’de bininci yazım. Dosyalarıma, numaralanma göre doğru. Ama 1946 Temmuz 12. sayı “Arifiye Köy Enstitüsü Kültür ve Edebiyat kolunca ayda bir” yayımlanan Köycüler in 2nci sayfasında ilk okur eline sunulan “Osman Dede” başlıklı yazımdan sonrasını gözlerimin önüne getirecek olursam yerelde, ulusalda, gazete, edebiyat ve öğretmen meslek dergilerinde cikan yazılarımın tümü ONBİNİN ÜSTÜNDE’dir. Evet, altında “Abdullah Çelik” diye yazan yazıların toplamı ONBİNİN ÜSTÜNDEDİR.
Yazarlığa yerel gazetelerde başlamadım. 01 Mayıs 1947 tarihini taşır ilk okul dışında yazıma yer veren Halkevlerinin Ankara’da ayda bir yaymladığı Ülkü Dergisi’nin. 14 Temmuz 1947 tarini taşır İstanbul’da yayımlanan, büyük, ünlü yazar Hüseyin, Cahit Yalçın’ın gazetesi Tanin’in “Atam’a mektup” başlıklı yazım çıktığında. Bu yazılarım yayımlandığında “Ögretmenim” diyen öğrencim yoktu. Ben “Öğretmenim” diyordum ayrılmak üzere olduğum çok değerli öğretmenlerime…
Ardından köy öğretmenliğim başladı. Merkezde okul müdürlüğüm oldu, Haksızca sürüldüğüm yargı kararlan ile aynı görevlere, yerlere atanmamla sabit. Hep şükretmişimdir… Kötülük edenlere de İyiliklerim olmuştur.
Kötü kişilerle, süper ahlaksız kişilerle karşılaştım zamani zaman. Kişisel en küçuk zararlarım olmamış, üstelik çok İyilik ettiğim kişiler uğraşmışlardır benimle. Yüzüme hep gülerek kıskançlıktan kötülük etmişlerdir bana.
Bazen çok zavallılarla. Köy Enstitülerinin amaçlarını bilmekten yoksun, ora çıkışlı olmamdan, gerçekten akıl dışı başarılı hizmetler vermemden rahatsız olmuşlardır… O günlerin gazeteleri;
“Erenler Köyü’nün tek öğretmeni Abdullah Çelik Türk er ve subayının kahramanlığı ile ilgili köyünde Kore kahramanlarının resim sergisini açtı. Çok geniş ilgi gördü” diyordu. Yerelde gazete yoktu. İstanbul-Ankara gazeteleri yazıyordu.
İstanbul-Ankara gazetelerinin Adapazarı belgeli muhabirliklerini yapıyordum. Saklıyordum. Yassıada duruşmalarını yaz tatili boyunca Ankara’nın en çok satan Ulus Gazetesi’nin temsilcisi olarak izledim. Dev gazetecilerle, Yaşar Kemal’le, Metin Toker’le, Kurtul Altuğ’la… Ve daha bilmem kimlerle oralarda tanıştım…
Adapazarı Akşam Haberleri çıkmaya başladı 07 Aralık 1951’de. “Öğretmen Gözü ile” köşemde yazmaya başladım. İzmit’te yayımlanan üç yıla yakından yazı yazdığım Türkyolu Gazetesi’nde de yazmaya devam ediyordum. En zevkli yazarlığım o yıllarda oldu. Ama yedek subayken yazdığım daha korkusuz, yazı yaşamımı hiç unutamıyorum. 1955- 56 larda hem İstanbul’da Dünya’da haftada bir Anadolu Notları’nı, hem Ankara’da Ulus’ta canım istediğinde yazıyordum. Yayımlanıyordu. Subaylar arasında büyük ilgi görüyordu Erzurum’da. Tabur emir subaylığı yapıyordum Erzurum’da. Cevdet Sunay’dı kolordu komutanımız. Hıfzı Tümer’di Alay Komutanımız. Hilmi Kerse idi Tabur Komutanımız. Örnek insanlardı. Örnek komutanlardı. Unutabilmeme olanak yok. Ahhh, bir karşılaşabilsem. Ölenlerini rahmetle anıyorum. Sağlarına, sağlıklı pek çok yıllar diliyorum. Anılar, askerlik anıları çok güzel…
Yazarlık aslında iyidir zaman zaman sıkıntılı anları olmuyor değil. Ama katlanmak gerek, zevkli yönleri pek çok. Önerilerde bulunucu, uyarıcı yazılar yazan kişi olarak üst düzey bazı kamu görevlilerine içtenlikle teşekkür ederim. En çok teşekkürüm Vali Sayın Mustafa Cahit Kıraç’adır. İşte son önerim ve Kıraç’la Ersoy’un bilinçli yaklaşımı ile gerçekleşen dileğim. CUMHURİYET LİSESİ.
Yıllardır yazıyorum. Ilgilenen olmadı.
06.06.2002 günü bu köşede yazmıştım bir kez daha. “CUMHURİYET LİSESİ OLMALI. CUMHURİYET İLKÖĞRETİM OKULU” diye. Nedenlerini, gerekçelerimi açık açık yazmıştım. Bilinçli iki iki ilgili, ilg yetkili, kamu görevlisi durumu müfettişlercé inceletmişler. Haklılığım ortaya çıkmış. Bakanlığa önerilmiş. Uygun görulmüş. Çok iyi memleket çocukları yetiştirsin. Cumhuriyet Lisesi. En büyük dileğim bu. Çevre bu değişikliği çok olumlu karşıladı.
Sakarya ilinin kurulmasında az yazı yazmadım İstanbul’un değişik gazetelerinde. 1949’da yayıma başlayan İsviçre’de yaşayan Habib Edip Törehan’ın Yeni İstanbul Gazetesi’nde, Siirt Milletvekili Ethem İzzet Benice’nin Sontelgraf Gazetesi’nde….
Çok şükrediyorum halime. Kendimden çok memnunum. Çok genç yaştan itibaren topluma hizmetle yükümlü olduğum bilinci içinde bireysel ve toplumsal hizmetlerde bulunmuşum. Tüm güçlükleri aşarak. Alnım açık, başım dik kalarak.
Yazarlıkta, öğretmen ve yöneticilikte destek verenlerden ölenlerini rahmetle anıyorum. Yaşamda olanlara sağlıklı pek çok yıllar görmelerini diliyorum. İkibininci yazımla da buluşmak can ü gönülden, içtenlikle dileğimdir.
Sezar’ın hakkını Sezar’a vermiş olmak için Necdet Güngörsün için birşey yazacaktım. Gerçeği herkes görüyor diye vazgeçtim.
Yarın tekrar buluşmak dileğiyle.