Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

10 Ekim 2006

Sakarya Üniversitesi'nde Rektör seçimi bugün

Bugün Sakarya Üniversitesi’nde rektör seçimi var. “Dört yıldır gerçekten çok başarılı hizmetler veren Prof. Dr Mehmet Durman’ın rakipsiz seçime girmesi gerekirdi. Öylesine başarılıydı” diyesimiz geliyor. Ama ne akıldışı uygulama; altı aday olmadan seçim yapılamıyormuş. Evet, zorunlu gösterilmesi gerekiyormuş altı aday. Son aldığımız bilgilere göre ikisi açıklandı. Herhalde bugün seçim başlamadan dört isim daha bulunacak, seçimlere öyle gidilecek.

 “Hayırlısı olsun”

Prof. Dr. Mehmet Durman’ın büyük bir fark ile tekrar, bir yıllığına daha seçileceğine yürekten inanıyoruz. Durman Sakarya Üniversitesi’nin adını sadece Türkiye’ye değil dünyada bile saygıyla, övgüyle anılmasına neden olmuştur Yürekten kutlamak gerek.

Bir dört yıl daha Rektörlük yaptıktan sonra bir daha Rektör olamaması acı gerçeği var. Bir-iki dönem sonra deneyimlerinden faydalanılması için tekrar Rektör olunabilmeli. Genç yaşta Rektör oldu. Sekiz yılla rektörlük hakkını kullandı. Sonra İsmail Çallı gibi başarılı bir Rektör gibi Rektörlük yolları kapanıyor. Hiç de doğru bulmuyorum. Bilmiyorum özel üniversitelere geçince olunabiliyor mu? Sakarya çok yakında ikinci özel üniversiteye kavuşuyor. Girişimcileri candan kutluyorum. Başarılar diliyorum.

DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

1923 yılında İsviçre’nin Cenevre şehrinde dünya çocuklan için ülkemizin de kabul ettiği “Çocuk Hakları Sözleşmesi” hazırlanmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 20 Ekim 1953 tarihinde bir karar alarak, 20 Ekim gününü “Dünya Çocuk Günü” ilan etmiştir. Bu kararla 1954 yılından beri her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü, “Dünya Çocuk Günü” olarak üye bütün ülkelerde kutlanmaktadır.

Daha sonra Birleşmiş Milletler, 1979 yılında, çocukların haklarını teminat altına almak amacıyla bir bildirge hazırlamıştır. Bu bildirge ile 1979 yılında da “Çocuk Yılı” ilan etmişlerdir. Ülkemizin de üye bulunduğu Birleşmiş Milletlerin bir alt teşkilatı olan ve kısa adı UNICEF olan Dünya Çocuklarına Yardım Teşkilatı, başta üçüncü dünya ülkeleri ve bütün dünya çocuklarının ve gençlerinin eğitimi, bakımı, beslenmesini ve hakları ile ilgili faaliyetler göstermektedir.

Çocuklar bir milletin geleceği olmak bakımından çok önemlidirler. Geleceği düşünen bir toplum çocuk ve gençlerine iyi şekilde imkanlar hazırlamalıdır. Ülkelerin genç insanlarına yaptıkları yatırımlar, en iyi şekilde o toplumun güveni olarak geri döner.

Bilgi ve teknolojinin zirveye ulaştığı çağımızda çocuklarımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılamaya çalışarak, onları topluma yararlı insanlar olarak yetiştirmeye gayret etmeliyiz Bu bizim hem dini hem de milli bir görevimizdir.

TERAVİH NAMAZI

“Teravih”, dinlenmek için oturmak ve dinlenmek manasına gelmektedir. Bu isimle kılınan namazın dört rekatında bir dinlenmek adet olduğu için ona teravih denilmiştir. Hadis ve fıkıh

kitaplarında bu namaz “Ramazan gecesi” namazı adıyla anılmaktadır.

Teravih namazı, Ramazan gecelerine mahsus nafile bir ibadettir. Hz. Peygamber bu namazı bazen mescitle, bazen de evinde kılmış; Allah rızası için kılan müminlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağı müjdesini vererek, ümmetine de kılmasını tavsiye etmiştir. Erkek ve kadın Müslümanlar için sünnet olan Teravih namazının rekat sayısı sınırlanmamış, kılanların imkan ve isteklerine bırakılmıştır.

Başlangıçta müminlerin, kimi tek başına, bazıları küçük cemaatler halinde bu namazı, sekiz, yirmi, yirmi üç, otuz altı, otuz dokuz rekat olarak kıldıkları bilinmektedir.

Hz Ömer’in hilafeti döneminde bu namaz, mescitte cemaatle yirmi rekat olarak kılınmaya başlanmıştır. Günümüze kadar İslam dünyasında daha çok bu rakama riayet edilmiştir.

Teravih namazı, iki rekatta bir selam verilerek kılınsa,  akşam namazının iki rekat sünneti gibi, dört rekatta bir selam verilerek kılınırsa yatsı namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Başlangıçta her rekat başlarında “Sübhaneke” ve “Besmel” her oturuşta “Tahiyyat ve Allahümme salli- Allahümme barik” duaları okunur.

Yarın tekrar buluşmak dileğiyle…