Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

16 Mayıs 2006

Yerel gazete yazarları, yerel gazeteleri okumuyor

Bir acı gerçeğe değineceğim. Yerel yerel gazetelerin yazarları-çizerleri, köşe yazarları, başyazarları yerel gazeteleri okumuyorlar.

Oysa ben “Okurlar, okuyorlar, okuyacaklar destek verecekler umudunu hep taşıdım. Hiç yitirmedim Deneyimlerim nedeniyle bazı girişimlerim olmuştur. Yenilikler getirmişimdir. Destek vereni görmedim. Destek vermeyenler oldu. Ama ben sonuç aldım, Hem çok olumlu basın için son çok gelir arttırıcı gider azaltıcı sonuç aldım.

Yerel ve ulusal basına bakınız. Yazılanının sonuna telefon numarası ile yazının yayımlandığı tarihini ilk koyan benimdir. Benden önce tarih ve telefon koyan varsa getirin, gösterin bana. Özür dileyeceğim.

Yıllar önce ilk kez yazımın sonuna tarihle telefon koyduğum zaman olumlu görmeyenler, destek vermeyenler sonra telefon numarasını, internetlerini verir oldular. Tarihlerini de benim gibi yazının sonuna koyar oldular. Elbette çok iyi ettiler, çok sevindirdiler beni. Sağ olsunlar.

Bir akıl dışı uygulama vardı. PTT’ye isyan edesim geliyordu. Yıllardır bu akıl dışı uygulamaya son verilmesini yazdım, durdum. Yeri geldi konuşmalar yaptım. İlgili veya yetkilileri uyarmak istedim. İkili üçlü görüşmeler yaptım. PTT’nin Gar binasına getirilmesi için az yazı yazmadım. Etkili olamadım. Bir dini bayramlaşmada öğretmenevine Vali Cahit Kıraç, altı milletvekilimiz olduğu halde bir okurumun uyarısı üzerine konuşma yaptım. İlgi gördü. Sayın Kıraç ve Şaban Dişli söz verdiler. Sözlerini tuttular, gereğini yaptılar. İndirimli gazete postalama işinin de halledileceği sözünü vermişlerdi…

Bir yerel gazete 250 bin TL’ye gidiyordu. Önerim doğrultusundaki çabalarım sonunda 15 Nisan 2005 günü PTT’nin ilgililerince gazetelere çekilen faksla çok bilinçli, çok yerinde alınan bir kararla 50 grama kadar 10 kuruş, 10 grama kadar 15 kuruş, 20 grama kadar 20 kuruş oldu. Bugün dört yerel gazeteyi bir dostunuza, abonenize gönderecek olursanız 20 Kuruş, eski deyimle 200 bin lira ödemek zorundasınız. Dört değişik tarihli gazeteyi yurtiçine gönderirken 20 kuruş, yurtdışına gönderirken 2 YTL ödüyorum. Türk basınına tek başıma uğraşmamla oldu. çok akıllı gazete eğitiminin gazete okumanın faydalarını bilen insanlarımızın ilgileriyle, destekleriyle oldu. İçtenlikle teşekkür ediyorum.

Son bir yerel basına büyük hizmette daha bulunmak istedim. Yazarken, yazıp gazeteye verirken yerel gazetelerin yazarlarının beni destekleyeceklerini sandım. Bir teki bile konu edip bir şeyler yazmadı. Oysa önerim Türkiye genelinde uygulanmalıydı. Yerel basını resmi ilana muhtaçlıktan kurtarırdı. Yerel gazeteler daha çok okunurdu. Öğrencilere gazete okuma kültürü verilmiş olurdu. Önerimi benimseyen, öğrencilerine gazete aldıran öğretmenler var. Teşekkür ediyorum.

Önerim Vali ve Milli Eğitim Sakarya Müdürlüğü’nce benimsenip uygulamaya konsaydı, her sınıfa her gün bir yerel gazete girecekti. Gün boyu öğrencilerce okunacak. Akşam eve giderken o gün sıra kendisinde olup gazete alan gazeteyi eve götürecek. Evlerde de böylece gazete okunacaktır. Her sınıfa bir yerel gazete girmekle büyük ölçüde sayıda gazete satışı artacaktı. Gerçekten çok iyi olacaktı.

Yirminin üstünde yazımı okuyup gereğini yapan öğretmenler, müdürler, yöneticiler oldu. Valilik, Milli Eğitim Müdürlüğü, yerel gazeteler konuyu ele alsalar öğrencilere gazete okuma kültürü verilir. Evlere gazete girmiş olur. 25 kuruş nedir Allah aşkına. Fakiri-fukarası en ucuzu 1.5 YTL, en pahalısı dört YTL sigaraya veriyor.  Fosur fosur kendine, herkese zarar vererek içiyorlar. Çok yazık değil mi?

Yerel yazarlar önerimi benimseyip bir şeyler yazsalardı çok iyi olurdu. Yapmasınlar, ben önerimi sürekli tekrarlayacağım,  benimseteceğim. Böyle bir uygulamayla yerel ve Türk basınına da bir büyük hizmetim olacaktır.

BİRİKİMİNİ EĞİTİME HARCADI

Emine Özgüler Gürsu adlı yardımsever yurttaş 25 yıl boyunca yaptığı öğretmenlikten elde ettiği birikimini yine eğitime harcadı. 5 bin 707 metrekare arsasını ve arsa üzerine yapılacak ilköğretim okulunda kullanılmak üzere 34.054.50 YTL nakit parayı Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışlayan Gürsu, “Öğrencilerimi öğretmen olarak karşımda görmek istiyorum. Çocukları çok sevdiğim için eğitimden kazandığımı yine eğitime harcamak istedim. Ne mutlu bana” dedi.

Yarın tekrar buluşmak dileğiyle…