Yenigün Gazetesi

“Özgürce” Makale Yazısı

22 Haziran 2016

Gazetecilik okulu mezunu değilim ama...

Soranlar çok oluyor: “Gazetecilik okulundan mı mezunsun?” “Hayır” diyorum, hayır, Beş yıl okudum. 5 yıl da Arifiye Köy Enstitüsü’nde okudum. 1947 ‘de öğretmen oldum. 1947-1948 öğretim yılı başında Adapazarı’na bağlı eski adı Domuztepe, sonra da Kavaklıorman Köyü öğretmeni ve başöğretmeni oldum. Ahhh ahhh ne günlerdi o günler. Ne mutlu günlerdi. 3 ayda bir 60TL alıyorduk. Sonra 5479 sayılı yasa yürürlüğe girdi. Her ay peşin 110TL alır olduk.

Arifiye Köy Enstitüsü 4. sınıf öğrencisi iken, edebiyat kolunca ayda bir Köycüler Dergisi yayınlanıyordu. Sapanca’nın Fevziye Köyü’ndenim. O yıllarda bir Osman Dede vardı. Asıl adı Osman Kaplan’dı. İlerleyen yaşına karşılık çok çalışıyordu. Onu konu almıştım. Çok beğenildi yazı kurulunca. Başkanı, Türkçe-Edebiyat grubu, öğretmeni Fethi Gürsoy’ca.

 Öykü geldi. Sonu konması gerekirdi. 2. sayfada verdilerdi. Bin adet basılıyordu Köycüler Dergisi. Var bende yazım olan sayı. Saklıyorum. 1946 Temmuz sayı 10.vardı. Ankara’da halk evlerince ayda bir yayınlanan Ülkü Dergisi’nin 5nci sayı. 1947 Mayıs sayısında “Bir köy çocuğu halk evinde” başlıklı yazım çıktı. Bu yazımı sonunda sunuyorum.

Ve 14 Temmuz 1947 günü İstanbul’da ünlü siyasetçi Atatürk’ün çok yakını Hüseyin Cahit Yalçın’ın Tanin Gazetesi’nde “Atam’a mektup” başlıklı yazım çıktı.

Bu 3 yazı öğrenciyken yayımlandı. Öğretmen, başoğretmen oldum. Yazı yaşamıma tüm güçlükleri aşarak devam ettim. Yarışmaya girdim. Sakarya’da bir ben yarışmaya girip kazanıp 15 günlüğüne Almanya’ya gittim. Hem 70 yaşındayken. Gazetecilik okulu mezunu değilim. Ama meslekte bilgiyi arttırmak için seminerlere katıldım. Muğla’ya, Tekirdağ’a, Çınarcık’a, Akçakoca’ya, İstanbul Çizmecioğlu’na hep gittim. Çok deneyimli gazetecilerle, hem tanıştım, hem de çok faydalandım. Uzun süre 1973 sonrası Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesinin Sonra CHP’lilerin aldıkları Havadis Gazetesi’nin Sorumlu Yazıişleri Müdürlüğü’nü yaptım. Havadis’in ismi, ortaklardan rahmetli Ayhan Mutan, Enver Sükrü ve Selçuk Gedikli ile aldığımız kararla Adapazarı oldu. Gazetecilik okulu mezunlarından çok daha iyi bilgiye sahibim, Kendime o kadar güveniyorum ki 40 yıl Hasan Uyarla önce Demokrat Sakarya, sonra Yeni Sakarya olan gazeteyi çıkardık. Daha çok ben ilgilenirdim. Uyar eşi az bulunur kişilikteydi. Unutulmaz anılarım var rahmetli ile ilgili.

Yenigün’de çalışmıyorum. Akşamları evde yazıyorum elle. Daktilom, bilgisayarım var. Ancak elde yazmayı uygun görüyorum. Şuracıkta teknikteki kızlarıma çok teşekkür ediyorum. Yazım çok kolay okunmuyor. Doktor yazısı gibi, ama teknikteki yetenekli kızlarımız okuyabiliyorlar. Hatasız yayınlanmasını sağlıyorlar. Her zaman 2-3-5 yedek yazı veriyorum tekniğe. Güncel önemli olan yazıya öncelik veriyorlar. Kaprisim yok. “Hep beni yazım çıksın’ demem okuyucu meslektaşlara, yazarlara, şairlere yer veririm. Çok zengin olan arşivimden de önemine ve güncelliğine göre veririm. Çok yerlere, muhtarlara, din görevlilerine gazete postalarım. Otobüste yolculara gazete veririm. Öğrencilere, okullara 53 bin gazete verdim. Evlerine götürüp okudular. Hep söyledim, okunmayan gazete yenidir.

Editörün notu:

‘Bir köy çocuğu Halkevi’nde’ bu çalışmada 14 Aralık 2015 tarihli çalışmada verildiği için burada verilmemiştir.